26

313 35 34
                                    

Yoongi'nin isteği üzerine ona bu hafta da boşluk ayırabilmiştim. Aslında hep boştum da şimdi bu önemli değildi. Yoongi onun için bir sürü işimin arasından ona vakit ayırdığımı düşünüyordu. Başka bir gün isteseydi o gün de gelebilirdim de şu an konumuz bu değildi.

Buluşacağımız kafenin önüne geldiğimde telefonumun ön kamerasını açıp kendime bakmıştım kısa süreliğine. Saçlarım dağılmamıştı ve hala güzel görünüyordum. Tamam, şimdi içeri geçebilirdim. "Kapıyı sizin için açabilir miyim?" Arkamdan gelen ses ile telefonumu cebime koymuştum. O da benim gibi yeni gelmişti. "Tabii açabilirsiniz." Kenara çekilerek önüme geçmesine izin vermiştim. O da kapıyı açıp beni içeri almıştı. Bu sefer ben izin vermeden önüme geçip güzel bir masa bulup benim için sandalyemi çekmişti. Ben bu Yoongi'yi çok sevmiştim.

"Teşekkür ederim." Diyerek oturmuştum. "Bu benim yapmam gereken bir şey zaten. O yüzden teşekkür etmene gerek yok." Masanın üzerinde ki elini bana uzattı. Gerçekten kendimi rüya da gibi hissediyordum. Çocukluk aşkımla şu an birlikteydim ve o da beni seviyordu. "Bir şeyler içelim mi?" Dedi. Ben de kafa salladım. Ne yapsa peşinden gidecek kadar sarhoştum. "Sen tatlı bir şeyler seversin değil mi?" Gözlerini önünde ki menüde gezdirdi. "Evet."

"O zaman senin gibi tatlı şeylere bakmalıyım." Dudaklarımda ki kıvrılmayı engellemeye çalışmıştım. Karşısında salak salak gülümsemek istemiyordum. "Bakar mısınız?" Diyerek garsona seslendi ve bir şeyler sipariş etti.

"Bana kendinden bahsetsene. Liseden sonra ne yaptın mesela?" Dedi. "Liseden sonra annemle babam Gwangju'ya dönme kararı aldılar ama ben ve kardeşim gitmek istemedik. İstediğim üniversite ve bölüm buradaydı. Burada okuyabilmek için her yolu denedim ve burada kaldım kardeşimle. Okul bittikten sonra da YouTube hesabı açtım. Haftanın 5 günü 08.00-17.00 çalışmak bana göre değildi. Bu yüzden iş hayatım hiç başlamadan bitti." Bölümü okurken birçok kez vazgeçmiştim ama kendi kendimeydi hepsi. Bir şekilde bitirmiştim de ama çalışmamıştım.

"Hesabından iyi para kazanıyor musun?" Dediğinde kafamı iki yana salladım. "E nasıl geçiniyorsunuz?"

"Buralarda bir evimiz daha var. Onun kirasını biz alıyoruz ama son zamanlarda artan etkileşimler sayesinde eskisinden daha fazlası hesabıma yatıyor." Konu ne ara buraya gelmişti? Neyse bir şekilde ilerliyorduk işte. "Ne kadar yattığını bana gösterir misin? Merak ettim de." Bir şey demeden telefonumda ki uygulamadan ne kadar paranın hesabımda durduğunu gösterdim. "Tahminimden daha azmış ama bu da idare eder."

"Az mı? 5-6 ay için de sıfır bir ev alabilecek kadar iyi bence." O da kendi telefonunu çıkarıp bir şeyler yaptıktan sonra bana gösterdi. "Benim hesabımda olanlarla 5-6 evden daha fazlasını alırsın." Sayamayacağım kadar sıfırla dolu olan hesap ağzımı açık bırakmıştı. "Oha. Bu kadar paran mı var?" Diye sordum. "Hayır, bu para günlük yatıyor hesabıma. Ben de başka yere aktarıyorum paraları." Hayalimden daha zengindi bu. "Bu kadar parayı ne yapıyorsun?"

"Gerekli olduğu yerde kullanıyorum." İşi hakkında ayrıntı vermek istemiyordu sanırım. Ben de olsam vermek istemezdim. Sakince telefonumu geri yerine koydum. Kendimi hiç olmadığım kadar fakir hissetmem normal miydi?

Cam kenarından dışarıya bakan Yoongi'nin kaşlarının çatıldığını fark edince istemsizce ben de oraya bakmak için kafamı o tarafa çevirirken Yoongi ayaklanmıştı. "Hoseok çabuk kalk." Elimi tutup beni kaldırmasıyla diğer masalar da oturan insanlar bize bakmış ve Yoongi bunu umursamayıp merdivenlere yönelmişti. "Yoongi ne oluyor? Bir sorun mu var?" Merdivenleri üçer beşer çıkıp karşımıza çıkan ilk odaya girmiştik.

Masa da oturan adam ayağa kalkıp "Ne oluyor? Siz de kimsiniz? Çıkın hemen odamdan!" Gibi şeyler saçmalarken Yoongi belindeki silahı çıkarıp ona doğrultmuştu. "Birazdan buraya birkaç adam gelecek ve bizi soracaklar. Sen de onları görmediğini söyleyeceksin! Anladın mı?" Ellerini havada tutan adam başını sallarken onunla adamın masasına ilerleyip "Yoongi ne oluyor?" Demiştim. "Her şeyi anlatacağım." Masanın altına girdiğimizde "Sadece sessiz ol tamam mı? Seni korumaya çalışıyorum." Deyince kafamı sallayıp dudaklarımı birbirine bastırmıştım.

First Love |Sope✔Where stories live. Discover now