•0.4

532 250 57
                                    

Sabah kalktığımda ilk işim telefonumu kontrol etmek oldu. Atlasla olan mesajların tamamını okuduğumda kendimi camdan aşağı atmak istedim ama yapamadım.

Dünya böyle bir güzelliği kaybetmemeliydi. Biraz kendime sövmüş olsamda yapabileceğim bir şey yoktu olan olmuştu. Daha sonra düzeltmeye çalışabilirdim.

Yataktan çıkmaya hazırlanırken üzerimde pijamalarım olmadığını fark ettim. Hatta hiçbir şey yoktu. Çıplak mı yatmıştım? Hiç benlik bir hareket değildi. Umarım dün akşam kıyafetlerimi kendim çıkartmışımdır ve evde yanlızımdır.

Kendimi sorgulamayı bırakıp duşa girdim. Kısa bi duşun ardından dolaptan elime gelen ilk eşofmanı ve crobu giydim.

Mutfağa gidip kendime yulaf hazırladım. Sağlıklı beslenmeye özen gösteren ve üşengeçliğimin izin verdiği kadarıyla spor yapan biriydim.

Daha doğrusu öyle olmak zorundaydım. Mankenlik yaparak para kazanıyordum ve formda olmak zorundaydım. Hızlıca kahvaltımı yapıp ağrı kesici içtim.

Başımın ağrısı yetmezmiş gibi birde çekimlere gitmem gerekiyordu. Gerçekten korkunç bir gündü. Akşama kadar uyumak istiyordum.

Osmanlı dönemi padişahları gibi gezmeye son verip havluyu başımdan çıkarttım. Hızlıca saçımı tarayıp kuruttum. Salona geçip rastgele bir koltuğa yattım.

Ajanstan gelicek mesajı beklerken alnıma masaj yapmaya başladım. Neden o kadar çok içmiştim ki? Üstelik bir devetteydim. Kim bilir neler yapmıştım.

Telefonumu alıp magazin sayfalarına göz attım. Hiçbirinde yoktum. Hayatımda ki bütün şansı kullanmış olmalıydım. Aksi taktirde her yerde haberlerimin olması gerekirdi.

Ajanstan beklediğim bilgilendirme mesajı geldiğinde oyalanmadan baktım. Yaklaşık iki saat sonra gönderdikleri konumda ki stüdyoda olmam gerekiyordu. Yolun bir saat olduğunu düşünürsek bir saatim vardı.

Kendimi kalkmaya ikna edebildiğimde dolabımdan beyaz mini bir etek ve yine beyaz ipli bir crop aldım. İp kısmında siyah yazılar vardı ve ben tamamen beyaz giyinmek istemiyordum.

Bu yüzden siyah ayakkabılarımı ve siyah ceketimi giydim. Atlas için yaptığım kurabiyeleri alıp evden çıktığımda üst komşumla karşılaştım. Son bir kaç aydır bana yavşıyordu fakat ona hiç yüz vermemiştim.

Ne de olsa benim gönlüm başkasındaydı.
Engellemiş olması beni durdurmazdı. O öyle zannetmeye devam edebilirdi. İsmini bile bilmediğim komşum bana doğru gelmeye başladı. Gereksiz bir sohbetin içine girmek yerine asansöre doğru ilerlemeye başladım.

Düğmelere basmak bir şey değiştirmiyordu ama ben ısrarla basmaya devam ettim. Sonunda geldiğinde asansöre binip tekrar düğmeye basmaya başladım. Komşum gelmeden kapılar kapandığında rahat bir nefes aldım.

Aşağı inip arabama bindim. Sürücü koltuğuna geçip kurabiyeleri yan koltuğa koydum. Atlas' ın oturduğu apartmanda tanıdıklarım vardı. Birinden rica edip ona vermesini söylemiştim. Nedenini sorsada çok üzerinde durmaması işime gelmişti. Kurabiyelerin içine bıraktığım notsa engeli kaldırmasını sağlıyacaktı. Yani umarım öyle olur.

Navigasyonu açıp ilerlemeye başladım. İlk olarak yolumun üzerinde ki cafelerden birinde durup kahve aldım. Arabama dökülmesini istemediğim için orda içmeye karar verdim. Erken çıktığım için vaktim vardı. Rastgele bir masaya oturup telefonumu çıkarttım.

İnstagrama girip paylaşımlarıma gelen yorumları okumaya başladım. Tuhaf şekilde bunu arada yapardım ve hoşuma gitmediğini söyleyemem. Yorumları okurken garson kahvemi getirdi.

Yorumları okumaktan sıkıldığımda kapatıp ceketimin cebine koydum. Kahvemi içerken etrafa bakmaya başladım. Karşı masada Atlas' ın oturduğunu gördüğümde kahve boğazımda kaldı. Öksürmeye başladığımda dönüp bana baktı.

Göz göze geldiğimizde benimde ona baktığımı fark etti. Durumu toparlamak adına tekrar kahvemden içip gözlerimi kaçırdım. Ona anonim olarak yazanın ben olduğumu öğrenmemesi gerekiyordu daha çok erkendi.

Birkaç konuşmayla kim olduğumu bulamazdı gerçi ama yine de tedbiri elden bırakmamak gerekiyordu. Sonuçta o şirketin sahibinin oğluydu. Bense onların şirketinde çalışan bir manken.

Böyle düşününce yaptığımın asla ortaya çıkmaması gerekiyordu. İşime son verilebilirdi. Başka bir şirkette işe başlamama bile engel olabilirlerdi.

Hatta medyaya sızdırılırsa Atlas' a nude atan kız olarak bile anılabilirdim. Bu gerçekten korkunç olurdu. Kimliğim gizli kalırsa Atlas' la evlenemezdim ama ifşalanamazdımda. Kendimi uzun süre gizlemem gerekicek gibi duruyordu.

Kahvemin sonuna geldiğimde kalkıp hesabı ödedim. Atlasın sürekli beni izlemesi tedirgin olmama neden oluyordu. Ona attığım fotoğraflardan beni tanıması imkansızdı. Özellikle yüzümün gözüküp gözükmediğini kontrol etmiştim ama neden sürekli bana bakıyordu?

Hızlıca arabaya gidip stüdyoya doğru yola çıktım. Varış saatimden on dakika önce gelmiştim. Oyalanmak yerine içeri girip hazırlanmaya başladım. Makyözler bir yandan makyajımı yaparken saç tasarımcıları kendi aralarına hangi saç modelini yapmaları hakkında küçük bir tartışmaya girmişti.

Hızlıca hazırlandığımda aynada kendimi izlemeye başladım. Bu sefer gelinlik giydirmişlerdi. Kendimi böyle görmek duygusallaşmama neden oldu. İlk gelinliğimi evleniceğim zaman giyeceğimi düşünüyordum ama mankenlik yaptığımı hesaba katmayı unutmuştum.

Kendimi izlemeyi bırakıp koltuğa oturdum. Her şey hazır olduğunda çekimlere başladılar. Sürekli poz değiştirip gülümsemek yorucu bir hal almaya başlamıştı. Üstelik üç farklı model giymiştim. Hepsiyle bir sürü fotoğrafım vardı. Ek olarak kendi telefonumuda alıp birkaç yüz tane fotoğraf çekmiştim.

İşim bittiğinde tekrar üzerimi değiştirip Atlas' ın oturduğu binaya doğru yola çıktım. Daha önce konuştuğum arkadaşıma kurabiyeleri verip eve döndüm. Makyajımı orda çıkarttırmadığım için duşa girmek zorunda kalmıştım.

Gerçi orda çıkarttırmış olsam bile vücuduma fondöten sürüldüğü için yine duş almam gerekicekti. Günde iki defa duş aldığıma inanamıyorum. Bu üşengeç kişiliğime aykırı bir şeydi. Tamamen temizlendiğime karar verdiğimde duştan çıkıp iç çamaşırlarımı giydim.

Giyeceğim kıyafetleri almak için dolaba giderken gözüm boy aynasında ki yansımama takıldı. Sebepsizce kendimi incelerken telefonuma bildirim geldi. Atlas olabileceğini düşündüğüm için hızlıca telefonumu alıp bildirime baktım.

Reklam bildirimi olduğunu gördüğümde büyük bir hayal kırıklığıyla telefonu yatağa attım. Dolabın önüne geldiğimde telefona tekrar bildirim geldi. Söylenerek tekrar telefonumu elime alıp bildirime baktım.

Bu sefer isimsiz bir numaradan mesaj gelmişti. Bildirime tıklayıp sohbete girdiğimde elektirik çarpmış gibi ürperdim. Mesajda aynanın önünde kendimi daha ne kadar izleyeceğimi soruyordu. Evimde gizli kamera mı vardı? Bu yabancı benim ne yaptığımı nerden biliyordu?

Model / Yarı TextingWhere stories live. Discover now