one: washing machine heart

9 1 0
                                    

[ seungmin - hyunjin ]

Seungmin
Nasılmış bakalım benim güzel arkadaşımmm

Hyunjin
başladık gene/
Dersim başlayacak ne istiyorsan çabuk söyle

Seungmin
Of tamam ya

Bugün dışarı çıkacağım bölümden arkadaşlarla

Acaba diyorum bir ihtimal bugünlük bulaşıkları sen yıkar mısın 💗

Hyunjin
Ama bugün sıra sendeydi

Seungmin
Söz telafi edeceğim

LÜTFENNNNN

Hyunjin
şöyle yapmasan ya işte/
Of peki tamam

Ama sadece bu seferlik!

Seungmin
TEŞEKKÜR EDERİM BEBEĞİM
MUAHHH ÇOK SEVİYORUM SENİ
💘💘💘💘

Hyunjin
Kararımı değiştirmeden kaybol ve sakın eve geç kalma

Seungmin
Tamamdır!!!

*az önce görüldü*


Hyunjin
yicem/

❃❃❃

Dersim biteli 1 saat kadar olmuştu, çıkışta birkaç arkadaşımla beraber kahve içmeye gitmiştim ve şu anda arkadaşlarımdan ayrılmış eve doğru yürüyordum. Saat 5 civarlarındaydı, Seungmin bugün dışarda olacağından evde haliyle tektim. Aslına bakarsanız evde tek olmayı pek sevmiyordum, çok yalnız hissettiriyordu ve ister istemez içimi ürpertiyordu, Seungmin ile beraber olunca kendimi çok daha huzurlu hissediyordum, sanırım Seungmin artık benim evim olmuştu.

Kafamda türlü türlü düşünce geçerken cebimdeki telefonumun titrediğini hissetmiştim, telefonumu cebimden çıkartıp arayanın kim olduğuna baktığımda ise annem olduğunu görüp tebessüm ettim, çok bekletmemek adına aramayı cevaplayıp telefonu kulağıma götürdüm

"Alo, anne? Ah evet iyiyim, asıl sen nasılsın, sağlığın yerinde mi? Anladım, yemeklerini düzenli yiyor musun? Evet evet bende yiyorum, bende seni özledim. Tamam hoşçakal, seni seviyorum!" Telefonu kıkırtıyla kapatıp cebime yerleştirdim. Annemi seviyordum, benim için hep en sevdiğim insanlar listesinde en başta yer alırdı. Yüzümdeki tebessüm yavaş yavaş yerini boşluğa bırakırken ne ara vardığımı bilmediğim apartmanda gezindi gözlerim, çok beklemeden içeri adımladım ve birkaç kat merdiven çıkarak dairenin kapısına vardım. Çantamdan evin anahtarını çıkartıp kapıyı açtığımda doğrudan kendimi salondaki koltuğa bıraktım. Gözlerimi dinlendirmek adına biraz kapattığımda uykuya daldığımı fark etmemiştim bile...

❃❃❃

Gözlerim yavaş yavaş aralanmaya başladığında karanlık odanın tavanına dikiliydi bakışlarım, hangi ara bu kadar geç olmuştu saat, hangi ara bu kadar uyumuştum bilmiyordum, uzandığım koltukta gerinirken cebimden düşen telefonumla ufak bir an olsa da irkilmiştim, elimi yerdeki telefonuma uzattığımda ise açılan ekranla saate bakmıştım, saat çoktan 11.30 olmuştu.

Seungmin geldi mi acaba diyerek kalktım yerimden, çıtırdayan parkenin üzerinde birkaç adım atıp holün ışığını açtım fakat görünürde kimse yoktu, yavaş adımlarımı Seungmin'in odasına ulaştırdığımda ise açık kapıdan kafamı uzattım, kimse yoktu. Son çareyi sesimde bulmuştum, ufak denilebilecek evimizde Seungmin'in adını sesleniyordum lakin evden çıt çıkmıyordu.

Adımlarımı tekrardan salona ulaştırdığımda koltukta duran telefonumu alıp rehberimden Seungmin'i tuşladım, telefon bir müddet çaldı, çaldı, çaldı.. ancak açan olmadı, soğuduğunu bile fark etmediğim ellerimle yüzümü ovuşturdum, ani soğukluk irkilmeme sebep olsada aldırış etmedim, tekrardan aradım arkadaşımı, birkaç kez aramaya devam ettim fakat bir yanıt alamayınca titrek nefesimi verdim, son bir umutla tekrardan tuşladım arkadaşımın numarasını, titreyen ellerim yüzünden tutamayıp koltuğa bıraktım hoperlöre aldığım telefonumu, üç beş saniyenin ardından aramam cevaplanmıştı fakat karşı taraftan gelen ses çok gürültülüydü, bu kaşlarımı çatmama sebep olurken sesli gürültünün arasında tanımadığım bir ses ilişti kulaklarıma, derin ve erkeksi bir sesti bu

"Alo?" Bir anlığına bütün odağım o ses olmuştu fakat hemen kendimi toparlayıp karşılık verdim, "Alo, siz kimsiniz acaba?" Çatılı kaşlarımla titreyen sesimi dizginlemeye çalışırken karşı taraftan tekrardan o ses yükseldi, "Ah özür dilerim, ben barmenim, arkadaşınız şu an sarhoş ve kafasını bar masasına yaslamış bir şeyler mırıldanıyor, sürekli telefonu çalınca ve kendisi yanıtlamayınca dayanamayıp yanıtladım aramanızı, umarım sizin için herhangi bir sorun teşkil etmiyorumdur" birkaç saniyeliğine neler olduğunu idrak etmeye çalışmıştım fakat hemen ardından Seungmin'in sesi duyulunca yine bütün dikkatimi telefona verdim

"Hyunjin beni burda tutsak ediyorlar gel götür beni evimize, kaçırdılar beni!" Göz devirip barmene ithafen konuştum "Arkadaşımın verdiği rahatsızlıktan ötürü onun adına özür dilerim, rica etsem adresi verebilir misiniz" içimden Seungmin'e saydırırken karşı taraftan minik bir kıkırtı işittim "Özür dilemenize gerek yok, zaten sürekli yaşadığımız bir şey, ben size adresi söyleyeyim hemen" "Ah anladım" demiştim mırıltıyla, barmenin verdiği adresi bir kağıda not alıp kapattım telefonumu.

Üzerimde zaten öğlen giydiğim kıyafetler olduğu için üzerimi değiştirmeye gerek duymadım, ama saçım yeni uyandığım için biraz dağılmıştı, parmaklarımı geçirip geriye doğru taradım dipleri gelmiş sarı tutamlarımı, ardından vakit kaybetmeden telefonumu ve ev anahtarımı alıp kendimi kapının dışına attım, son olarak kapıyı kilitleyip büyük adımlarla zaten az olan merdivenleri inmeye başladım.

Sonuçta kurtarılacak bir prensesimiz vardı, öyle değil mi?

_______________

SELAMUNALEYKUM

NASILSINIZZZZ

normalde bölümü yazmaya dün başlamıştım fakat bitirmek bugüne nasipmiş

çok uzun tutmadım bölümü, zaten ficlerimdeki bölümleri aşırı uzatmama kararı aldım çünkü fazla boş yapıyormuşum gibi geliyor

size hangisi daha uygunsa öyle devam edeyim diyorum

bu uzunluk mu daha iyi yoksa diğer ficlerimdeki bölümlerin uzunlukları mı siz karar verin !!

şimdilik bu kadar sonraki bölüm prensesimize kavuşcaz ins

Bạn đã đọc hết các phần đã được đăng tải.

⏰ Cập nhật Lần cuối: Feb 07 ⏰

Thêm truyện này vào Thư viện của bạn để nhận thông báo chương mới!

ineffable - hyunhoNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ