B Ö L Ü M 1

164 7 37
                                    


Haaaaayyy! Biz geldikk🌠

Keyifli okumalar bebişlerim 💋

Keyifli okumalar bebişlerim 💋

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

B Ö L Ü M 1

-nehir kenarı-

Demiray Pavlov





Büyük çift kanatlı penceremden içeriye sabahın ilk ışıkları uzanıp yüzümde rahatsız bir hisle beraber ayaklanmıştım. Bugün odun zamanıydı. Kaldığım dağ evinin enfes bir yanı da odun sobasıyla ısınıyor oluşuydu. En keyifli kısmı ise, yakılacak odun bulup, bulduktan sonra eve kadar taşıyıp, ondan sonra tek tek sobaya sığacakları ebatta tek tek yarmaktı.

Seviyordum bu meşgaleyi be!

Böyle anlatılınca çok kolay ve basit bir işmiş gibi geliyordu.

"Çeeeekkk!" Diye bağırdım gözleri ve kulakları bende olan Cenga'ya. Evimin aşağısında kalan köyde yaşayan genç bir oğlandı, Cenga. Genelde ben yardım istemesem de "borçtur abi" deyip ne zaman oduna çıksam beni bulur yardım ederdi, evde olmadığımı nasıl mı anlıyordu? Haftanın iki günü taze yumurta, peynır falan getirir. Geldiğinde de şöyle bir odunluğuma göz atar. Odunum azalmışsa anlardı o zaman oduna gideceğimi. Hoş işime yaramıyor değildi kerata.

Ağacın tepesindeydim. Elimde hızar motorum vardı ki az önce yere boyladığım büyük kurumuş dalları kesmiştim bu canavarla. Gözlerimdeki koruyucu gözlüğü iterek başımdaki konuma yerleştirdim. Şöyle bir etrafa tepeden baktığımda, yüz ifadem memnuniyetle dolmuştu koca kurumuş ağacın dalları artık çıplak kalan ağacın etrafında sıralanmıştı.. Bu odunlar beni iki hafta idare ederdi diye düşünüyordum.

Cenga, aşağıdan her zamanki sorduğu soruyu yineledi o an.

"Hayır niye birkaç aylık odun yapmıyorsun abi hala anlamıyorum?" ama o soruyu bana değil bu sefer kendine soruyordu çünkü ilk zamanlarda benim verdiğim cevap onu tatmin etmemişti.

Cenga'ya demiştim ki. " Bu orman hepimizin, herkes ihtiyacı kadarını almazsa orman sadece birinin kalır. Ondan sonra gelenin nasibini çalmış olur. Bu odun bana yeterli şimdilik."

Cenga ise, her zaman kuru odun bulunamayacağını savunuyordu. Bulduğunda da hepsini almalıymışız lakin bilmiyordu ki ben kendime bir meşgale ediniyordum. Eğer ben aylık odunu bir günde veya iki günde veya birkaç günde yapıp geri zamanımı evde boş boş oturacaksam gerek kalsındı.

Ben odun aramasından zevk duyuyordum, ararken belki hemen buluyordum, belki o gün hiç bulamadan eve geri dönüyordum ama yine de hoşnuttum çünkü beynimdeki düşüncelerimi bastırıyordum ben. Öylece kış günü evde şöminemin karşısında oturmak düşüncelerime davetiyedir benim. Hem Ormanı daha fazla keşfediyordum, geçen bu ormanda kestane ağacı görmüştüm. Ondan önceki keşfimde de incir ağacı bulmuştum. Ben odunumu az yaparak aslında bu ihtiyacımı birer işe çevirmiştim bir nevi. Beni meşgul eden bir işe...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 31 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

B U Ç EWhere stories live. Discover now