13.Bölüm

95 41 63
                                    


Arabaya binip evden uzaklaşmaya başlamıştık. Yaralı halimle beni emniyete gördüğüne hâlâ akıl sır erdiremiyordum. Üstelik bir de hapse gireceğimi söylemişti.

Bu tam bir saçmalıktı.

Gözümü ona çevirdiğimde pür dikkat arabayı sürüyor ve oldukça keyifli gözüküyordu. Bunun sebebini öğrenebilecek miydim acaba?

Adam tam bir sır küpü.

Ne bekliyorsun ki her şeyi açıkça anlatmasını mı? Evet, aslında ondan tam olarak bunu bekliyordum.

"Anlatsana be adam!" dedim içimden.

"Ne?" dediğinde söylediğim cümleyi içimden değil dışımdan söylediğimi fark ettim. Çok iyi halt etmiştim.

Neyse şuan bozuntuya vermeye hiç gerek yoktu.

Bozuntuya vermeden "Anlat diyorum dedim nesini anlamadın?" dedim.

"Neyi?" dediğinde göz devirdim.

Ciddi olmayan bir tavırla
"Günün nasıl geçti?" dedim.

O da çok net bir tavırla "İyiydi." dediğinde sinirlenmiştim. Çünkü anlamamazlıktan geliyordu.

"Bak bide cevap veriyor. Komiser sen salaklaştın mı? Ben sana niye günün nasıl geçti diye sorayım?" diyerek tersledim.

Anlamlandıramadığım bir imayla
"Merak etmiş olabilirsin." dedi.

"Ya sabır ya." diyerek ofladım.

Ardından derin bir nefes çekip "Tamam belli ki sen mala bağladın o zaman ben daha açık konuşayım ki anla." dedim.

"Mal falan ayıp oluyor ama ufaklık." dedi alıngan bir tavırla

Bu arada o bana yine ufaklık demişti? Evet evet, bana ufaklık demişti. Yanlış duymadım.

"Bu konuyu kaç kez açıklamam gerekiyor. BANA UFAKLIK DEME! Hiç hoşuma gitmiyor." diye sert olmayan bir şekilde çıkıştım.

"Ama benim hoşuma gidiyor." dedi hafif bir ses tonuyla.

Komiser iyi miydi? Bu haller hiç de onluk değildi.

"Ama benim hoşuma gitmiyor ve ben hoşuma gidilmeyen şeylerin yapılmasından hoşlanmam." diye net bir şekilde yükseldim ve aklıma aniden gelen şeyle konuşmaya devam ettim.

"Ha bir de bilinmemezlikten hoşlanmam. Bu konuya gelmişken artık bana neler olduğunu anlat. Yolda anlatırım demiştin ama ağzını bıçak açmıyor.Bak şuan yoldayız ama sanki senin ağzına kilit vurulmuşta konuşamıyor gibisin."dedim art arda konuşarak.

"Nefes al." dediğinde yüzüne bir kaç saniye öylece baktıktan sonra "Anlamadım." dedim.

"Bir nefeslen diyorum. Taramalı tüfek modun açılmış gibi konuşuyorsun. Hayır bu kadar hızlı nasıl konuşuyorsun?" dedi alaycı tavrı olmadan. İlginçti.

KARANLIĞIN GİZEM'İ Where stories live. Discover now