𝓑𝓸̈𝓵𝓾̈𝓶 10

3.9K 202 6
                                    


* Heyyoo



-


Vasil ile ilk karşılaşmamızın ardından 1 hafta geçmişti, o günden sonra ondan bir daha haber alamamıştım. Geçen zaman boyunca gözümün önünde sürekli Vasil'in nefretle bakışları canlanıp duruyordu. Durumu nasıl toparlayacağımı, ona nasıl bir açıklama yapıp da aramızı tekrar eskisi yapabileceğimi bilmiyordum. Birine anlatıp destek de bekleyemezdim çünkü aramızdaki sır ne birinin anlayacağı ne de kanıtlayabileceğim bir şeydi. Birine göğüs kafesimde bir taş var ve bu taş Vasil'i gördüğünde ışık saçıyor desem bana götüyle gülerdi. 

'Offf' diye sesli bir şekilde nefesimi dışarıya verip tavanı izlemek için yattığım yatağımdan kalktım ve pencereme doğru ilerledim. Nefes almaya ihtiyacım vardı. Ne yapacağım konusunda düşünüp öyle hareket etmem gerekiyordu ama nasıl bir yol izlemem gerektiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu, bu da beni delirme raddesine getiriyordu.

'Sanırım Asya'yla beraber kasabaya inmeliyim' diye geçirdim içimden, bence harika bir fikirdi. Odamın kapısına doğru harekete geçtiğim sırada telefonumun sesiyle duraklamıştım. Komidinimin üzerindeki telefonu elime aldığımda 'Annem' yazısıyla elimle yüzümü ovuşturdum. Onu doğru düzgün aramamıştım 'Kesinlikle deliye dönmüştür' diye içimden geçirip görüntülü konuşmayı onayladım.

'Efsuunn!'

'Annecim'

'Sen arayana kadar aramayacaktım ama kendimi tutamadım kızım. Nasılsın? Bir sorun yok değil mi?'

'Temizlik o bu şu derken seni arayıp haberdar etmek aklımdan çıkmış anne özür dilerim. Ben iyiyim, Asya'nın da keyfi yerinde. Sanırım aşağıda akşam yemeği hazırlıyor.' 

'Bir sorun olmamasına sevindim' dedi ağzımı yoklamaya devam etmek ister gibi. 

'Bir sorun yok anne. Evde oturuyoruz genelde. Sadece 1 hafta kadar önce Yaşar abi geldiğimizi duymuş ve yanımıza uğradı.'

Annem bir kaç saniye cevap vermeyi bekledikten sonra 'Anladım' diyerek karşılık verdi.

'Sen nasılsın, neler yapıyorsun?'

'Ben de evdeyim kızım, bildiğin gibi değişen bir şey yok.'

Sesinde kesinlikle düşünceli bir hal vardı. 

'Anladım annecim. Bekle aşağıya ineyim de Asya'yla da konuş.' derken oturduğum yatağımdan kalkıyordum. 'Şimdi senin aradığını söyleyip de onunla konuşturmazsam trip atar.' dedim ve gülümsedim. Bir yandan da koridordan mutfağa doğru yürüyordum.

'Asyaa! Annem aradı gel de bir konuş!' 

'Vaalideeee!' diye sıçraya sıçraya geldi baş belası mutfaktan. 

'Kıııız cadıı' diye karşılık verdi annem de ona. Bu kadar iyi anlaşıyor olmaları beni mutlu ediyordu.

'Nasılsın valide, iyi misin?'

'İyiyim, asıl seni sormalı. Bakıyorum da keyfin yerinde he?' dedi gülerek. 

'Ay olmaz mı? Ne iyi ettik de geldik. Bak şu kireç tenli kızının sıfatına' bunu derken kamerayı zorla bana döndürmeye çalışıyordu. 'Yüzüne renk geldi vallahi' Bunların benimle derdi neydi? 

'Evet evet fark ettim. Efsun'umun da yüzü gülüyor. Tabi senin yüzünün gülme sebebi ayrı bence.' diye çatmaya başladı Asya'ya.

'Ya Efsun! Hemen de yetiştirdin mi annene!' derken omzumu itekliyordu.

Kan (MÜHÜR)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant