sadece yakın arkadaşım olan yuji'ye ders notları hakkında sıkıcı bir mesaj atmışken,durumun bu kadar tuhaflaşacağının farkına varamamıştım..
ryomen sukuna hayran kurgu,texting.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
•
TW; hem romantik hem libidolu bölüm.
"aç bakalım ağzını.." çorba dolu yemek kaşığını ryomen'e doğru uzattım,çorba sıcak olduğundan önce soğuması için kaşığa üfledim.
"aaaağ"
kıkırdadım ve ryomen'in kocaman açtığı ağzına sıcak çorbayı içirdim,kolu kırıktı ve pek hareket edemiyordu. bende onun rahat olmasını ve dinlenmesini istiyordum,ona sıcak bir çorba hazırlamıştım ve şimdi o yatağında doğrulup yaptığım çorbayı içiyordu.
"mmmmh,çok güzel! eline sağlık.."
"afiyet olsun." gülümsedim,kısa süre sonra dolu bir kase çorba bitmiş bulunuyordu. onun bu durumu biraz abarttığını düşünüyordum ama gerçekten acıkmış olmalıydı.
"biraz daha ister misin?"
"yok,teşekkür ederim. sana zahmet oldu." sanırım hasta olduğundan gözüme daha da tatlı geliyordu,biraz tereddüt etsem de utancımı bastırmaya çalışarak ona doğru yaklaşıp yanağına yumuşak bir öpücük kondurdum.
"bu gece burdayım,rahat olman ve güzel dinlenebilmen için elimden geleni yapacağım."
dudaklarına bir tebessüm yayıldı,daha sonra utanarak bakışlarını kaçırdı. "tısıkır ıdırım çık kıbırsın."
kendime engel olamayıp kahkahayı bastım,bu tavırları ve kızaran yanakları o kadar komik görünüyordu ki. "ryomen!" dedim kıkırdayarak.
"şey,pardon.. çok kibarsın,daha önce hiç kimse benimle böyle ilgilenmedi. beni tekrar öper misin?"
sahte bir kızgınlıkla onun ağzına yumuşak bir tokat attım. "işine gelince çok cesursun ama!"
suratını astı ve dudaklarını büzdü. "bende kendimi merdivenlerden aşağı atayım o zaman."
"salak.." gülümsedim ve boş kaseyi alıp ona baktım. "ben şunu kaldırayım."
ona arkamı dönüp gitmek için bir hamle yapacaktım ki kırık olmayan koluyla beni bileğimden kavrayıp durdurdu. meraklı gözlerle ona baktım. "ne oldu?"
bir süre duraksadı,utanıyordu ve konuşmakta zorlanıyordu. bu da merakımı arttırıyordu.
"ben.. um.. sana bir şey sormalıyım." kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalkarken yanıtladım. "tabii."
