Bölüm 23 | Ölümsüz Aşk

278 16 4
                                    

Bu bölümü yazarken gözüm doldu. Ceylin'im... Seni çok seviyorum.

İki ömür arası, iki damla yaş.

XXIII.

C.E.K.

"Anne!"

Telefondan başımı kaldırıp sesin geldiği yere, odama doğru ilerledim. Kapalı olan kapıyı açtığımda gözlerim büyürken, ağzımdan istemsiz bir kıkırtı çıktı.

"Alin?" dedim, gülmemeye çalışarak. Bakışları aynadan bana dönmüştü. Dudaklarımı birbirine bastırarak ona bakmaya devam ettim. Gür kirpiklerini kırpıştırarak yanıma geldi.

"Yüzüm sok kötü oldu..."

Sok diyerek çok demeye çalıştığını anlamıştım. Ön dişleri henüz daha tam çıkmamış ve konuşmasını değiştiriyordu. Bilmiyordu ki bu onu daha da tatlı bir hâle getirmişti.

"Anne! Veni dinle!"

"Hayır yaaa. Çok da kötü olmamış." dedim yüzünü incelerken. Dediğime inanmak istiyordu. Sürmek istediği maskaram göz kapağını karartmışken, yeni aldığım allığım dudaklarındaydı. Yanağına allık niyetine de kırmızı simli farımı kullanmıştı. Kaşlarına ise eyelinerı sürmüştü. Kısacası fevkalade berbattı ama bunu bilmemeliydi. "Hemen bir makyaj temizleme suyu ve pamukla halledebiliriz."

Gülümsedi. Ben makyaj masama doğru ilerlerken, "Anne?" dedi.

"Efendim?" dedim makyaj temizleme suyunu çekmeceden çıkartırken. Ona döndüm.

"Vava- Ay!" dedi yüzünü buruştururken.

Yüz ifadem değişirken, "Baban?" dedim ona yardımcı olarak. Başını olumlu yanda salladı. Alt dudağımı dişlerken moralimi iyi tutmaya çalıştım. "Babanın işi uzun sürdü kızım. Yani geç gelecek bayağı."

"Kasta?" dedi. Kaçta?

Alt dudağım öne çıkarken, "Bilmem..." dedim. Sahiden de bilmiyordum. "İşine ve babanın keyfine göre."

Alin, anladım dercesine başını sallarken esniyordu da. Uykusu gelmişti.

"Alin'ciğim ya... Senin bu saatte benim makyaj masamda ne işin vardı acaba?" dedim gözlerimi kısarken. Benim gözlerime tezat derecede onun gözleri açıldı. "Normalde insanlar uyumadan önce makyaj yapmazlar..." dedim sorgularcasına.

Alin bir şey demeden, bir suçlu edasıyla odadan kaçtı. Ben ardından gülerken gözüme fotoğraf çerçevesi takıldı. Ailecek yatakta çekildiğimiz bir fotoğrafımızdı. Elime aldım. Ilgaz ortamıza yatmış, bir yanında ben bir yanında da kızımız vardı. İkimizi de koluyla sarıp sarmalamış, biz de onun yanağına öpücük kondurmuştuk. Gülümsüyordu.

Odadan çıktığımda, Alin'in odasının kapısı kapalı ve ışıkları sönüktü. Odaya girdiğimde yorganın altına girmiş ve uyumuştu.

Yanına yaklaştım, "İyi geceler miniğim. Güzel rüyalar gör." dedim ve saçlarına usulcacık bir öpücük kondurdum. Gülümsediğini fark ettim. Sessizce ayaklanıp odadan çıktım.

Salondan mutfağa geçtiğimde masanın üzerindeki telefonumu elime aldım. Ilgaz cevap yazmamıştı. Sinirle, daha onun mesaja bakıp bakmadığına bakmadan, telefonu fırlattım. Gözüme duvardaki saat takıldığında saatin 23.15 oluşu gözüme çarptı. Saatlerdir operasyon sürer miydi? Sabahtan beridir hem de?

Deli Kan | IlCeyWhere stories live. Discover now