3. BÖLÜM

254 19 28
                                    

"İyileşecek.. değil mi, Üstad?"

Kraliçe Alicent cevabı öğrenmekten korkarcasına sordu. Gecenin bir yarısında, hizmetçisi Talia tarafından uyandırılmıştı, fakat bu süre zarfında gerçekleşen olaylar uykusunu açmak için yeterliydi genç kraliçenin.

"Deri iyileşecek... fakat göz kaybedildi, kraliçem."

Gecenin bir yarısı uyandırılıp Sör Criston tarafından kalenin salonuna kadar eşlik edildiğinde, bunların yaşandığını düşünmemişti. Oğlu, Aemond'ı sağ gözünü kaybetmiş, yeğeni Aerea'nın yüzü ve elleri ise Aemond'ın kanı ile lekelenmişti. Prensesin oğullarından birinin burnu, diğerinin ise başı kanıyordu.

Alicent başını kulaklarının işittiklerini kabul etmek istemezcesine sağ sola salladı. Aemond'ı, küçük oğlu, aptal bir ihmalkarlık yüzünden gözünü kaybetmişti ve hayatını tek gözle devam ettirmek zorundaydı. Prenses Rhaenyra'nın piçleri yüzünden.

Aemond'ın acı çığlıkları ile kaledekilerin uykularının yarıda kalmasına sebep olmuştu. Prenses Rhaenyra, oğullarının iyi olduğuna karar verdikten sonra onları arkasına almış, üstündeki şoku atmaya çalışıyordu. Prenses Rhaenys torunları Baela ve Rhaena'yı kendisine yakın tutuyor, Daemon da ikiz kızlarının yanında durmuş, yüzünde küçük bir sırıtış ile olanları izliyordu manzaradan zevk alırcasına.

Lord Loras henüz gelmemişti. Bu nedenle Elaeryn, teyzesi Alicent'ın arkasında, Aegon, Helaena ve Daeron ile beraber duruyordu. Aerea'nın yüzünde ve ellerinde bulunan kanların ona ait olmadığını anladıktan sonra bir kolunu kardeşinin omzuna atmış, küçük kızı kendisine yakın tutuyordu.

"O iyi olacak mı..?"

Aerea gözlerini sandalyede otururken destek olmak istercesine annesinin elini tutan Aemond'dan ayırmadan, mırıldanarak sordu. Her ne kadar kız yaralanmamış olsa da gördüklerinin onu etkilediği ortadaydı.

"Umarım, meleğim..."

Elaeryn sessizce cevapladı kardeşini. Bir yandan da beline sarılan kızın saçlarını okşuyor, onun iyi durumda olduğundan emin olmak istiyordu.

"Bu talihsiz bir kazaydı. Oğullarımın asla amcalarına zarar vermek gibi bir-"

Rhaenyra, oğullarını savunmaya çalışırken prensesin sözleri başka bir prenses tarafından kesildi.

"Oğullarınız kız kardeşime ve kuzenime ortada hiçbir geçerli sebep yokken saldırdı, Prenses Rhaenyra. Biri altı diğeri beş yaşındaki iki küçük çocuk için fazla vahşice değil mi? Bu tür şiddet yanlısı davranışları nereden öğrendiklerini merak ediyorum."

Genç Prenses, kuzeninin lafını bitirmesini beklemeden konuştu. Salondaki herkesin gözün onun üzerindeydi, onunkiler ise Rhaenyra'nın mor gözlerine dikilmişti. 

Saldırıya uğrayanlar Aerea ve Aemond'dı fakat Rhaenyra kendi oğullarını, suçlu olmalarına rağmen haklı, mağdur göstermeye çalışıyordu. Prenses Rhaenyra'nın dudakları kızın dediklerine karşılık hoşnutsuzca büzüldü. Bir şey söylemek, cevap vermek için dudaklarını aralasa da güzel dudaklarının arasından tek bir sözcük çıkmadı.

"Bize piç dedi."

Jacaerys annesine doğru mırıldandı. Rhaenyra'nın gözleri irileşerek babası Kral Viserys'e döndü. Gözleri babasının desteği için sessiz bir istek gibiydi.

"Oğullarımın meşruluğunun sesli bir şekilde sorgulanması ihanet suçudur. Prens Aemond bu cümleyi nerede duyduğu hakkında sertçe sorgulanmalı."

Rhaenyra sertçe konuştu. Prenses daha biraz önce oğulları adına özür dilemeye ve üvey annesine bunu telafi etmeye hazırken, oğullarının meşruluğunun sorgulanması Prensesi bu kararından vazgeçirmişti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 11 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

SPELL OF THE WARRIOR | aegon targaryen.Where stories live. Discover now