iki deli.

873 62 12
                                    

Arkadaşlar bayağı bir düzenledim. Baştan okunabilir.

Canolar, gurbaneyler, hoşgelmişsiniz🔥🧚🏻‍♀️💋💵🌟💓❤️‍🔥
Oylar verildiyse, yorumlarınızı da bekliyorum.

Keyifli okumalar...

Sabahlığımın kuşağını bağlamış, kahve makinemin başında bardağımın dolmasını bekliyordum. Aşırı çok güzeldi bu makine. Neredeyse bütün kahve çeşitlerini yapabiliyordı.

Yatakta yatan adam makinenin çıkardığı sesten rahatsız olmuş olmalı ki, homurdanıyordu. Ona sabahları zehir ediyordum artık. Az bir uyku zamanı olmasına rağmen saat tam yedi de kalkıp kahvemi demliyordum. Ve o makinenin küçük fakat uzun süren cızırtısından nefret ediyordu.

Kesinlikle bu şeyi bana aldığına pişman olmuştu. Canımın içi, iyi ki almıştı.

1 hafta olmuştu evleneli, şuana kadar Bawer ile aramızda hiç bir sorun çıkmamıştı. Tabi ailesi ile ilgili aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Tüm günlerini beni zorbalayarak geçiriyorlardı. Oldukça sessiz kalmaya çalışıyordum. Çünkü Bawer ile ilgili bir sorunum olsun istemiyordum.

Nihayetinde dolan bardağımı elime alıp makinenin fişini çektim. Annesi bana tek başıma kahve içmemi yasakladıktan hemen bir gün sonra kapıma bıraktırmıştı bu makineyi.
Hafiften bir gönlümü almadı değildi.

Balkonu açıp kapının kirişine yaslandım. Esem meltem yüzümü okşuyordu. Normalde sıcaktan kavurma olurken bugünün serin olması beni rahatlatmıştı. Her saat başı dedorant sıkmaya çıkıyordum odaya.

Kirişe yaslanmayı bırakıp adımlarımı balkona çıkardım. Çok büyük bir balkon değildi ancak küçük bir kanepe ve karşısına da küçük bir  berjer alıyordu. Kullanılmayan salondan bir sehpa araklamıştım. İlk alışveriş zamanım geldiğinde buraya hasır bir kilim almam lazımdı.

Kanepeye oturup arkama yaslandım ve Mardin sokaklarına doğru kahvemi içmeye başladım. (Dışarısı çöl gibi,manzara falan yalan ) Dışarıya bakan tek balkon bizim ve Zaza annenindi. Diğerlerinin ise çalışma odası bu kattaydı ve balkonları yoktu.

Kahvemden bir kaç yudum almıştım ki kapımın çalması beni ayağa kaldırdı. Bu saatte kapıma dikilen yardımcılarsa kıyameti koparırdım. Şuana kadar kimse bu saatte kapımızı çalmamış, çağırmamıştı. Hatta 7 de uyanmama rağmen aşağıya 9'da inmem Nazile halanın diline dolanmıştı. Neymiş, 9'a kadar yatıyormuşum. Hah. Hem belki yatıyorum, sanane. Sen de yat kardeşim.

9'dan önce inmek işime gelmiyordu. İlk bir kaç gün inmiştim fakat yardımcılar işlerini bırakıp beni izliyorlar ve bütün işi bana yaptırıyorlardı. O kadar milletin bulaşıklarını elimde yıkamıştım kaç gün haberiniz var mı?

Elimdeki bardağımı küçük masanın üzerine bırakıp Bawer'i kontrol ettim. Bacağını pikeden dışarı çıkarmış ve sırtı açılmıştı. Acele ile pikeyi üzerine örtüp kapıya koşuşturdum.Kapıyı açtığımda beklediğim kişi bu değildi. Zaza anne bile daha olasıydı (ki kendimi kavga etmek için hazırlamıştım. Mental çöküş zor arkadaşlar.) Hem Aras'ın kapımın önünde ne işi vardı ki?

"Günaydın yenge. Kusura bakma bu saatte kapıya dikildim ama," elimle öteledim. "Sorun değil. Buyur?"

Bakışları hızla üzerimde dolaştığında bir andan kafasını eğmesi beni de üzerime bakmaya zorladı. Ne vardı halimde? Diz kapaklarımın üzerinde biten beyaz saten sabahlığımlaydım.
Hem bir dekoltem bile yoktu. Siz benim çeyizi görseniz kalpten giderdiniz herhalde. Efendime söyleyeyim, fantezi kostümleri mi dersiniz, tül parçaları mı,oyuncaklar mı dersiniz...

SİSUWhere stories live. Discover now