Selamun aleyküm fırfırlarım.
İyisinizdir diye umuyorum.
Valla tatillerde zaman algım yok olduğu için bölümler arasına ne kadar zaman girdi bilmiyorum ama çok bekletmedim. Bundan eminim.
İçime hiç sinmedi bölüm ama düzeltmeye çalışsamda bir nokta da sinmedi yani. Kusura bakmayın. İlerleyen bölümlerde düzelteceğim.
Burada söyleyeceğim bir şey yok. O yüzden uzatamdan size iyi okumalar bana iyi yazmalar efenimmmm.
-----------------
"BERFİN!"daha fazla bende oturamayarak koşarak odadan çıktım. Abim ve Baran merdivenin başındaydı. Biraz daha yaklaştığımda Berfin'in son basamakta oturur bir halde olduğunu gördüm.
"Abim?! Berfin iyi misin?"bakışlarım altına kaydığında kanaması olduğunu fark ettim. Tek fark eden ben değildim. "Kanıyor! Kanıyor! Hastaneye gidelim!"Abim telaş içinde ayaklanıp arabanın anahtarlarını alırken Baran Berfin'i kucakladı. Gördüklerim tüm bedenimde bir şok etkisi bırakmıştı.
"Neler oluyor?!"annem de dahil odadakilerden bağırışlara bakmak için odadan çıkmıştı.
"Anne hastaneye gidiyoruz biz! Düşmüş yani Berfin düşmüş! Kanıyor."abim o kadar telaşlıydıki arabayı sürebileceğinden şüpheliydim. ellerinin titrediğini buradan görebiliyordum. Konuşurken de kekeliyordu.
"Biz de gelelim mi?"annemin sorusuna karışılık Baran daha soğuk kanlı kalarak "bir gidelim. Duruma göre size haber veririz" dedi..
"Abi bebeğim"Berfin'in sesi öyle kısık ve korku dolu çıkmıştı ki ister istemez olumsuz şeyler benimde içime düşmüştü.
"Bir şey yok abicim bir şey yok. Roza sende gel. Yardımcı olursun"kafamla onaylayıp ilk bulduğum örtüyü kafama taktım. Daha sonra evden nasıl çıktım hiçbir fikrim yoktu. Evden çıkışımız arabay binişimiz bir olmuştu. Baran kullanıyordu abim henüz kullanabilecek bir halde değildi. Ben ön koltuğa yerleşirken abim Berfin ile beraber arkadaydı. Berfin'in gözyaşları dinmezken abim titriyordu. Korkuyordu gözlerindeki o korkuyu görmüştüm.
"Bebeğe bir şey olmaz değil mi?"dedi Berfin iç çeke çeke ama kimse yorum yapmadı. Yapamadık ne desek yalan olurdu. Her bir ihtimali düşünerek hareket etmemiz gerekiyordu.
"Abi! Bir şey olmaz değil mi?"Berfin de haklıydı. Birinden güven almak istiyordu. İçindeki endişeyi biraz da olsa dindirmek ona iyi gelecekti.
"Allah'ın izniyle olmaz. Sen sakin ol abicim sakin ol"
"Başka bir yerin acıyor mu? Kafanı çarptın mı?"abim bir yandan Berfin'in vücudunu kontrol ediyor bir yandan da ne kadar yolumuz kaldığına bakıyordu.
"Hayır acımıyor"arkama tamamen dönüp Berfin'e baktım. "Nasıl oldu? Ayağın mı kaydı?"olayın nasıl olduğunu bilmek sonucuyla ilgili bir fikre sahip olmamızı sağlayabilirdi.
"En üst basamaktan ayağım kaydı. Babetlerim çok kayıyor. Kalçamın üzerine düştüm. Son basamağa kadar kaydım. Bir şey hissettim. Baktım kanıyor. Bebek midir ki?"
"Umarım değildir. Allah'ın izniyle hiçbir şey olmaz."
"Olmasın."Abime bakıp "Ahmet olmasın."
"Sen iyi ol. Yeter ki iyi ol"
"Bebekte iyi olsun. Olur değil mi olsun?"Abim Berfin'in elini sıkıca tutup "iyi olacak. Olacaksınız. Sakin kal lütfen." Berfin'e dese de kendi de sakin kalamıyordu.
"Roza ne taraftan gitsem daha kolay?"
"Sağ. Sağdan git hastanenin önüne çıkacağız" dediğimi yaptığında hemen hastane girişine çıkmıştık. Baran durduğunda abim hızla indi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH-U REVAN (berdel)
Teen Fiction"Hep kaderimin akını diledim Allahtan. Namazlardan sonra oturur uzun uzun dua ederdim. "Allah'ım benim için en hayırlısı kimse onu yaz kaderime" Kaderimin beni hep normal yollarla bulacağını düşünürdüm. Ta ki gün gelip töreme ait berdelle yüzleşen...