1

80 10 3
                                    

"İnanamıyorum, inanılmaz-"

Kiyoomi'nin yemek görünce aşırı heyecanlanan yavru bir köpek gibi küçük depoda ileri geri yürürken elleri terliyordu. Yapabileceği en kötü şeyi yapmıştı. Bu aşağılanmanın ardından Atsumu'nun gözlerine nasıl bakacaktı bir daha? Takımın geri kalanına? Takımdan ayrılsa iyi olurdu. Tüm takımı ve gelecek maçları tehlikeye atmıştı ve sırf ne için, aşık olduğu için mi?

Gözleri çoktan sıcak gözyaşlarıyla doluydu, kalbi o kadar hızlı atıyordu ki birkaç dakika içinde durabilirdi. Bu kadar aptal, bu kadar zavallı olabileceğine inanamıyordu. Atsumu kesinlikle onunla dalga geçecekti. Onunla dalga geçecek ve ciddiye almayacaktı.

Artık lisede değillerdi. Lisede bile birisinin dolabına anonim aşk mektubu bırakmak aşırı ezikçe bir şey olurdu.

Ama Kiyoomi böyle yapmıştı- MSBY'nin antrenman tesisinin kocaman, terli yetişkinlerle dolmak üzere olan soyunma odasında, süper aptalca bir 'aşk mektubunu' (tuhaf bir şekilde tam tersiydi) bir dolaba bırakmıştı. Atsumu yakında görecekti. Sırf bu saçmalığı geniş zaman aralığında yapabilmek için bileğini burkmuş gibi yaparak antrenmandan erken ayrılmıştı üstelik.

"Geri almam lazım."

Kapı koluna parmaklarını sardığı gibi kapının diğer tarafından geçmekte olan takımın adım seslerini duydu. Çok geçti.   

Atsumu kesinlikle gülecekti. Belki de okumayacaktı.

Denememeliydi. Atsumu için bu kadar çabalayıp karşılığında hiçbir şey alamadıktan sonra ölene kadar aşkını içinde tutmalıydı. Bu şerefsizi severek yedi koca yıl geçirmişti ve belki de hislerinin ölmesi için bir o kadar daha zaman alacaktı- çünkü ilk başta hissettiğinden çok daha yoğun duygular besliyordu ona, ve vazgeçmek de bayağı acı verici olabilirdi tabi ama atlatırdı elbet, değil mi? 

Nefes alışları hızlandı, daha önce bu kadar paniklediğini, gerildiğini, korktuğunu hatırlamıyordu. Bu kadar yoğun duygularla nasıl mücadele edeceğini bile bilmiyordu. Bütün hayatı, kariyeri ve ilişkileri böyle basit bir aptallık yüzünden bitecekti. Japonya'yı tamamen terk ettikten sonra Atsumu'yu görmeden iyi olup olmayacağını düşünmemeye çalışıyordu.

Daha fazla dayanabileceğini sanmıyordu.

Sonunda gözyaşları akmaya başlarken titrek elleriyle yüzünü gizledi, hıçkırmamaya çalışarak sırtını kapıya yasladı.

Motoya'yı hiç dinlememesi gerekirdi.

[Milyonuncu kalp kırıklığı: yükleniyor.]

***

Profilimde hâlâ depresyonda yazıyor şsmgrldkgmr depresyona girip fandomdan çıkmıştım

sonra bu hikayemi gördüm ao3'te ve dedim neden çevirmeyim. Geçen sene sevgililer günü için yazmıştım. bu senekinde de burada olsun <3 karikatür tadında tatlı komik bir şey hedefledim umarım eğlenirsiniz

o'nun bir güneşi var'a da dönücem yakında başladık bitirelim dimi (dövmeyin :()

dare you to date me /SakuAtsu/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin