𝐘𝐚𝐥𝐧ı𝐳𝐜𝐚

74 4 0
                                    

Whydoyoungliketoread 'in isteği

Ship(ler): Tyrant x Okuyucu

Yaş: [Tyrant'la aynı yaştasınız]

[A]: İsmin

Notlar:

Okuyucunun cinsiyeti bu one-shot'a göre kız.

•Barefoot'a yenilmeden önceki Tyrant + Romantiklik = t o k s i k i l i ş k i

Çünkü tatlı ve sorunsuz ilişkileri uzun yazamıyorum 😭

____________

Omzundaki hafif ağırlığı görmezden geliyordu elindeki kalın kitaba odaklanmaya çalışırken. Yanında başını ona dayamış olan [A]; dizlerini kendine çekmiş, gözlerini kapamıştı. İnce kollarını güçsüzde Tyrant'ınkine dolamıştı. Uyuyor gibi hareketsiz gözükse de ayıktı.

Birinin bunu görmesi onun için büyük bir utanç kaynağı olacak olsa da şimdilik güvende hissettiği konfor alanındaydılar. Çin'deki narin gözlerine uygun karanlıktaki sarayı.

Altında çalışan direktörler kan ter içinde antrenman odasında çalışırken Tyrant ise kendine özel oturma odasında 'kız arkadaşı' ile oturuyor, zaman geçiriyordu.

Tabii buna birlikte zaman geçirme denebilirse.

Tyrant hiçbir zaman [A]'yı çevresindekilerden farklı görmemişti. Yalnızca aptal bir insandı o da. Ondan aşağıydı.

Rakiplerinden bariz bir şekilde farklıydı ama. Ne gereksiz bir inadı vardı, ne de ona karşı koymaya çalışmıyordu.

Tyrant nasıl onunla çıkmaya başladığını bile hatırlamıyordu. Laurie'nin bir arkadaşıydı [A]. Laurie'yi onunla konuşurken yakalamış, işime dönmediği için azarlamıştı. [A]'yı ilk böyle görmüştü. Onunla ilgili pek izlenimi yoktu. Fark ettiği belirgin bir özelliği vardı ama.

Kızıl adamın aksine oldukça suskundu genç kız.

Belki de [A]'yı bu yüzden tolere ediyordu ya, oldukça uysal bir yapısı vardı.

Ona karşı duyduğu hislerin herhangi bir hoşlantı olmadığını biliyordu Tyrant.

Alakası bile yoktu.

Onu isteyerek ya da istemeyerek aşağılasa da, bariz bir şekilde görmezden gelse de, kesinlikle onunlayken başka gözlere görünmek istemediğini dile getirse de sonuç hep aynı kalacaktı.

Yine bu şekilde tıpış tıpış gelecekti yanına [A]. Yapması gereken tek şeyse onu bir hediye ve anlamsız bir özürle karşılamasıydı.

Biliyordu böyle olacağını.

Bilmediği şey, [A]'nın neden onu terk edip gitmediğiydi.

Oldukça güzel bir kız olmasıyla beraber fena olmayan yetenekleri de vardı. Etrafı, sırf onunla olabilmek için dizlerine çökebilecek kişilerle doluyken göstere göstere Tyrant'a ilgi göstermişti.

Tyrant'sa kabul etmişti bu teklifi.

Ne söylerse elinden geldiğince yapan, hakaretlerine sessizce göğüs geren, kişisel alanına sebepsizce girmeyen bir sevgili kazanmıştı sonuç olarak.

[A] bunları Tyrant'ı gerçekten sevdiği için yaparken, Tyrant'ın onunla kalmasının sebebi onun üzerinde sahip olduğu bu kontroldü.

Gereksiz bir zevk veriyordu ona kendisiyle çalışmayan ya da rakibi olmayan birinin bu denli itaatkar olması. Bu koca dünyadaki yalnızca küçük bir silüet olduğunu unutturuyordu ona, güçlü hissettiriyordu.

İçindeki öfkeyi ve dondurucu soğukluğu bir nebze olsun dindiriyordu.

[A] yalnızca içindeki karanlığı yatıştıran bir araçtı gözlerinde.

Öyle olduğunu düşünmek istiyordu.

Hiçbir zaman [A]'ya elini dahi kaldırmamış olsa da oldukça yıpratıcıydı bu ilişki [A] için.

Tyrant [A]'yı kalması için zorlamıyordu ama.

Sadece çekip gidebilirdi ve Tyrant da asla ses etmezdi.

[A] yalnızca bir ahmaktı.

Belki ona verdiği pahalı şeylerdi kalma sebebi.

Belki Tyrant gibi birinin ilgisini kazandığı için kendisiyle övünmek istiyordu.

Belki kendinden o kadar nefret ediyordu ki, Tyrant'ın söylediklerinin doğru olduğunu düşünüyordu.

Her halükarda bir ahmaktı o kız.

Birkaç aydır böyle devam ediyorlardı. Dışarıda [A], Tyrant'ın yanından bile geçemezken kimseye görünmeden sarayına girdiğinde ya sarmaş dolaş oluyorlardı, ya da [A] öylece Tyrant'ın her şeye olan nefretini sızdıran sözlerini dinliyordu.

Garip bir bağlantı kurabilmişti Tyrant sonunda onla.

Artık Laurie'yle konuşmasına bile dayanamıyordu.

Kimseyle konuşturmazdı elinde olsa ama bunun aşırıya kaçacağının farkında olduğundan tek yaptığı [A]'nın elini ya da kolunu sıkıca kavramak oluyordu.

Birkaç kişi onları böyle görünce bazı dedikodular yayılmıştı bu yüzden haklarında.

Hiçbir şey kanıtlayamazlardı yine de.

Bunlara maruz kalmamak için yapması gereken tek şey [A]'yı terk etmekti.

[A] üzülüp ağlayabilirdi ama sesini çıkarmazdı.

Yapmıyordu bunu ama.

En az onun kadar ahmaktı anlaşılan.

O anda koltukta yanına kıvrılıp teselli arayan [A]'ya bakarken bunu düşünüyordu. Kitabını bir kenara bıraktı, öbür elini de [A]'nım yanağına getirdi.

En az bedeni kadar soğuk başparmağıyla nazikçe okşadı yanağını.

Bu şu ana kadar ona gösterdiği en büyük duygusal açıklıktı.

Umuyordu da [A] şu ana kadar uyuyakalmış olduğundan bunu hissetmemiş olsun.

Ggo Futbol | One-Shot KitabıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin