Bilmiyorum

34 18 6
                                    

Irmak tan ayrıldım ve eve doğru yürümeye başladım. Yolda sakin sakin giderken birden karşıma kahverengi büyük bir köpek çıktı. Kahretsin ben köpekten çok korkarım. Sakince düşünmeye başladım. Irmak olsa ne yapardı? E köpeği kovalardı. Irmak ın köpek korkusu yok hatta köpeklerin Irmak korkusu var çünkü köpekleri öyle bir seviyor ki sanki hamur yoğuruyor. Düşüncelerimden sıyrılmaya çalıştım ve köpeğe baktım. Aramızda bir 4-5 metre vardı ama bana çok kötü bakıyordu. Bende Irmak'ın taktiğini uygulamaya başladım. Köpeğe doğru hızlı adımlarla koşmaya başladım. Köpek bana şaşkınlıkla bakıyordu. Ben daha da hızlanınca korktu galiba çünkü kaçtı. Arkasını dönüp hızlıca kaçmaya başladı ve zafer yani başardım iyi ki Irmak var. Yoksa şuan yerde yaralı yatıyor olabilirdim.
Eve gelmiştim. Ayakkabılarımı çıkartıp içeriye girdim. Kıraç çizgi film seyrediyordu. Annem de ona meyve soyuyordu. Ben kapıyı kapattım ve kapı sesine doğru yani bana doğru baktı. Yanında Kıraç olduğu için bir şey söyleyeceğini sanmıyordum ve haklıydım. Hiçbir şey yapmadı umursamaz bir şekilde önüne döndü. Bende kapıyı kapattım. Babam evde yoktu çünkü çalışıyordu. O da aynı şekilde beni sevmiyordu. Ben onu seviyorum ama o beni sevmiyor aynı Yağız gibi.Ben onu da seviyorum ama o benden nefret ediyor.Irmak'ın bana verdiği kıyafetleri çıkartıp kendi kıyafetlerimden siyah eşofman ve mavi bir sweatshirt buldum ve giydim. Şuan çalışmam gerekiyor ama çalışmayı hiç istemiyordum.Tek isteğim bir kere uyuyup bir daha uyanmamaktı. Yine de yatağıma girdim uyumaya çalıştım.Telefonumu alıp saate baktım.Saat 17. 36 ydı.Burada uyumak beni rahatsız ediyordu. Herkes evinde huzurlu olurdu ama ben her an odama biri girip bana bağıracakmış gibi geliyordu. Aklımdan bunları çıkarıp uyumaya çalışıyordum ama olmuyordu. Bende yattığım yerden doğruldum ve kitaplarımı koyduğum dolaba doğru yürümeye başladım.Çalışmak istemiyordum ama kitap okumak güzel olabilirdi. Kafamı dağıtmak için güzel bir sebepti.
                          *****
Yaklaşık 3 saattir kitap okuyorum ve hala kafam onda yani Yağız da.Çıkmıyor aklımdan. Aklım çıkıyor ama o çıkmıyor. Neden beni sevmiyordu ki? Neden? Ben ne yaptım ona? Tabi o da haklı dünyada sekiz milyar insan varken niye beni sevsin ki? Beni daha annem babam sevmiyor ondan sevgi beklemek aptallık olur. Beni sevmesi için ne gerekiyorsa yaptım. Ama olmadı. Sevmedi ve sevmiyor beni. Artık gözümden yaşlar akmaya başladı

Ağlamayacağım. Ağlamayacağım.

Ağlarsam beni duyabilir ya da görebilir. Güçsüz görünmemem gerekiyor. Elimin tersiyle gözümden akan yaşları sildim. Ve ayağa kalktım.
Telefonumu elime alıp saate baktım.
20.27 ydi. Odamın kapısına yöneldim.
Kapıyı açtım ve kimsenin yüzüne bakmadan lavaboya girdim. Aynaya baktığımda hala gözüm ağladığım için ıslak görünüyordu. Soğuk suyu açtım ve yüzümü yıkadım. Havluyla kuruladıktan sonra lavabodan çıktım.
Eğer mutfakta kimse yoksa oraya gidecektim. Çünkü acıkmıştım. Mutfağın kapısına yaklaştığımda hiçbir ses gelmiyordu. Bu beni rahatlatmıştı. Mutfağa girdim ve etrafa baktım. Kimse yoktu. Bende yemeğimi yedim.
Mutfaktaki işimi bitirip tekrar odama döndüm. Yatağıma girdim ve yastığıma sarılarak uyumaya çalıştım. Üzerimde büyük yorgunluk vardı. Saat daha sekiz ve ben uyuyacaktım.
Gözlerimi kapattım ve kendimi uykuya bıraktım.

Sabah gözlerimi açtığımda daha güneş doğmamıştı. Erken uyuduğum için erken uyanmıştım. Bende bunu fırsata çevirdim ve ders çalışmak için çantamı aldım. Telefondan saate bakıtığımda 05.57 ydi. Irmak'tan mesaj vardı. Akşam saatlerinde atmıştı ama ben o zaman uyuduğum için bakamamıştım.
"Okula erken gel " demişti. Neden ki? Kim bilir yine hangi maceraya atıldı?
"Tamam" yazdım ve gönderdim.


You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 18 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Ben Aslında YokumWhere stories live. Discover now