~"Aslında sen..."~

28 2 2
                                    

Ajax en sonunda odadan çıkmıştı. Kısa koridorda yürürken bir anda durdu. Unutmuştu! ZHONGLIYI TAMAMEN UNUTMUŞTU! Sevgilisi bütün bu olanlara şahit olmuştu.

Ajax bir anda dizlerinin üstüne yere çöktü. Düşünüyordu... Zhongli onun hakkında şimdi ne düşünüyordu? Gitmiş miydi? Yoksa halen salonda mıydı? Gitmesi mi daha iyiydi yoksa kalması mıydı?

Ajax ayaklandı. Tek yapabileceği şey buydu. Ne olursa olsun bi şekilde olanları toparlamalıydı.

En sonunda salona geçtiğinde Morax la göz göze geldi , 1-2 saniye kalakaldı. Sevgilisi gitmemişti! Bununla kalmayıp annesi ile yakınlaşmıştı. Ne yani bu durumdan rahatsız olmadı mı? Morax in yüzümde hafif bir tebessüm oluştu. Sanki demin hiçbir şey olmamıştı.

Ajax in annesi sessizliği bozan ilk kişi olmustu.

"Ajax ne duruyorsun orda otursana" dedi narin sesiyle. Ajax ın dili tutulmuştu. Şaşkındı beklemiyordu böyle bir şeyi. Annesinin yanına oturdu. Ellerini yumruk yaptı ve dizlerinin önünde birleştirdi. Stres olmuştu. Morax sevgilisinin stres olduğunu anlamıştı. Lunapark ta dönme dolaba bindiklerinde de aynı hareketleri yapmıştı.

Ajax kafasını hafif kaldırdı ve karşısındaki adam ile.... sevgilisi ile göz göze gelmişti. Omzunda bir el hissedince hafifçe irkildi tarçın saçlı. Annesi ona gülümsüyordu. Ama bu normal bir gülümseme değildi. Bu "her şey yolunda" gülümsemesiydi. Çocukken her babası annesine el kaldirdiktan sonra Ajax a sunduğu gülümsemeyi.

Ajax rahatlamış ve arkasına yaşanmıştı. Konuşma nasıl ilerleyecekti? bir konuşma yapması gerekiyor muydu? Elbette ki gerekiyordu! Peki Ajax buna hazır miydi? Değildi.... Zhongli bunu fark etmişti bu yüzden bir şey demiyor, Ajax ın söze başlamasını bekliyordu. Ama eger bu şekilde ikisi de beklerse bu sessizlik sonsuza kadar sürecekti. Bu yüzden gene Ajax in annesi ikisinden de önce davrandı.

"Acıkmış olmalısınız sabahtan bir şeyler hazırlamıştım. Gelin hep birlikte yiyelim!" Demişti o nazik sesiyle buna karşılık Zhongli "Teşekkür ederim , ancak ben yemeğe kalmasam daha iyi olur sanırsam" diyebilmisti. Tarçın saçlı durur mu?! "Ne demek kalmıyorum?!?! Buraya ailemle tanışmaya gelmedin mi?? Gideceksen yemek yiyip gideceksin!!" Oğlunun bu sözlerine karşılık annesi küçük bir kahkaha attı. Annelerinin bu sesini duyan küçükler ise salona hızlı bir giriş yaptı. Tanımadıkları kahverengi saçlı adamı gördükleri gibi abilerinin arkasına saklandılar.

Ajax, Morax'ı kalıp yemesine ikna etmişti gerçi bunda annesinin daha çok faydası vardı. Olanlardan sonra güzel bir akşam yemeği herkesin neşesinin yerine gelmesini sağlamıştı. Morax bir süre sonra gitmesi gerektigini söylediğinde küçükler ona yeni alışmaya başladığı için üzülmüşlerdi ancak geç olduğu için hepsinin günü o andan sonra bir uyku ile sona erdi.

‧˚₊•┈┈┈┈୨୧┈┈┈┈•‧₊˚⊹‧

Onlara kısa gelen fakat sekiz saat süren
uykudan kalktıktan sonra Ajax, Morax'ı düşündü. Tekrar ne zaman görüşebilirlerdi? Morax, ajax hakkında yeni şeyler öğrenmişti. Ya ajax o ne zaman onun hakkında yeni şeyler öğrenecekti? Her neyse şimdi bunları düşünmenin sırası değildi. İşi için hazırlanması gerekiyordu.

Ajax tam saatinde iş yerinin önünde duruyordu. İçeriye girdi ve ona ayrılan masaya tam oturacakken-

-Hey sen yeni gelendin demi?

Konuşan Ninguang dı. Daha önceden konuşmaları olmuştu. Ninguang in söylediğine göre gün içinde sayısız insanla görüştüğü için hepsini birbirine karıştırıyordu. Bir tatil onun için iyi gelebilirdi.

A:Evet bendim

-kusura bakma biliyorsundur...

A:Evet evet sıkıntı değil. Sorun neydi?

-Keqing bugün aniden izin alıp gelemeyeceğini söyledi. Biliyorsun o şirketin ceo sunun asistanı ve bugün gelemediginden....onun işini devralabilir misin diye soracaktım... Ah şey aynı zamanda bunun karşılığında iyi bir ücret de alacaksın... Yani lütfen

○Durum ciddi olmalıydı ki Ninguang benden bu denli kibar bir şekilde istiyordu. Genelde ses tonu her zaman katı ve ciddi.○

A: Yaparım yapmasında da... Bilmem gereken bir konu mu var?

Ninguang yanımdaki boş sandalyeye oturdu.

-Ahh bu şirkette ceomuzun yükü normalden kat kat daha fazla.. çünkü aynı zamanda ceomuz şirketin sahibi.. işine de önem veren biri. Haliyle çok fazla çalışıyor ve bir günü asistanlık geçiremez..  psikolojik olarak da onun için zor oluyor.

A: Anladım yani yaparım tabi niye olmasın? Yapmam gereken başka bir şey?

-Sadece onun yanındayken sakin ol... aniden sana patlarsa kişisel algılama sakın!

A: Anlaşıldı! Benim içinbi problem yok o zaman gideyim mi yanına?

Ninguang Ajax in eline bir kağıt uzattı. Bu bir listeydi. Saati saatine ne yapması gerektiği yaziyordu. Bu Ajax için problem değildi aksine farklı bir sey yapmak hoşuna gitmişti.

Şu anki saat dilimine bakılırsa kahve götürmesi gerekiyordu. Hatta eğer 5 dakika içinde o kahveyi götürmesi gerekiyordu. Büyük ihtimal Ninguang in endişesi de buydu.

A: O zaman acilen gitmem gerek sabah kahvesi gecikiyorrrr

-Lütfen.... teşekkür ederim

A: Ne demekkk!!

Şirkette kahveler için ayrı bir bölme vardı bu zemin katta yer alıyordu. Büyük bir bölmeydi. Sirkettekiler yemekten çok kahve içtikleri için sonradan yapılmıştı. Ajax oraya gitti. Listede ekstra acı kahve diye yazıyordu. Ne yani kahveyi bosaltmalı miydi? Ah neyseki listede yazıyormuş 2 YEMEK KASIGI?? Hadi canım insan içerse cocainden bayılırdı resmen. Neyse acele etmeliydi. Gerekenleri yaptı yanında bir de tatlı yazıyordu. kahve olurken o da tatlı almaya gitti.

Şimdi ise elinde kahve ve tatlı ile en üst kata asansörle çıkıyordu. Bir yandan da kahveyi dökmemek için çabalıyordu. Bu işi batiramazdı! En sonunda asansör durdu kısa ince bir koridordan geçerek ceo nun ofisine vardı. Saate baktı TAM VAKTINDE! Kapıyı tıkladı ve içeriden bir ses gelmesini bekledi. "GEL" Komutuyla içeri girdi. Ajax ın gözleri kahveye kitlenmisti kahveyi dokememek icim cabaliyordu. Telefonla konusan ses kesildi bunun üstüne Ajax gözlerini kahveden kaldırdı ve önünde duran adama bakamaldı.

A: Hassiktir.

-Ne

A: A-ah s-sevgilime ne kadar benziyorsunuz?

M: ahh Ajax ne diyorsun O' yum zaten!

A:Hassiktir

M:Cidden böyle mi tepki mi vereceksin?

Ajax saskindi ne yapacağını bilemiyordu. Eli titremeye başlayınca kahveyi dönmemek için önünde duran sehpaya koydu tepsiyi ve, "Kahvenizi getirdim" diyebildi. Morax sasirmisti ne yani bir tepki vermeyecek miydi?

M:Bu kadar mı Ajax? Soru sormayacak misin?

A: N-ne ah hayır tabiki de hazır hissettiğinde anlatırsın bir acelesi yok bunun. Şu anda iş yerindeyim ve sen çok yoğunsun bunu biliyorum. Beni bir kenara bırakıp işine odaklan ben de kendi işimi yapayım...

Neydi bu tepki şimdi? Morax anlam vermemişti. Ajax a söylemediği için Ajax üzülmüş müydü? Nasıl tepki bu böyle?????? Hayal kırıklığı mı? Güvensizlik mi? Yoksa idrak edememe miydi??

_________________________________________

SELAMLARR!!! Kb dün bölüm atamadım ya :"(( neyse umarım bu bölümü sevmissinizdirrr!!!! Hadi selametle

Kim Ne Derse DesinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin