1.0

324 22 0
                                    

|12.09|

Sahilde oturmuş, dalgaların kıyıya vuruşunu izliyodum, ya da öyle olduğunu düsünerek aklımdaki düsüncelerden uzaklasmaya çalışıyodum.

Kulaklığımdan sızan şarkı bile düsünceleri dağıtmama izin vermiyodu. Derin bir nefes aldım ve koşusturan insanlara baktım. Tek telaşları bir yere yetişme gibiydi.

Telefonun titremesiyle bacağımın üzerinden aldım, ekranda Barın'dan bir mesaj görmeyi hiç düşünmüyodum.
Genelde haber veya reklamlar olurdu.

Barın: Ne zamandır yoksun, sonbahar?

Sonbahar: Beni mi merak ettin :)

Barın: Bilemesin :)

Sonbahar: Şuan mutluluktan bayılabilirim.

Barın: Neden?

Sonbahar: Yıllar sonra ilk defa biri beni merak etti diyelim.

Barın: Bu ne demek?

Sonbahar: Boşver onu, seni özledim.

Barın: Karşıma gelmeye korkan kız mi söylüyor bunları?

Sonbahar: Her sey sandığın kadar kolay değil.

Barın: Siktir et! Korkunu yenmeden bana yazma.

Sonbahar: Şuan neden sinirlendin?

Sonbahar: Özür dilerim, lütfen konusmayi kesmeylim.

| 14.54|

Sonbahar: Cevap vermelisin artık, senin için endişeleniyorum.

Barın: Hiç bir şeye mecbur değilim.

Sonbahar: Haklısın, ama konusmaya devam edelim lütfen.

Barın: Ben diyeceğimi dedim.

Sonbahar: Daha cesaretim yok ama gözlerini bağlarsan yanına gelebilirim.

Barın: Ne zaman?

Sonbahar: bir hafta sonra?

Barın: Anlaştık, ama eğer ekmeye çalışırsan konuşma şansımızı tümden bitirirsin.

Sonbahar: Tamamm

|20.11|

Barın'la konusali nerdeyse beş saat olmuştu, stresimi atmak icin mutfağa girip Barın'ın en sevdiği pastadan yapmıştım. 'meyveli Pasta.'

Bir kere balkonda Kutay'la konuşurken duymuştum ve ilk defa yapıp onlara vermek istemiştim, Barın iki saat önce eve gelmişti. Artık motor sesine bile aşına olmuştum, onun geldiğini anlayabiliyodum.

Son kez aynadan kendime çeki düzen verdim, pastayi elime alıp kapıyı açtım.

Sakin ol Hazan, sakin ol!

Iç sesime hak verip derim nefes aldım tekrardan, ayağıma terliklerimi geçirip karşı kapıya yaklaştım, zili çalıp beklemeye başladım.

'KİM O?' Kutay'n gür sesi duyulmuştu, kim olduğumu sorduğu halde cevap vermedim zaten o da cevap vermemi beklemeden açmıstı.

Sormak icin soru soruyodu resmen.

"Aa merhaba komşu kız" dedi ve elimdeki pastaya baktı, gözlerinde küçük bir parıltı geçti, ya da ben öyle sandım.

"Merhaba, size pasta getirmiştim."

"Hepsini mi?" Dedi terddütle, kafami aşağı yukarı salladım, " evde tek kisiyim ve bu kadarı bana cok fazlaydı, bende size vermek istedim."

Yalan Barın seviyo diyeydi.

"Çok teşekkürler-" biraz düşündü ve devamini getirdi "bizde çocuklarla bir şeyler içiyoduk, sende gelmek ister misin? Hem pastadan sende yemiş olursun?"

Sakin ol kalbim, biraz düşünüyo gibi yapıp "Olur, tut o zaman pastayı kapımı kapayıp geleyim." Elimdeki pastayı aldı, beni beklemeye koyuldu.

Scooby doolu anahtarlarımı alıp kapıyı örtüm, içimi saran heycanla beni bekleyen Kutay'a doğru ilerledim.

Beni içeri alıp kapıyı örtü, "Komşu kız sen ilerde sağdaki odaya geç, ben pastayı koyup geliyorum hemen" beni görmesede kafamı sallayıp dediği yöne doğru ilerlemeye başladım.

Içeriye adım attığımda Bora'nın bakışları bana doğru döndü, oturduğu yerden toparlandı. "Selam komşu kız?" dedi soru sorar gibi, neden burda olduğumu merak ediyo gibiydi.

"Selam Bora, pasta yapmıştım, sizede getirdim, Kutay beraber yemek için davet etmişti." gülümseyerek kafa salladı.

"Yemem seni komşu kız otur otur" şakaya vurarak söylediği şeyle utanmiştim, tekli koltukların birine geçip oturdum. Yeni incelemeye fırsatım olduğu odaya göz gezdirdim.

Büyük bir kitaplık, onun yanında tv ünitesi ve büyük gri renkli L koltuk onun karşısında da tekli koltuklar vardı ortada bir masa ve onun üzerinee küçük çicekler, kitaplar, alkoller vardı. Çok sadece bir odaydi ama hoş duruyodu.

"Amina koyduğumun Bora'sı benim tişörtlerimden uzak dur diye kaç kere söylemem gerekiyo sana lan." Dedi ve girişini yaptı Barın, ama bir sorun vardı ki, üstünde bir sey yoktu, altında kısa bir sort.

Siktir...

Gercekten siktir, iç sesim.

Ev zaten sıcaktı ama suan çok daha fazla sıcak olmuştu sanırım, vücudunu süzdüm tekrardan, tanrı sanki onu özenle yaratmış gibiydi, mükemmeldi...

"Olum kız olduğunu söylesenize" diyip elinde tutuğu tişörtü uzerine geçirip, L koltuğa kendini bıraktı. "Sordun mu kardesim" dedi Bora kıkırdayarak.

Gözlerimi sonunda ondan çekip etrafta gezdirmeye başladım.

Bora'nın bir anda ayağa kalkmasıyla bakışlarım ona kaydi, "bir sigara içip geliyorum, birde Kutay pastayı talan etmeden alayım onu."

"Ne pastası lan?" Barın'ın sesi bile heycanlandırıyodu beni, bu çocuk beni bu kadar etkisi altına alması hiç hoş degildi.

Yalan söyleme, en sevdiğin seylerden bir tanesi o.

Sus iç ses.

"Komşu kız meyveli pasta yapmış." Anında bakışlarım Barın'a döndü.

Gözleri anlık bir parlamış gibiydi.
Ya da ben öyle düsünmeyi çok istiyodum.

Onunda bakışları bana döndüğünde, dudakları yana doğru kıvrıldı, "meyveli pasta mı? Severim, teşekkürler komşu kız."

Gülme zalimin oğlu kalbim ne yapacağını şaşırıyo.

Bora odadan cıktığında baş başa kalmıştık, stresten ayağım titremeye başladı.

"Sakin ol komşu kız burda seni yiyemem."

Kelebek |+18| Y•Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin