Miniğim...

30 4 1
                                    

Doğumhane nin kapısında bekliyordum. Stresten ellerimi sıkarken kapı açıldı. Hemşire bana doğru yaklaştı. Noluyor?
"Anneniz mı?"
"Evet o iyi mi?"
"Üzgünüm."
Ne? Hayır bu olamaz annem ölmüş olamaz. Efken bana doğru yaklaşıyordu o sırada. Kolumu tutup beni sürüklemeye başladı.
"Hey, Efken cevap ver ne oluyor? Napıyorsun?"
"Beni dinle Akın. Sakin ol ve dediklerimi yap tamam mı?"
Efken beni taht odasına doğru götürüyordu. Bütün halk toplanmış beni izliyordu. Efken beni eskiden annemin olduğu tahta doğru ittirdi beni. Adamın biri benim yanıma yaklaşıp başıma yeni yapılmış gibi görünen bir taç koydu. Herkes birden önümde eğilmeye başladı... Efken dahil. Ben öylece kalakalmışken herkes aniden dağılmaya başladı. Salondan uğultular yükseliyordu. Efken beni kolumdan sürüklemeye başladı yine. Sadece onun dediği şekilde hareket ediyordum çünkü şuan şoktayıdım. Efken benim odama girdi ve beni yatağa oturttu. Karşımda diz çöküp gözlerime baktı.
"Akın... İyi misin?"
"Hayır. Ne olduğunu anlayamıyorum zihnim, bedenim kaldırmıyor. Anneme noldu kardeşime noldu onlar nerde?"
"Tamam sakin ol şimdi. Sakin kal lütfen. Annem öldü Akın..."
"Hayır. Hayır ölmedi olamaz hayır"
Gözlerimden yaş süzülmeye başlamıştı.
"Şşşt tamam..." Efken sadece bana sarılıp sakinleşmemi bekliyordu. Bir anda çekilip ona baktım.
"K-kardeşim yaşıyor mu?"
"Evet Akın. Kardeşin yaşıyor. Ona bakmamız lazım. Senin yanında olucam korkma."
"Ama ona ben bakamam. O çok küçük. Ben onun canını yakarım. Ben... Ben onu incitmek ten korkuyorum. Anla beni işte.'
"Akın kardeşine bakmayacak mısın? O çok küçük ve sana muhtaç. Nolur al onu, söz veriyorum hep senin yanında olucam. Onu yanlız büyütkmiyceksin."
"Bilemiyorum..."
"Hadi gel kardeşini görmeye gidelim. Belki kararını değiştirirsin..."
Beraber revire doğru yürümeye başladık. Revire girip kardeşimin yanına doğru ilerledik. Mavi gözlü ve fındık burunlu tatlı bir bebek gördüm... Aynı anneme benziyordu. Onu sevgiyle izlerken Efken kardeşimi kucağına alıyordu. Minik burnundan öpüp bana doğru yaklaştı ve kucağıma doğru uzattı miniği. Fakat kucağıma almaya henüz cesaretim yoktu.
"İstemiyorum. Anlamıyor musun, onun canını yakmaktan korkuyorum."
"Ona zarar vermiyceksin ki Akın. Sadece tut, ben senin yanındayım birşey olursa burda olacağım"
Efken bana miniği uzatmaya devam ediyordu. Kucağıma yavaşça çekip miniği aldım. Minicik gözleriyle bana bakıyordu. Bende onu izliyordum. Yavaşça yukarı kaldırdım ve kokusunu içime çektim. Cennet gibi kokuyor diye geçirdim içimden. Büyüleyici kokusuyla mest olurken Efken bana dolu gözlerle bakıyordu.
" Bu çok güzel. Ama ben ona bakabileceğimden hala emin değilim. Ne yapacağımı bilmiyorum." Dedim.
"Ben sana yardım edicem sen sadece kardeşini al."
Tamam anlamında kafamı salladım. Beni neler bekliycek bilmiyordum ama şuan kendimi herşeye hazır hissediyordum...

Lütfen biraz yorum yapar mısınız? Hikaye hakkında yorumları merak ediyorum.

Sadece SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin