🦋 BÖLÜM 2 🦋

257 115 42
                                    


Lütfen ekrana bir kere tıklayıp çıkan yıldızı parlatabilir misin? Çünkü benim için önemli. Diğer bölümlerin devamının gelmesi buna bağlı. Yaptıysan teşekkür ederim ❤❤❤

Düzenlendi ✔

Bölüm Sözü:
İnsan bazen sevilmediği bir yerde olsa da alıştığı yere aittir.

Bölüm Şarkısı:

NKBI-YAPAMAM (LVBEL C5- GÜNEŞ)

Şaşkınlığımı gizliyememiş olmalıyım ki bana sabah ki gibi "Beni gördüğüne çok sevinmiş gözüküyorsun." Bu sefer kinayeli cevap vermek yerine başımı salladım. "Evet sevindim. Koru beni lütfen!" Korkuyordum. Gülümsedi. "Bana ne?!" Göğsüne vurdum "Tamam şarkı söyleyeceğim." Sırıtmaya başladı. "Peki." Beni yanına aldı ve buraya gelen ayyaşları süzdü, sonra da boynunu çıtlattı. Ayyaşlar tam karşımızda durduğunda "Kadem Alpay!" Dediğinde adamlar saygıyla eğildi ve arkalarına bakmadan kaçtı. Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı! "Bende Kadem Alpay deseydim siktirip gidecekler miydi?!!!" Başını olumsuz bir şekilde salladı. "Hayır." Ciddi görünüyordu. Bende ne sanmıştım ki? Onun adıyla kendimi mi tanıtacaktım?

Yarasaydı kendi ismiyle tanıtacaktım kendimi elbette!

"Burada ne işin var?" Dedim kaşlarımı çatarak. Eminim ki bana vereceği cevap muazzam olacaktı. "Sana mı sorucam?" Bu ukalayla da konuşulmuyordu! Göz devirip arkama döndüm ve yürümeye başladım ta ki o benim kolumu tutup sıkana kadar. "Sözün var, gitmiyorsun!" Zaten gitmekte istemiyordum, gidecek bir yerim yoktu. Sanırım onla gitmekten başka çarem yoktu. Düşüncelerimin arasından Beni kolumun ağrısı uyandırdı. "Tamam bırak kolumu gelicem senle." Dediğimde gözümün içine bakıyordu. "Yanlışın olursa affetmem." Dedi o sert bakışlarıyla.

Eminim onla gidersem her yanlış hareketimle beni döverdi. Başımı salladım. Kolumu bıraktığı gibi arkama bakmadan koşmaya başladım. Arkadan sesini duyabiliyordum. "Beşe kadar sayıyorum buraya gel! Bir, iki, üç, dört ve beş!" Umurumda değildi. Korkunun verdiği cesaretle son gaz koşmaya başladım. Bir trafik vardı yolun sağına soluna bakmadan trafiğe atladığımda yan tarafımdan korna sesi geliyordu oraya döndüğümde arabayla aramda pek bir mesafe yoktu. Kaskatı kesilmiştim hareket edemiyordum. Her korku anımda kaskatı kesilirdim zaten. Sanırım bugün ölüm günümdü.

Belime yapışan bir kol ile çimenli yola savrulmuştuk. Başım bir yere çarpmamıştı. Beni kollarıyla saran kişi buna izin vermemişti. Ama vücudum da savrulmanun ve yere çarpmanın acısı vardı. Başımı bedeniyle beni saran iri şeye baktım. Bu Kadem'di! Beni kesin öldürecekti. Gözleri çok sert bakıyordu. "İyi misin?" Sözcükleri ona çok zıt endişeli çıkmıştı. Korkuyordum. Gözlerinin sertliğinden Korkuyordum. "Beni dövmeyeceksin değil mi?" Diye ağlamaklı bir sesle konuştum. Bir anlığına gözlerinde ki sertliğin yıkılışını gördüğüme yemin edebilirdim. "Sözüm olsun ben dövmeyeceğim." Dedi ona güvenesim gelmişti. Teslimiyetçi bir hareketle gülümsedim.

Ayağa kalktı ve doğruldu. Bende ayağa kalkmaya çabaladım ama ayağım burkulmuştu sanırım kalkamıyordum. Elini uzattı ne kadar istemesem de tuttum ve ayağa kalktım. Tek ayak üstünde durarak burkulmuş olduğunu düşündüğüm ayağıma basmamaya çalışıyordum. Hafif bir acısı vardı ama bugüne kadar yaşadığım acılarımın yanında bir hiçti. Kadem'in bakışlarının üstümde oldugunun farkındaydım. "Ayağını mı burktun?" Diye sorduğunda sadece başımı sallamakla yetindim. Onun yüzünden olmuştu. "Yardım etmemi ister misin?" Dediğinde alaycı bakışlarımla ona döndüm. "Ne o? Dizilerdeki gibi beni kucağında mı taşıyacaksın?" O da alaycı bakışlarla dik dik bana bakıyordu. "Ne o? Dizilerdeki gibi seni kucağımda mı taşımamı isterdin?"

KELEBEK ÖMRÜMWhere stories live. Discover now