AYNADAKİ KAN

33 4 0
                                    

       Biri benimle oynuyordu ama neden benimle oynuyordu? Kutunun içine dikkatli bakınca birşey gördüm, bi ayna parçasıydı. Kırılmış, en fazla ceviz büyüklüğünde bir aynaydı. Aynayı, fotoğrafları ve notu alıp dolabıma sakladım. Peki ya neden aileme söylemek varken sakladım? İşte tüm hikaye burada başlıyordu...

                                                                   ***********
   

   "Aklımda harika bir plan var, gelin bu gece bizde kalalım" dedi Gizay. Tenefüs yeni çalmıştı.

   "Aslında olabilir bi gün buluşsak eğlenceli olurdu."dedi Ecem ama Rüzgar kafasını iki yana sallayıp reddetti.

  "Daha iyi bi fikrim var. Boşverin evi okulda gizlice kalalım." diye önerdi Rüzgar.

  "Saçmalama Rüzgar, ailelerimize ne dicez?"

  "Birimizin evinde buluştuğumuzu söyleriz, ne dersiniz?"

  "Yarın yapalım hazırlıklı olsun herkes. Kıyafet falan getirin-"dedi Atlas.

  "Atlas saçmalama, cidden kabul mü ettin? Sana cidden inanamıyorum pes yani!"dedim Atlas'a bakarak.

"Ne var ya neden olmasın herkes kabul ettiyse yarın hazırlıklı gelelim."

   Tam ağzımı açıp konuşacakken hoca sınıfa girip bağırdı. Hepimiz yerimize geçtik ve günün bitmesini bekledik.

   Eve geldiğimde annemin yanına gittim.

  "Anne! Birşey sormama gerek annecim."

  "İlkim birşey mi oldu kızım?"

  "Yok yok bir sorun yok. Yarın için buluşma hazırladık. Okul sonrası Gizay'ın evine gidip yatıya kalacağız. Kalabilir miyim annecim?"

  "Kim var başka?"

  "Üç kişiyiz, Gizay, Ecem ve ben"

  "Tamam annem kal ama aklım sende kalır, arada sırada ara beni annecim." annemin yanına gidip yanağına bir öpücük kondurdum.

  "Teşekkürler anne."diyip odama gittim. Her zamanki okul çantamı hazırladım extra olarak 2 parça kıyafet ekledim. Onun dışında yanıma hiçbir şey almadım.

                                                           ************

  "Hazırmıyız?" dedi Rüzgar. Son dersti. Planı çoktan dün, gruptan mesajlaşarak yapmışlardı ancak mesajları okumamıştım, okuma gereği duymamıştım. Zil çaldı ve herkes sınıftan fırladı bizim aksimize.

  "Temizlikçiler, onlar ne olacak!"dedim. Genelde okul sonrası sınıfları temizliyorlardı.

  "Hallettim, görevliler biz beden dersinde aşağıdayken sınıfı temizledi. Çıkışta bir daha temizlemeyecekler."dedi Atlas. Rahatlayarak derin bi nefes verdim. Atlas endişemi görmüş olacak ki yüzüme bakıp güldü.

  "Eşyalarınızı burada bırakın şimdilik herkes çıkana kadar tuvalet kabinlerinde saklanacağiz. Herkesin saati var dimi, tam otuz dakika sonra tuvaletten çıkabilirsiniz kızlar."dedi Rüzgar.

    Eşyalarımızı sınıfa yerleştirdik. Masamın üzerinde bir defter duruyordu, mavi bir defter. Masamın üzerinde yalnızca onu bırakıp sınıftan çıktım.

    Yaklaşık yarım saattir Ecem, Gizay ve ben tuvalette saklanıyorduk.

  "Çıkalımmı, çoktan yarım saat oldu."dedim ve ikisi de beni onayladı. Çıktık ve sınıfa girdik. Okul bomboştu, en azından bizim gördüğümüz kadarıyla.

"Hoş geldiniz hanımlar."dedi Rüzgar. Biz gelene kadar masalara bir düzen vermişler, birsürü atıştırmalık alıp masalara koymuşlardı.

"Akıllı tahtayı açtım, film izleriz belki."dedi Atlas.

    Hepimiz yerleştik ve hangi filmi izleyeceğimizi tartıştık.

"Korku olsun, korku severim."dedi Atlas.

"Hayır! Korkudan nefret ederim ben. Çok korkarım."dedi Ecem. Gerçi demesine kalmadan Atlas açmıştı bile.

   Filmin ortalarında Ecem ve Rüzgar'a baktım. Yan yana oturmuşlar ve oldukca yakınlardı. Hava yavaştan kararmaya başlamıştı bile. Hepimiz tamamen filme odaklanmıştık. Bir sahnede gereğinden fazla korkup yerimden sıçradım. Diğerleri kahkahalara boğulurken Atlas sadece yüzüme bakıp gülmüştü. Eliyle 'gel' işareti yaptı,yanına gidip oturdum. Elini kalbime koydu bir süre.

  "Korkmuşsun, çok hızlı atıyor." bir süre yüzüne baktım. Oysa korktuğum filmin sahnesinde kalbim böyle atmıyordu. Filmin devamını yan yana izledik. Ve artık hava tamamen kararmıştı.

  "Korku filminin üstüne okulda gece yürümek de harika olurdu."dedi Rüzgar.

  "Saçmalama Rüzgar, yat uyu geç oldu."dedi Ecem korkarak.

  "Ben uyumaya gelmedim Ecem.Uyumak isteseydim evde kalır, uyurdum."dedi ve yerinden doğruldu.

     Atlas da onunla birlikte kalktı. O kalkınca ben de kalktım. Kızlar da istemeye istemeye kalktı. Atlas çantasının yanına gidip fener aldı.Feneri yaktı ve sınıftan çıktık.

  "Bö!"diye Ecem'in üstüne yürüdü Rüzgar. Ecem ufak bir çığlık atıp geri çekildi. Tam o dakika Ecem'den başka birinin de sesini duydum.

  "Duydunuz mu?"dedim

  "Neyi duymamız gerekiyordu?Ecem'in çığlığı dışında."

  "Ya uğraşmasana benimle Rüzgar!"duymadıklarını söyleyince konuyu daha da uzatmadım. Biraz yürüdük ve sınıfa geri döndük. Döndüğümde masamdaki mavi defterim yoktu. Sıranın üstüne baktım, yoktu ancak var olduğundan emin olduğum birşey vardı. Bizim dışımızda birileri daha vardı.

  "İlkim birşey mi oldu?"dedi Atlas yanıma gelip. Bir süre boş boş suratına baktım. Tedirginliğimi anlayanlar bana baktı. Derin bir sessizlik oluşunca zorla ağzımı açıp konuştum.

  "Var."

  "Ne var?"

  "Bizim dışımızda birisi var."dediğimde Rüzgar tüm ciddiyetimi bozup kahkaha attı.

  "Rüzgar kes sessini ciddi birşey!"diye tersledi Atlas.

  "Mavi bir defter bırakmıştım ama yok birisi almış."

  "Sessizce okulu aramaya ne dersin?"diye önerdi Atlas

  "Olabilir."dedim.

  "Hayır bu sefer gelmiyorum. Siz gidin sınıfta beklerim."dedi Ecem.

  "Tamam çıkalım. Sakın ses yapma Ecem."dedi Rüzgar ciddiyetle.

   Sınıftan çıkıp sessizce koridorları turladık. Tüm sınıflara baktık ancak ne bir defter ne de bir başkasını gördük. Yaklaşın yarım saattir bakıyorduk.

"Sadece müdür yardımcısının odası kaldı, oraya da bakalım."dedi Atlas.

   Odanın olduğu kata indik. Kapıyı açmadan birbirimizle bakıştık ve kapıyı açtık.

  Gizay yüksek sesle bir çığlık attı. Hepimiz geri adım atmıştık. Evet yerde duran mavi defterimdi ama yanından kanlar süzülüyordu. Deftere kan ile 'AYNA' yazılmıştı.

Yerde yatan ölü beden Ecem'e aitti...


KIRIK AYNAWhere stories live. Discover now