16- Güvende değildik

4.9K 337 89
                                    

Uyuyordum ve bilinçaltımın kapalı olması lazımdı. Fakat bir sorun vardı. Ne olduğunu anlayamadığım bir sorun.

Bana sarılan çocuğun bedenini hissedebiliyor, nefes seslerini duyabiliyordum. Uyuyordu.

Doruk yanımdaysa sorun neydi? Beni bir anda uykumdan koparan şey...

Göz kapaklarımı aralayıp bakmam lazımdı ama yapamazdım. Şu an bu sorunun ne olduğunu bilmiyordum. Gözlerimi açtığım veya oynattığım saniye kafama bir mermi yiyebilirdim. Yani en kötü ihtimalle.

Saniyeler içinde kafamda onlarca ihtimal düşerken battaniyenin dışında kalan elimi hızla kaldırıp bana doğru uzatılan tabancanın namlusunu kavradım. Hissettiğim soğuk metalle gözlerimi kocaman açtım ve bana bakan bir çift yeşil gözle göz göze geldim. Gözleri hariç tüm yüzü kar maskesiyle kapatılmış olan adam irkilirken silahın namlusunu tavana doğru tuttum. Tam bu saniye silahtan bir mermi çıkıp tavana çarptı.

Adam silah tutmayan elini Doruk'a uzatmıştı. Benim kafama bir silah dayarken diğer eliyle Doruk'u tutacaktı.

Doruk sesi duyup hemen uyanırken hızla ayağa kalktım ve adamın yüzüne bir yumruk atmak için yeltendim. Adam çevik bir hareketle yumruğumdan kaçtı. Silahı bana doğrultmak istese bile o kadar sıkı tutuyordum ki bu imkansızdı.
Silahı kendime çektim ama gücümü ayarlayamadığım için silah elimden kayıp odanın bir kenarına savruldu. Maskeli adam bir küfür savurdu ve beni iterek açık olan kapıdan koşarak çıktı.

"Yamaç!" Doruk korkuyla bağırıp ayağa kalkarken odanın kenarındaki silaha doğru koştum. Hızla elime alıp odadan çıkarken merdivenlerden hızla inen adamın peşinden koştum. Daha önce de kullandığım için alışık olduğum tabancayı onun ayaklarının dibine hizzalayıp ateş ettiğimde adam korkuyla geriye düştü ve mermiden son saniye kurtuldu.

Koşar adımlarla yanına ilerlerken merdivenin paslı korkuluğuna tutunup alt kata doğru atladım. Ayağa kalkan adam beni görünce irkilirken onun önüne düştüm ve saniyeler için boğazından tuttum. Bedenini sertçe merdivenlere serdiğimde acıyla inleyerek tekrar yere düştü. Üzerine eğilip ters bir hareket yapmasın diye namluyu şakaklarına dayadım.

Elleriyle belimi tutup beni üstünden atmaya çalışacağında namluyu biraz daha bastırdım.

"Rahat dur, kafanı dağıtırım." Dişlerim arasından konuştuğumda yutkundu ve belimdeki ellerini yavaşça çekti.

"Kimsin lan sen?!" Dediğimde korkuyla irileşmiş gözleriyle bana bakıyordu.

Bu adamı tanımadığıma emindim. Sadece gözlerini görüyor olsamda çok yabancıydı bakışları. Eğer daha önce görmüş olsaydım hatırlardım.

"Konuşsana!" Deyip boğazını biraz daha sıktığımda yutkunmaya çalıştı.

"S-seninle işim yok..." diye zorlukla konuştuğunda boğazındaki elimi gevşettim ve sürterek aşağı indirdim. Kar maskesini hızla çıkarttığımda aralık ağzından derin nefesler aldı.

Evet, benim yaşlarımda olan bu adamı tanımıyordum.

"O çocuğu alıp gidicem." O kadar rahat konuşuyordu ki dişlerimi sıkmıştım sinirle. Sanki yapabilecekmiş gibi konuşuyordu. Yapamazdız alamazdı.

"Ondan ne istiyorsun?" Dedim Doruk'u kast ederek. Bu adamın Pamir denen herif olduğunu sanmıyordum.

Çocuk birkaç saniye yüzüme baktı. "Para alacağım karşılığında." Diye konuştu derin nefesleri arasından.

"Kimden alacaksın parayı?" Emin olmak için sormuştum.

"Pamir... A-akgün." Tahmin ettiğim gibi.

SERSERİ -BXBWhere stories live. Discover now