Bölüm 14: PUSU

290 42 67
                                    


Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: 'Dünyada neler gördünüz?' dese herhalde verecek cevap bulamayız

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: 'Dünyada neler gördünüz?' dese herhalde verecek cevap bulamayız. Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki..."



Helikoptere bindiğimizden beri camdan ülkemin güzelliklerine bakıyordum. Bu güzellikleri, hep dalgalanmaya devam edecek bayrağımızı gördükçe kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu topraklarda doğduğum için çok şanlıydım. Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleri olduğum için çok şanslıydım... Bu dünyanın bana sunacağı tek ve en güzel iyilik bu topraklarda gözümü açmam.

Dalmış vaziyete manzaramı izlerken kulağımda takılı olan havacı kulaklığından Ömer'in sesi gelince kafamı kaldırıp ona baktım.

"Gençler var mı heyecan?" diye konuşurken kafamı iki yana sallayıp görmese de tebessüm ettim. Deli bu çocuk. Beni gören Ömer bana bakarak parmağıyla yüzümü gösterdi. "Yalnız şu açıkta duran gözlerinle çillerin ayrı hava katmış. Ortalığa çipil çipil bakıyorsun." Diye bana laf atınca sadece ona tek göz kırparak önüme döndüm.

Ömer, "Efsun komutanım," diye bana seslenince tekrar kafamı kaldırıp ona baktım. "Ben camdan manzarayı beğenmedim." Diye konuşunca tek kaşımı kaldırıp, "Neden ne güzel manzara iste, neyini beğenmedin?" diye sordum. Ömer de tek kaşını kaldırıp kısık gözlerle gözlerime baktı. "Benim burada en güzel manzaram sizsiniz, sizi izlesem olur mu?"

Kal gelmiş vaziyette gözlerine baktım. Galiba yanaklarım kızardı...Yanakları bırak komple kızarmış da olabilirim.

Ne kadar da bu çocuğa her fırsatta çemkirsem, çenemle gününü zehretsem, üstüne iş atsam da seviyordum keratayı. Yalnız şöyle bir düşündüm de ben buna bayağı çektiriyormuşum. Olsundu... Bu bana iltifat eden şahıs, modum ne zaman düşük olsa illa küçücük bir kelimesiyle beni neşelendirebiliyordu.

Eren, "Oha! Ömer az yavaş depar at" diye araya girince Ömer ters ters Erene baktı. "Doğruları söylüyorum, baksana şu gözlere mübarek baktığım gökyüzünden daha güzel."

Artık gözlerimin içine kadar kızardım. Duy ümmeti Muhammed, bu güzelliğim artık dillere destan olacak.

Olduğum yerden ona doğru uzanamayacağımdan, silahımın namlusunu ona doğru kaldırıp dürterek teşekkür edecektim. Ama şuna bakın ki Ömer'in önünde yerde çömelerek oturan İshak gözlerini büyüterek beni gördü. Salak namluyu ona uzatıyorum sandı, alt üstü şey edecektim. Ellerini havaya kaldırıp, çığlık atarak kendini dümdüz yere attı. "Tutun şu manyak karıyı."

Son VasiyetWhere stories live. Discover now