hastalıkta & sağlıkta

855 124 45
                                    

★

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Taehyung'un hayatı boyunca yaşadığı en ağır soğuk algınlığının üçüncü günüydü.

Geçen günlerde Jungkook ile küçük tartışmalarının ardından onu asla dinlemeyip dışarı çıkmış, kafasını dağıtmak için yürüye yürüye ulaştığı yerden dönerken sağanak yağmura yakalandığında ise sırılsıklam olmuş ve soğuktan titremeye başlamıştı. Daha da kötüsü ise eve döndüğünde evde kapıyı açacak kimsenin olmaması olmuştu. Çünkü Jungkook yağmur yağdığını fark ettiği an evden çıkıp sevgilisini aramaya başlamış, her zaman gittiği ağaçlı yolların arasından yürürken onu bulmaya uğraşmıştı.

Taehyung'un ondan önce eve gelmesine çok ihtimal vermese de tedbir amaçlı yedek bir anahtarı kapının yanında duran, sevgilisinin daha iki gün önce ektiği çiçeğin saksısına koymuştu. Taehyung ise evin kapısında soğuktan titreyip ağlarken bunu düşünemeyecek kadar kötü hissediyordu.

Hem deminki tartışmalarında Jungkook'a haksızlık ettiğini düşündüğünden, hem de çok üşüdüğü için sinirden ağlıyordu. En azından şimdi evlerinin verandası altında beklerken daha fazla ıslanmıyordu yağmurda.

Jungkook'un içerde olmadığını tahmin etse de zile tekrar tekrar bastı bir mucize umarak. Kapı yine açılmadığında artık pes edip kollarını kendi etrafına sarmadan önce yüzüne gelen ıslak sarı saçının tutamlarını geriye attı. Ardından da refleksle hafifçe sallanarak etrafı izlemeye başladı. Şu an tek istediği Jungkook'a sarılıp kanepelerinde uzanmak, ve kedileri Betty'i kucağında uyutmaktı. Tartışmalarının sinirinden hiçbir şey kalmamıştı içinde, sadece pişmanlık vardı artık.

Dolu gözleriyle başını hafifçe geriye atarak seslice ofladı sarışın olan. Kafasını tekrar önüne eğeceği sırada ise bahçe kapısından giren Jungkook ile göz göze geldi. Jungkook'u görmek bile alt üst olmuş bütün sinirlerini düzeltirken hızlıca kollarını çözüp ona doğru koşmaya başladı. İkisinin de birbiri için endişelendiği gözlerinden okunurken attıkları büyük adımlarla aralarındaki mesafeyi kapatmışlardı bile.

Taehyung ince kollarını Jungkook'un boynuna sararken bu sırada hafifçe zıplamış ve Jungkook'un beline sarılan kollarıyla ayaklarını yerden kesmesini sağlamıştı. Kendini tutamayıp ağlamaya başladığı sırada yüzünü Jungkook'un boynuna gömüp "Özür dilerim" demişti boğukça.

Jungkook ise cevap vermeye gerek duymadan zaten ayaklarını yerden kestiği Taehyung'un bacaklarından tutup beline dolamasını sağlamış, ve daha fazla yağmurda ıslanmamaları için eve doğru yürümüştü. Cebindeki ev anahtarını çıkarmak için bir kolunu Taehyung'un belinden çekmek üzere olduğu sırada "Sıkı tutun bebeğim" diye uyarmıştı Taehyung'u düşmemesi için.

Taehyung tıpkı bir koala gibi kollarını ve bacaklarını daha da sıkı sardığı sırada ağlamasının arasında istemsizce kıkırdamış, ve bu hareketiyle Jungkook'un onu tıpkı bir bebekmiş gibi sevmek istemesine sebep olmuştu. Evin içine girdiklerinde anahtarı girişteki sehpanın üstüne atıp kapıyı ayağı ile kapatmış, hâlâ yere inmek istemediğini sımsıkı sarılmasından belli eden sevgilisini merdivenlerden de taşıyıp yatak odasına kadar çıkarmıştı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 16 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

paper rings, tkWhere stories live. Discover now