Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Tamam. " sıkıntı ile kafamı salladığımda yanımda ki Erkin'e döndüm.
"Babam bizimle konuşmak istiyor. " o da kafasını salladığında kolunu omzuma atmıştı.
Mağazadan çıkıp yürümeye başladığımızda beste mırıldanmaya başlamıştı.
"Bastır Fenerbahçe, taraftar arkanda.." ona göz devirdim.
Kerem Fenerbahçeyi sevmiyorsa bende sevmiyordum.
Aniden duraksadım.
Kerem'i son görüşmemizden sonra görmemiştim.
Tabii arıyordu ama ben açmıyordum.
Aklıma beni omzuna alması geldiğinde istemsizce güldüm.
O zaman çok sinirliydim ama sonradan düşününce çok komikti.
Dürtülmem ile yan tarafa döndüm. "Abla? " kafamı salladım.
"Efendim? " çaktırmadan gözleri ile bir yeri işaret etti.
"Kerem orada ve şu an bize bakıyor. "
Duyduklarım ile kalbim heyecanla atmaya başladığında çaktırmadan etrafa bakmıştım.
Anlık olarak Kerem ile göz göze geldiğimde kaşları çatık bana bakıyordu.
Ona kafamı eğip selam verdiğimde sırıttım.
Bana göz devirip ağzını oynattığında -ki bence sabır çekiyordu- keyiflenmiştim.
"Hadi gidelim. " Erkin'in konuşması ile kafamı salladığımda ilerledim.
Kerem'in bakışlarını üstümde hissediyordum.
"Kıskandı. " omuz silktim.
Erkin aniden duraksadığında bende durdum. "Ne oldu? "
Bir şey hatırlamış gibi yüzünü buruşturdu. "Su'ya hediye almayı unuttum. Babam biraz daha beklese bir şey olmaz. " ona gülüp kafamı salladığımda omzunun altından çıktım.
"Tamam, arabada beklerim seni. Güzel bir şey al kıza. Peluş ayı falan olmasın. Düzgün adam gibi bir şey olsun. " aniden aklıma gelen ile devam ettim.
"Su bana gümüş şeyleri çok sevdiğini söylemişti.. " güldüğünde yanağımdan öpmüştü.
"Ya sen var ya adamın dibisin dibi! " ona güldüğümde ilerlemeye başlamıştı.
