𝓑𝓸̈𝓵𝓾̈𝓶 28

2.4K 132 39
                                    




* Heyyoooo





-





Vasil ile son buluşmamızın arasından tamı tamına 2 hafta geçmişti. Bu süre boyunca Baha geceleri gizlice bize gelip eksik gediğimiz var mı diye kontrol ediyor, biraz oturup gidiyordu.

Asya'nın keyfine de diyecek yoktu, buraya gelmek ona kesinlikle yaramıştı. Tarık ile arasındaki olmayan sorunları bir bir düzeltiyor, sanırım gittikçe de ilişki boyutuna geçiyorlardı. Şimdiyse Tarıkla beraber oturmuş film izliyorduk.

İzlediğimiz film asla benim tarzım olmamakla birlikte Asya sürekli kahkahalar atıp Tarık'la gülüşüyordu. Onun mutlu olması beni de mutlu ediyordu.

'Sen sevmedin sanırım filmi?' diyen Tarık'ın sesiyle daldığım düşüncelerden kendime geldim. Yüzümü ona doğru dönüp tebessüm ettim.

'Ben genelde bilimkurgu seviyorum. Komedi pek benlik değil.'

'Ayrıca Türk filmlerine karşı da bir garezi var!'

'Abart. Sadece bence komik olmuyorlar. Tek yaptıkları bel altı şakalar yapmak.' cümlemi tasdiklemek için omuzlarımı kaldırıp indirmiştim. Hoşuma gitmiyordu ne yapayım.

Tarık'da anladığını belli etmek için başını bir kere salladı. Madem sohbet açmak için ortaya laf atılmıştı devam ettirmeliydim çünkü film gerçekten çok sıkıcı gelmeye başlamıştı.

'Mühürlendiğini ne zaman anladın?'

Tarık'ın bakışları bana döndü. Vasil'in çevresinden bize karşı kızgın olmayan tek kişi Tarık'tı. Gerçi o da ilk zamanlar kızgındı -özellikle de Asya'ya- ama Asya'yla konuştukça bizi anlamaya başlamıştı.

'Asya'yla beraber gittiğinizde. Eskisi kadar iyi hissetmiyordum ve sürekli Asya'yı rüyamda görüyordum. Kurt formuma geçmek bile çile gibi hissettiriyordu.' yüzünü kucağına yaslanmış olan Asya'ya çevirdi. 'O zaman anladım mühürlendiğimi.' Anlına ufak bir öpücüğünü de kondurmuştu.

'Vasil de bana mühürlü değil mi? Onda neden öyle bir şey olmadı?' Asya Vasil'den bahsetmeyi yasaklamıştı ama ben konuşmadan duramıyordum. Bazı cevaplara ihtiyacım vardı ve bu cevapları üstün körü de olsa tek Tarık verebilirdi.

'Vasil'de ilk zamanlar çok kötüydü.' deyip sustuğunda ben de bakışlarımı kucağımdaki ellerime çevirdim.

'Sana bir sır vereceğim ama Vasil bunu benden öğrendiğini duyarsa beni canlı canlı deşer.' ağzımdan söz almaya çalışır gibi bir hali vardı.

'Asla söylemem.'

'Vasil'in bu kadar sert göründüğüne bakma, 1.5 yıl boyunca seni aradı ama size ait bir türlü herhangi bir ize ulaşamıyorduk.'

Aklıma Baha'nın bizim saklanmamıza yardım ettiği geldi. Demek ki Vasil ve Yaşar abi bunca zaman Baha sayesinde bizden bir bilgi alamamıştı.

'İlk 2-3 ay boyunca zaten Asya'yı kaçıranların eline düştüğünüzü düşündükçe kafayı yiyordu. Daha sonra da zaten gittiğinizi öğrendi. Hesap sormak için sürekli peşinizdeydi ama dediğim gibi hiçbir şekilde bir iz bulamıyorduk. En sonunda da o da vazgeçti ve Berra'ya tamam dedi.'

'Berra iyi bir kıza benziyor.'

'Ulukurt uygun görmüşse normalde karşı çıkamazsın ama Vasil son ana kadar debelendi. Mühürlendiğini söylese bile Ulukurt karşı çıktı. Mühürlüysen kız nerede dedi haklı olarak. Öyle böyle derken artık karşı çıkacak gücü de kalmayınca saldı ve tamam dedi.'

'Bana çok kızgın.'

'Hem kızgın hem de çok kırgın.'

'Ve artık bir önemi yok.' diyerek konuyu kapattı Asya. Haklıydı da. Artık bir önemi kalmamıştı.

Kan (MÜHÜR)Where stories live. Discover now