621 51 18
                                    

Yağmur ilk defa bu kadar kırıldığını hissediyordu, başlardan beri en çok güvendiği, sırdaşı, dostu , güldüğü eğlendiği kişi şimdi başkalarının yalanlarına inanıp onu bu koskoca adada tek başına bırakmıştı.

Gelen adım sesleriyle aniden gözyaşlarını hızlıca silmeye çalıştı. Sonra ise yanına birisinin oturduğunu hissetmişti. "Ağlamana değer mi sence?" Batuhan'ın sesi.

Yağmur konuşmak istedi ama birşey derse direk ağlamaya başlıcak gibi hissediyordu.  Gözlerinin yeniden dolduğunu hissettiğinde, gözyaşları ondan isteksizce akmaya başladı. Ve zorla çıkan sesiyle "Elimde değil.." dedi.

Batuhan iç çekti. Karşısında böyle dürüst, iyi niyetli bir kadının böyle ağlamasına üzülüyordu. Ve olay ona da dayanıyordu bu durum onu kendini suçlu hissetmesine sebep oluyordu. "Özür dilerim ben..bu olaylarda benim de suçum var." Yağmur lafını kesti. "Senin suçun benimle sohbet etmek mi Batuhan? Saçmalama bu olayda bir suçlu varsa o da sen değilsin."

"Böyle ağlarsan suçlu kimse onu bulur diskalifiye olmayı umursamadan gider döverim." Yağmur Batuhan'a döndüğünde yüzünde ki ciddi ifadeyi gördüğünde tekrardan gözyaşlarını sildi. "Korkutuyorsun beni."

Batuhan güldü. " Korkma korkma. En fazla Acun abiye kafa tutarım." Yağmur güldü. "Sus, şakası bile korktucu."

Batuhan'ın yüzünde olan gülümseme silindi. "Poyraz neler dedi sana?"
Poyraz'ın sözleri teker teker aklına gelmesi duraksadı. "Sana aşıkmışım."
Batuhan elini anlına çaktı. "Ee onane?"

"Anlamadım?"

Batuhan sinirle "Bana aşıksan, onu ne ilgilendirir? Böyle şeyler olabilir kime aşık olacağını sen nasıl seçebilirsin?"
Yağmur derin bir nefes aldı. "Bilmiyorum.."

"Yağmur, haklı olduğunu biliyorsun değil mi?"

Yağmur'dan ses çıkmadı. "Dalga mı geçiyorsun?" Batuhan şaşkın bakışlar atıyordu Yağmur'a. "Şaka mısın kızım?"

"Batuhan.. haklı olsam ne yazar? Bak etrafıma, bak. Yalnızım. Takımımda ki kimse beni savunmadı. Haklı olsam ne değişicek?"

"Yalnız değilsin. Ben varım."
---
"Hürrem Sultan dönemi bitti Sema Hanım!" Uykum var Pınar, millete laf atıp durma artık.

Bench'de cenin pozisyonunu almış bir şekilde otururken Pınar ile Sema'nın kavgasını izliyordum. Uykusuzluk, halsizlik, baş ağrısı. Bu üçü beni perişan hale sokmuşken bir de üstüne kaoslar ekleniyordu.

"Lohusa kadın gibisin be. Haline bak."

Yüzümü buruşturdum. "Biri şu kadını sustursun ya. Bu kadın niye böyle." diye mızmızlandım.

"Ben onu susturucağım şimdi merak etme." Diyen Seda ablaya kafamı çevirdim ama o hızla ayaklanmış ve çığırından çıkmış bir şekilde Pınar'a doğru koşmaya başladı. Nolduğunu anlamayarak bende ayaklandım. "Seda abla dur!"
Sercan abi Seda'yı zar zor tutmaya çalışıyordu.

O kadar sinirlenmişti ki bir an Sercan'ı dövüceğini düşünmüştüm.

"İki kadını da delirtti, pes ya."

"Ne diyorsun ya sen?" Sus artık bi diyorum.

"Milleti daha ne kadar dış görünüşden vurmaya devam edeceksin diyorum. Yok sünger Bob yok lohusa kadın. Hemcinsine saygın olsun biraz, ayıp denen birşey var." Diye çıkıştım.

Heart To Heart •|• Yiğit Poyraz Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ