1.6

7K 406 140
                                    

SELAMLAR

Uzun bölüm yazmak istemiştim ama olmadı, derslerimden dolayı sadece bu kadar yaza bildim yinede yarın eğer yetiştirirsem iki bölüm gelir aşklarım.

Oy verir misin bebeğimmm???

İyi okumalar.

~



İçimde dinmez bilmeyen heyecan vardı, bunun sebebini kendime bile itiraf edememiştim. Çünki hisslerim konusunda asla cesur biri olmamıştım.

Eğer birini seversem, içimde yaşardım o sevgiyi. Çünki ben sevgimi kime hissettirdiysem onlar hep beni arkamdan vurmuş, sevgimi bir hiçe çevirmişti.

İki yıl önce bir sevgilim vardı, Alparslan. Ona karşı sevgim başkaydı, saf ve gerçek sevgi. Ona hep onu ne kadar çok sevdiğimden bahsederdim, bir gün bile sevgisizliğimi hissettirmezdim. O benim aksime sadece özel günlerde böyle şeyleri dile getirirdi, onun haricinde hep bir yakın temas halinde olmuştu.

Bir kere onu eskiden yakın arkadaşım olan Bade'yle bir otel odasında yakalamıştım. O günün acısı hala kalbimin bir köşesindeydi. O kadar kalbim kırılmıştı ki, bir daha kimseye kalbimi açmayacağım konusunda yemin etmiştim.

Fakat şuan içimde dolaşan heyecan, o yemini bozacağım der gibiydi.

Hisslerimin önüne geçemezdim ama buna son vermek adına her şeyi yapabilirdim çünki artık birini kaybetmek bıkmıştım, bu hayat sadece birini benden alıyordu. Belkide bana karşı yapılan en büyük acımazlıktan biride buydu.

Şuan böyle korkak olmamın da sebebi buydu. Ben Aparslan'dan sonra birine karşı bu kadar heyecanlıysam bunun nedeni çok basitti. Kendime itiraf edemediğim hisler beni zor durumda bırakıyordu.

Şimdi ne yapıcaktım peki?

Korkaklık edip, hisslerimi kalbimde mi yaşayacaktım yoksa her şeyi akışına mı bırakıcaktım?

Akışına bırakmak demek sondaki acıyada hazırlıklı olmak demekti.

Peki benim artık acı çekecek gücüm var mıydı?

"İyi misin Aden?" Yıldız'ın sesiyle düşüncelerimden çıktım.

"İyiyim." söylediklerime karşılık Yıldız beni inceledi ve sorunu anlamış gibi konuştu.

"Yine hislerin konusunda kararsızlık içerisindesin galiba?" tekte anlamasıyla belkide şaşırmak gerekirdi fakat artık onun beni gözlerimden tanımasına alışmıştım.

"Ben bilmiyorum Yıldız, ben şuan içimde büyük bir heyecan yaşarken şuan onun umrunda bile değil belkide." konu onun umrunda olup olmaması değildi, konu benim küçük bir şeye umutlanmamdı.

Yıldız bu işlerde en güzel destekçi olduğu için hep dertlerimi ona anlatırdım. Şuanda hisslerim konusunda başım beladaydı.

"Aden'im, Eğer bu hisler geçici değilse asla korkma bebeğim. Çünki sen koskoca iki yıl sonra birine karşı bu kadar heyecan içerisindesin. Kalbinin atışlarını ben bile buradan duya biliyorum. Sadece dene güzelim, sonu kötü bitse bile..Çünki insan yaşadıklarına değil, en çok yaşayamadıklarına üzülür."

Bir merhem gibi olan sözlerinden sonra ona baktım. "Onunla tanışalı çok bile olmadı ki Yıldız.. Sadece bir hafta belkide iki, Ben bile hisslerimden emin değilim. Alparslan'la bile bir yıla anca sevgili olmuştuk. Peki bu kısa sürede nasıl kalbimi fethetmeyi başardı?"

Mafya mısın sen?Where stories live. Discover now