12.Bölüm

138 48 252
                                    


"Sana bunu yapanları yemin olsun ki yaşatmayacağım teyzeciğim." diyerek yatağın içine girdim. Teyzemin kokusunu iyice içime çekerek gözlerimi kapattım.

Kocaman ormanda yalnız başımaydım. Her yeri sis basmıştı. Ormandaki canlıların bile sesini duymaz olmuştum.

Etrafta biraz dolaşmaya başladım. Orman çok karanlıktı. Önümü bile zor görüyordum. Bugün bu orman neden karanlıktı? Niye her yer karanlığa bürünmüştü?

Ormanda biraz daha gezdikten sonra "Gizem'im." diye seslenen teyzemin sesini duymamla olduğum yerden kıpırdayamadım.

"Teyze, nerdesin?" diyerek onu görmeye çalıştım ama sadece ayak seslerinin çıkardığı çıtırtılar geliyordu.

"Buradayım." diye tekrar seslendi teyzem.

"Neredesin? Seni göremiyorum."

"Kalbinin içindeyim güzel kızım." dediğinde elimi kalbime götürdüm.

"Teyze..." diye seslendim son bir kez yüzünü görebilmek için.

"Sakın üzülme." diyordu bana. Halbuki ben üzülmüyor kahroluyordum.

"Neden? Neden beni bıraktın Teyze?"diye bağırmaya başladım.

"Sende annem gibi neden beni bıraktın? Ben daha büyümemiştim ki beni neden burada tek başıma  bıraktınız?" dediğimde yere yavaşça  çöktüm. Sanki bütün gücüm gitmişti.

"Annenin sana selamı var Gizem."dediğinde gözümden bir damla yaş düştü.

"Annem nerede? O neden yok?" dedim üzgün bir şekilde.

"Asla pes etme güzel kızım. Mücadelenin sonuna kadar git. Seni ayakta tutan tek şey kendinsin Gizem bunu sakın unutma!" dediğinde hiçbir şey anlamamıştım.

Sadece "Gitme." diyebildim.

"Teyze, gitme." diyerek ayağa kalktım.

"Anneee gitme." diyerek ne tarafa koştuğumu bilmeden koştum.

"Annee gitme." dedim son kez.

"Anne'mi yine benden almayın."

"Gizem."

"Anne."

KARANLIĞIN GİZEM'İ Where stories live. Discover now