4.

365 45 6
                                    

Merhabalarr
Aksiyonlu ve yeni bir bölüm
sizi beklerr iyi okumalar


Hızla ayakalnıp telefonumu şarja takmıştım.Ellerimin titremesi daha fazla oyalanmama neden oluyordu ve bu beni sinirlendiriyordu.Telefonumu şarja taktıktan sonra kapıya doğru ilerlemiştim kulağımı dayayıp ses var mı yok mu diye kontrol ederken gelen çığlıkla hızla geriye düştüm.Kapının kolu hızla inip kalkarken korkudan en uc köşeye geçip sesizce ağlamıştım.Tanrım neler oluyordu bu siktiğimin hastanesinde bugün.

"Kapıyı açın ne olur kimse var mı?"

Duyduğum tanıdık sesle yavaşça ayaklanmıştım.Bu sabahki sarışın kadındı.Telefonumun açılma sesiyle bakışlarım bu sefer o tarafa kaydı.Bir an önce kendime gelip düşünmem gerekiyordu ya birini arayıp yerimi söyleyip yardım istiycektim yada o kadına yardım edicektim.Tabiki de kapının arkasından gelen acı inlemeleri görmezden gelemezdim hızla o taraf ilerleyip anahtarı iki kez çevirmiştim ama kimseyi göremeyince hafif aralık bıraktığım kapıdan kafamı dışarı çıkarıp kontrol etmiştim etrafta kimse yoktu ve hastane ölüm sesizliğine bürünmüştü.Kanlar koridorun sonuna kadar ilerliyordu.İçeri girip tekrar kapıyı kapatıp kilitledim ilk önce işime yarayacak bir alet bulmalıydım.Hızla etrafa bakınıp gördüğüm makası elime almıştım.Bu iş görürüdü.Cebime yerleştirdikten sonra tekrar kapıya ilerlemiştim.Kimse yoktu hızla çıkıp kanları takip etmeye başlamıştım lavabonun önünde bitiyordu.Aniden açılıp koluma sarılan kanlı ellerle küçük bir çığlık atmıştım.Beni içeri çekip kapıyı hafifçe kapattım.

"S-sessiz ol o a-arkandaydı"

Fısıltılı bir şekilde konuşup
beni çekiştirip bir kabinin içine yerleştirmişti kendisiyle birlikte.Daha bu sabah bana cilve yapan kadınla aynı kabinde bir katilden saklanıyorduk kafayı yememe ramak kalmıştı.Vücudum aksiyondan mı korkudan mı yada her ikisinden de olabilir tir tir titriyordu.

"S-sakın ses çıkarma"

Kafamı sallayıp onu onaylamıştım derin bir nefes alıp kendimi sakinleştireye çalıştım.Ama bu kısa sürdü çünkü giriş kapısının sertçe açılmasıyla ruhum bedenimi çoktan terk etmişti.Elimle ağzımı kapatıp ağlamaya başladım.Bu kadarı bünyem için çok fazlaydı.Yorgunluktan bayılacak hale gelmiştim.Karşımdaki kadın daha berbat bir durumdaydı saçları iç içe geçmiş yaralı omzunu tutuyordu ve üstü başı kan olmuştu.Burnuma buram buram kan kokusu geliyordu.Yere sertçe değen adımlar bizim kabine doğru yakalşıyordu ve ben nefesimi tutmaktan boğulmak üzereydim.Kabinin kapısına sakin bir şekilde ritmik olarak üç defa vurmuştu.Ve o her vurduğunda ben daha çok ağlıyordum.

"Tık...tık...kimse varmı?"
"Yok mu?"
"Hadi ama bana o doktoru verin bende size hayatınızı veriyim"
"Hâlâ mı kimse yok"
"Peki"

Kapıdan gelen büyük sesle ağzımdan bir hıçkırık kaçmıştı.

"Aç şu kapıyı!"
"Orda olduğunu biliyorum lanet şey!"

Tekrar vurmasıyla daha fazla dayanamayan kapı sertçe duvara yapışıp tekrar ileri hareket etmişti.
Bakışlarını bana çeviren adam kocaman gülümseyip elindeki kanlı bıçağı bana doğrultarak konuşmuştu.

"Ah burdasın demek bende her yerde seni arıyordum"

Kanım donmuştu sadece kanım değil bütün bedenim donmuştu.Beni neden aradığı hakkında hiçbir fikrim yoktu bu adamı ilk defa bu hastanede görüyordum.Aniden koluma asılmasıyla hızla dar kabinden çıkarıp beni ters çevirip sırtımın göğsüne gelemsini sağlamıştı.Bir kolu omzumada diğeri ise bıçakla birlikte boynumdaydı.Kesinlimle bu gece ölücektim.

MinddlemistWhere stories live. Discover now