Savcının ailesi (Gerçek ailem)

Bölüm 9 ( kalp acısı)

Medya: Murathan Toprak

Murathandan: Nazın mağaraya geldiyi andan iyibaren

Bir hafta önce görev emri gelmişti ben ve timim sınır görevini kabul etdik. Biz Türk askeriyiz görev seçmeyiz. 3 gün boyunca her şey gayet normal gitmişti. Kamplara baskın düzenleyip gerekli bilgileri toplayıp kampları patlatıp çıkıyorduk. Ama 4 gün önce pusuya düşürülüp esir alındık.

Dört gündür bu mağarada türlü türlü işlencelere maruz kalıyorduk. Ellerimiz tavana zincirli olduğu için çıkamıyoruz.
Her saat başı gelip bir kaç yumruk atıp çıkıyorlar. Yine kapı açıldı biz yine bize vurmaya geldiklerini sanarken bir terörist kucağında bir kızla geldi. Kızı köşeye yatırıp elini ayağını ve ağzını bağladılar. Kim ki bu kız bu dağ başında ne arıyor. Giyimine bakınca varlıklı bir aileden olduğu belli oluyordu.

Terörist kızla işi bitince öylece pis pis kızı süzdü ve bize döndü" ne oldu askerler asarım keserim diyordunuz?" Oğuz" lan şerefsiz it çöz elimizi de gör neler yapıyoruz sana" bense kıza odaklanmıştım acaba kim ki?

Terörist odayı terk edip kapıyı kapatdı. Yine zifiri karanlık . Ege konuştu " komutanım "
" söyle Ege "
"Komutanım sizce kim bu kız"
" ben nerden bileyim Ege "
Oğuz" komutanım komutan kızı olmasın"
Yiğit" önemli biri ki kaçırmışlar"
Uğur" belki de teröristdir?"
Ben " saçmalama Terörist olsa niye bağlasınlar. Susun da düşünelim burdan çıkmalıyız."

Saat başı bir teröristi
Gelip kızı kontrol ediyordular.Bir kaç saat sonra önce kısık bir inleme sesi geldi sonra kısa bir sessizlik ve hışırtılar başladı bir kaç dakika sonra kapı gürültülü bir şekilde açıldı. İçeri aydınlanınca ayakta elin ayağını çözüp ayakta dikilen kıza şaşkınlıkla baka kaldım. Kız önce adama sonra bize baktı bizi görünce gözleri büyüdü bunlar bir kaç saniye sürdü çünki şerefsiz kıza tokatı geçirdi. Başı kayaya çarptğı için alnıda yarılmıştı. Adam tekrar saldıracakken başka şerefsiz durdurdu onu.

Kızı ilk vuranı dışarı Hilmi şerefsizini çağırması için yolladı. Sonra kızı iğrenç bir şekilde süzmeye başladı. Dişlerim sıkmakdan kırılacaktı nerdeyse. Kızda rahatdızca kıpırdanıyordu yerinde. İçeri Hilmi girdi kızla konuştu ama kız kim olduğunu sordu naif sesini ilk kez duydum sesi çok güzeldi.

Hilmi bize dönüp bizle konuşsada biz ona öfkeyle bakıyorduk. Kıza Sevgilisi ile ilgili bir şeyler söyledi. Kızda cesur bir şekilde ona cevap verdi. Sevgilisi olmadığını söyleyince sebepsiz mutlu oldum. Sonra bunu kurtulmak için söyleyebileceği aklıma geldi. Hilmi kızın dedikleri ile arkaya işaret verdi.

Adamlardan biri kamera kaydını başlatdı . Kayıt başlar başlamaz hilmi kıza vurmaya başladı. Ne kadar bağırsakda bir şey yapamadık kızı dövdü. Son olarak başını sertçe yere vurduğu zaman kız dayanamayıp bayıldı. Anladığım kadarıyla el bebek gül bebek büyümüş bir kız . Ama yinede Hilmiye bir kez bile yalvarıp yardım dilenmedi.

İki saat geçmişti hava aydınlandığı için mağarada aydınlanmıştı. Kıza bakınca uyanmaya başladığını gördüm. İnleyerek uyandı. Bir kaç dakika kendine gelmeği bekledi,sonra bize döndü ben "iyi misin " diye sorunca "asıl siz iyimisiniz her yeriniz kan " dedi.
Sonra gelip hepimize tek tek baktı. Bizde ona bakıyorduk. İki dakika sonra benim karşımda durdu. Ben ona anlamazca bakarken avucunu gösterdi" ben bir şey yaptım "

Avucuna bakınca anahtarları gördüm resmen gözlerim parladı. Ama bu kız niye üzgün duruyor. Sorunca kısa olduğu için bizi çözemeyeceğini söyledi. Ama böyle çok tatlı bu. Oğuza dönüp ne yapması gerektiğini söyledim lakin Oğuz kızın ayaklarına korkuyla bakıyordu. Nedeninj bakınca anladım topuklu ayakkabı. Kıza çıkarmasını söyledim önce kaşlarını çatdı sonra kabul etdi. O ayakkabılarını çıkarınca Ege tatlı olduğunu söyledi sinirlendiğimi hiss edip uyarı mahiyetinde öksürdüm.