0.2

50 40 27
                                    

İyi okumalar🧸
........

Heyecandan yerimde bile duramazken bir gözüm doktorda bir gözüm ise hala tutuğu kolumdaydı.

Hızlıca kolumu kendime çekip biraz uzaklaştım yanından.

"Gözünüz aydın hiçbir sıkıntısı yok temiz çıktı belgeleri fakat o kadar çok aç kalmış ki bu yaşa kadar gelmesi bile bir mucize hatta daha fazla aç kalsaydı daha ciddi hastalıklara bile yol açabilirdi."

Ciddi birşeyi olmaması beni sevindirirken bir yandan da üzüldüm Allah bilir bu zamana kadar neler yaşadı küçücük yavru

Neyse geride kaldı o günleri bir daha asla bunları yaşamayacak.

çünkü artık ben varım ve son günüme kadar da onu koruyup kolayacağım her ne olursa olsun gerekirse onun için canımı bile veririm.

"O zaman ben sizin için gerekli malzemeleri hazırlayıp geliyorum."

Hızlıca başımı salladım. Kediler hakkında hiçbirşey bilmediğim için bana hazırlaması iyi olurdu.

O sırada telefon çalma sesi tüm odayı doldurdu. Fakat bu benim telefonumun sesi değildi.
Yanıma döndüğümde göz göze geldik elindeki çalmaya devam eden telefonunu açıp kulağına yasladı.

"Sana beni arama demedim mi?"

.......

"gelicem şimdi idare et beni"

Telefonu kapatıp önümüzdeki masaya fırlattı. Bu ani atışından irkilip biraz daha uzaklaştım yanından.

"Gidebilirisin ben hallederim" dedim. Eğer işi varsa onu işinden alı koymak istemezdim.

Sinirli bakışlarını odanın duvarından çekip bana baktı sıkıtığı çenesi ve Gözleri ile biraz daha geriye kaydım.

Geriye gitmememe şaşırmış olucakki gözlerini kapatıp elleriyle sertçe yüzünü sıvazladı.

"Korkma benden" yüzündeki mahçupluk ifadesi pişman olduğunun birer kanıtıydı.

Bende ortamı biraz yumuşatmak adına gülümsedim ve
"Senden mi korkucağım ben? güldürme beni lütfen" dedim alaylı bir sesle. Gözü yanağımda olan gamzeme takıldı.

"İsmin ne?" Sorduğu soruyla o an aklıma daha isimlerimizi bile bilmediğimiz geldi  boğazımı temizledim ve dudaklarımı araladım.

"Eflin, senin?" Eflin dedi ismimi kendi kendine doğrulurken başımı salladım.

"Batın" başımı salladım. Bence artık bir teşekkür etmenin zamanı geldi sonuçta benim için o kadar şey yaptı.

"Teşekür ederim eğer sen olmasa-" daha ben bitirmeden lafa atladı.

"Asıl ben sana teşekür ederim onu orada bırakmadığın için, herkes senin gibi düşünemezdi."

Gülümsedim.
Gülümsedi.

Bakışlarımı hızlıca ondan çekip muayne masasında oturan küçük kedime takıldı.

Ayağa kalkıp yanına gittim. Ellerimi yumuşak tüylerinde gezdirip okşadım.

"İsmini seçtin mi?" Ne ara geldiğini anlamadığım batına baktım.

Hiç düşünmemiştim ismini o anda aklıma  gelen şeyle gülümsedim.
'bu yaşa kadar gelmesi bile bir mucize'
Mucize dedim kendi kendime o bir mucize.

Bizim HikayemizWhere stories live. Discover now