Yalı Çapkını || Desde el principio

17. Bölüm || Her şeyin Sonu

Keyifli okumalar!

****

Üstümdeki şala daha sıkı sarılarak yeşillerimi yıldızlarla süslenmiş gökyüzüne çevirdim. Kupamdaki sıcak kahveden bir yudum alıp mermerin üstüne bıraktığımda arkamdan bana seslenen sesin sahibine döndüm. "Ne yapıyorsun bu soğukta terasta?" Omzumu indirip kaldırdım ve yeniden gözlerimi gökyüzüne çevirdim. Nefesimi vererek, "Düşünüyorum sadece." diyerek Ferit'i cevapladım.

Ferit arkamdan kollarını belime sarıp başını omzuma yasladı. "Ne düşünüyorsun güzelim? Bir sorun yok, değil mi?" Sırtımı göğüs kafesine daha fazla yaslayarak başımı iki yana salladım. "Bir sorun yok. Dedim ya, düşünüyorum sadece." Derin bir nefes alarak ekledim. "Huzuru düşünüyorum mesela. Mutluluğu düşünüyorum. Galiba Antep'teki hep mutsuz olacağını düşünen Seyran için, mutluluk o kadar da uzak değil."

Dolan gözlerimi kapattığımda Ferit'i boynuma derin bir öpücük bıraktığını hissettim. Beni narin bir hareketlerle kendine doğru çevirdiğinde elleriyle yüzümü avuçladı. Gözlerimi açtığımda gözümden bir damla yaş süzülüp onun parmaklarıyla buluştu. "Güzelim benim," dedi içten gelen bir sesle. Alnımdan öpüp geri çekildi, gözlerimizi kenetledi. "Emin ol bundan sonra asla mutsuz olmayacaksın, asla. O güzel yeşillerinden mutluluk gözyaşları bile dökülmeyecek, söz veriyorum. Sen yeter ki iyi ol, yeter ki mutlu ol."

O sözlerini bitirdiğinde daha fazla dayanamadım ve dudaklarımızı birleştirdim. Ferit'in elleri bu beklenmedik hareketimden dolayı bocaladığı için yüzümde asılı kalsada buna aldırmadım. Bir elim ensesindeki saçlarını kavrarken bir elim yakasını kavradı. Ferit de ellerini belime yerleştirip beni sertçe kendine çektiğinde öpüşüme tutkuyla karşılık vermeye başladı.

Ferit dişleriyle alt dudağımı çekiştirirken inledim. Soluklanmak için ayrıldığımızda nefes nefese birbirimize bakarken Ferit nefesini dudaklarıma doğru vererek fısıldadı. "Seni istiyorum Seyran." Bir cevap beklemeden dudakları dudaklarımın üstüne kapandığında elleri bel boşluğumu iyice kavradı.

Aniden havaya kaldırıldığımda bacaklarımı Ferit'in beline doladım. Omzularımdaki şal yere düştüğünde dudaklarımızı ayırmadan odaya girdik. Sırtık sıcak yatakla buluştuğunda dudaklarımız ayrıldı ve Ferit onay istercesine bana baktı. "Onay isteme Ferit, hadi yap şunu." Dudakları tekrardan dudaklarının üstüne kapanırken bu sefer daha sertti ve daha tutkuluydu. Ferit'in elleri kazağımın eteğine gittiğinde bir çırpıda kazağımı üzerimden çıkardı ve karşısında sütyenimle kaldım. Saçlarım omuzlarımdan dökülürken bende hırsla Ferit'in üstündeki sweete uzandım ve Ferit'in yardımı ile üstünden çekip gelişi güzel fırlattım. Kaslı ve yapılı vücuduna bakarken şişmiş ve kızarmış dudaklarımı birbirine bastırdım. "Bu gece," dedim fısıldayarak. "Asla bitmeyecek galiba." Ferit kurnazca gülümsedi ve kafasını boynuma gömdüğünde dudaklarının teması ile başımı geriye doğru yatırarak ona daha fazla yer açtım. Ferit'in baştan çıkartan öpücükleri boynumun her zerresinden gezinirken boynumu emmesi ile gözlerimi açtım. "Ferit," diyerek inlediğimde öpücüklerini boynumdan çeneme doğru indirdi.

Ferit kafasını boynumdan çektiğinde gözlerimiz buluştu. Elleri bu sefer kasıklarıma gitti ve eli durduğu yeri okşadığında zevkle nefesimi verdim. Elleri yavaş yavaş bacaklarımı okşayarak eteğime geldiğinde bir eli arkama doğru ilerledi ve eteğin fermuarını yavaşça açtı. Bir eli ise bana işkence çektirmek istercesine bacağımı okşuyordu. Beni tek hamleyle kucağına aldığında başımı omzuma yasladım ve saçlarım omuzlarından sarktı. Eteğim bacaklarımdan kayıp yerle buluşurken karşısında tamamen iç çamaşırlarımla kalmıştım.