~•~•~•
KADERİN CİLVESİ
İnsanlarla uğraşmada üstünlüğe ulaşmanın tek yolu, onlardan bağımsız olduğunuzu göstermenizdir; demiş Arthur Schopenhauer.
Göstermişlerdi bizden daha bağımsız olduklarını. Suriyeli vatandaşlara tanınan ayrıcalıkları, bizlere tanımayarak gözümüze gözümüze sokmuş ve kabullenmemizi sağlamışlardı. Onlar artık mülteci değillerdi, istilacılardı. Biz ise tutsaklar.
Kendilerini bağımsız sanan gericiler, ellerinde ipten bir tasmayla yakalamışlardı bizi. Kıstırmışlardı bir köşeye. Tasmayı tutan ipin bağları çoktan çözülmeye başlamıştı, kopması an meselesiydi artık.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım.
"Eski ünlü camiasından isimler gelir mi sence?" dedi Alçin, toplantı masasının üzerine birkaç su şişesi bırakırken. Bilmiyorum der gibi omuz silktim. "Geldikleri zaman göreceğiz kimlerden oluştuklarını."
"Umarım gelenler yakışıklıdır da gözüm gönlüm açılır biraz. Her gün televizyonda Suriyeli askerleri izlemekten sıkıldım. Üniforma sadece bizim beylere yakışıyormuş, bunu anlamış olduk."
"İstediğin yakışıklı bir bey olsun, hallederiz." dedim ve elimdeki maskeleri sırayla bizim tarafa dizerken göz kırptım. Alçin gülerek tekerlekli sandalyesini bana yaklaştırdı. Ülkedeki imkanlar o kadar kısıtlıydı ki, otomatik çalışan arabalardan bile bulamamıştık. Hiçbir imkan yoktu buralarda, özellikle Türklere kasıtlı olarak hiç yoktu.
"Yoksa eskort mu tutacaksın bana?" dedi, sanki bu fikir hoşuna gitmiş gibi. Yürüyemediği için kendini eksik görüyordu ve kimsenin onu sevebileceğine ya da beğenebileceğine inanmıyordu. Gerçek aşkı bulur bulmaz evlenmek isteyen o kız gitmiş, yerine eskortlardan medet umacak hâle gelen bir kız gelmişti. Benim kardeşime bu kötülüğü onlar yapmışlardı, istilacılar.
"Saygıdeğer Başbakanımız eskort işleriyle baya içli dışlı. Bu kadar hevesliysen sonraki otel buluşmasına biz de katılırız." dediğimde, midesi bulanmış gibi yüzünü buruşturdu hemen. "O kıl yumağını çıplak görmek için hazır değilim ve asla olmam. Resmen hayattan soğuma sebebi."
"Yiğidin malı meydanda olurmuş, o yüzden saklamıyor, taşşaklı herif." O görüntü gözünün önüne gelmiş olacak ki, unutmak ister gibi başını iki yana salladı. "Yiğit görmesek inanacağız. Kart horozun, insan vücudunda hayat bulmuş hali bildiğin."
Kapı çaldığında konuşmamız son bulmuştu. Korumalardan biri kapıyı açtı ve asker selamı verdi. "ERK Örgütü, sahaya giriş yapmış bulunmakta Sırma Hanım." Başımı onayla salladım ve masadaki beyaz maskeyi alıp yüzüme taktım. "Kubat Komutana haber ver, yerlerini alsınlar."
Gelenleri karşılamak için odadan çıktım ve aşağıya indim. Bahçeye çıkıp, etrafı saran korumaların yanlarına ilerlemiştim. Beni gören güvenlik şefi Kaan, yanıma geldi hızlıca. "Çocuklar sana başın için örtü getirsinler içeriden."
"Güvenlik açığı varsa belanı sikerim Kaan." Kollarımı göğsümde birleştirip ona bakmaya başlamıştım. Elini kısa saçlarına götürdü ve karıştırdı. Bir şey söylemek istediği belliydi ama kararsız gibi duruyordu. "Seni tedirgin eden bir konu mu var Kaan? Eğer hoşuna gitmeyen bir durum varsa söyle, bunun için buradasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK YÜREK
General Fiction2023 yılında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başına Suriyeli başkanı olan bir parti gelmiştir ve saltanat ilan edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti toprakları ve Suriye toprakları birleştirilmiş, ardından Büyük Suriya Devleti'ne çevrilmiştir. 2030 senes...