Son gördüklerim

7 3 0
                                    

Sabah kalktığımda lenayı yanımda göremeyince telaş içinde kalktım yataktan. Efken lenayı almış yatakta yatıyordu. Efken Lenaya sarılmış lenada efkenin koynundaydi.
Bu güzel sahneyi izlerken kapının çalmasıyla irkildim. Efkende sıçrayarak gözlerini açtı.
"Noluyo be"
"Yok bişe Efken uyu sen."
"Yok uyandım. İyiyim ben." Kapıyı açıp gelen kişiye baktım.
"Efendim istediğiniz toplantının hazırlıkları tamamlandı. Ne zaman isterseniz o zaman başlayabiliriz."
"Tamam teşekkürler. Çıkabilirsin."
Efken bana şaşkın bir şekilde bakıyordu. Oturur pozisyona gelirken sordu.
"Ne toplantısı bu?"
"Şey... Syroxa savaş açtım." Tek hamlede söylediklerim efkenin ağzını açık bırakmaya yetmişti.
"Neden bunu yaptın Akın?hemde bir kardeşin varken. Ya sen delirdin mi?!" Evet bağırmaya hakkı vardı ama bir kere ben bunu herkese duyurmuştum.
"Efken üzgünüm ama madem bu varlıklar içimize kadar girmiş, üstüne birde seni zehirlemişse iş büyüktür." Efken of çekerek yataktan kalktı.
"Ne zaman bu savaş?"
"Ben ne zaman başlatırsam." Ona dönüp.
"Sen kendini nasıl hissediyorsun?"
"Ben gayet iyiydim takı bu haberi öğrenene kadar." Ayağa kalkıp üstünü giyinmeye başladı. Lena huzursuzca etrafa bakınca Efkenin bağırmasından korkmuş olabileceğini anladım ve yanına gidip onu kucağıma aldım.
"Özür dilerim abicim..."
"Neden ondan özür diliyorsun?" Dedi efken bana dönerek.
"İçimde kötü bir his var. Neyse." Lenayla yatağa oturup savaşı düşünmeye başladım.
"Bir planın var mı?"
"Beni vazgeçirmeye uğraşıcağını sanmıştım."
"Emin ol bunu yapmak istiyorum ama bunu herkese duyurduğunu ve aklına koyduğun şeyi yapacağını çok iyi biliyorum." Evet beni çok iyi tanımış.
"Batı tarafından giricez. Denizden gemilerle gitmek yedek olarak kalıcak. Gemiler orda sadece durucak. Tabii anı bir atak yapmazlarsa. Biz batıdan minik ordular halinde savaşıcaz. Dediğin gibi herkese duyurdum. Hazırlıklar şimdiye tamamlanmıştır, benden emir bekliyorlardır"
"Savaş yakın."
"Evet öyle."
"Lenaya napmayı düşünüyorsun." İtiraf etmeliyim ki bunu hiç düşünmemiştim.
"Buraya bırakamam... Kimseye güvenmiyorum. Yanıma alsam tehlikede olur. Off Lenayı hiç hesaba katmadım."
"Lena bizimle gelsin."
"Emin misin."
"Evet ona ben bakarım."
"Seni tehlikeye atmak istemiyorum Efken."
"Başka çare var gibi mi görünüyor Akın?"
sesiz olmayı tercih ettim...
Savaş günü

Herkes bir sağa bir sola savaşıyordu. Krallıktaki köylü çocuk genç yaşlı demeden herkes saldırıyordu. Syrox krallığı zayıflamıştı. Efken ve Lenanın durumunu bilmiyordum. Yaralıydım ama bunu çok sorun etmeyerek devam etmem gerekiyordu. Aynı adama üçüncü kez vurunca bayıltmayı başarmıştım. Gözlerim yanıyordu. Daha önce hiç bu kadar yoğun bir duygu yaşamamıştım. Birkaç kişiyi ısırdım. Aslında bu yasaktı ama mecburdum. Şuana kadar ayakta kalabilmemin tek sebebi ısırdığım insanların kanlarıydı. Önümdeki düşmanı da yere serdikten sonra etrafım bulanıklasmaya başladı. O sırada
Dezli isimli şahısı gördüm. Syrox kralı yani. Bana doğru yaklaşıyordu.
"Demek sonun böyle olacakmış Akın."
"Sen öyle san." Atak yapmaya çalıştım ama beni geri savurdu.
"Yaranmışsın. Çok yazık sonunun böyle olması. Kardeşinde kim bilir ne kadar üzülür şimdi. Lena aklıma gelince yine atak yapmaya çalıştım. Yumruk atınca yere düştüm.
"Çok üzüldüm... Elvada Akın."
Üzerimde hissetiğim bir baskı.
Ağır bir acı.
Efkenin Akın diyen sesi.
Son hatırladıklarım bunlardı. Gerisi karanlık...

Sadece SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin