Ben Hayalet Bir Hırsızım Ama Bir Araştırmacıyla Evlilik Numarası Yaptım

52 Bölüm

-

52.Bölüm: Dilini Kedi mi Aldı? (VIII)

"Ha!"

İşaret ve orta parmağı arasında sigarasıyla kartıma bakan Doris yüksek sesle homurdandı.

"Bir gün gelecek, bu kısa düşüncenden gerçekten utanıp bana minnettar olacaksın."

Alaycı bir tavırla yanıt verdi ve bana daireler çizerek ve küçümseyerek konuşmayı öğretmesine gerek kalmadığına sevindiğini ekledi. Sonra bana nasıl kaybedeceğimi öğretmeye başladı.

"Bunları ayrı ayrı koyabilirsiniz ama bu şekilde bir araya getirirseniz..."

"O zaman çok açgözlüymüşüm gibi görünebilir ve kendimi mahvedeceğim."

"Çok akıllısın. Ah, ciddiyim."

"Teşekkür ederim. Ah, ben de öyle diyorum."

Doris sigarasının sonunu ağzına götürdü ve gülen bir ses tonuyla mırıldandı.

"Tilki gibisin."

Chase ailesiyle tanıştığım geceden sonra sessiz, itaatkar bir gelin gibi davranmayı bıraktım. Kurnazlığımın sayısız kez fark edildiğinden emindim.

"Sen ne diyorsun? Defter gibi bir şey hiç görmedim. Sonra yola koyulacağım."

Özellikle şu anda.

'Ama o defterden hiç söz edilmiyor.'

Birine not defteri vermenin olumluluğunu artıracağı gerçeği, bunu onlara bildirdiğinizde minnettar olacakları anlamına geliyordu.

Yani muhbir olma riskini göze alarak not defterini Doris'e verdim ama sonrasında hiçbir şey olmadı.

'Peki, hâlâ yabancı olan bana neden bir şey söylesin ki? Bunu kendisi çözecektir. Ben o defteri hiç görmemiş biriyim.'

Başka şeyleri düşünmeyi bırakıp 'kaybedilen oyuna' odaklanmaya çalıştığım zamandı. Uşak gelip haber verdi.

"Hanımefendi, elbise tasarımcısı geldi."

Şimdi düşünüyorum da, bugün tamamlanmış gelinliği teslim alacağım gündü. Tasarımcı ve asistanların yardımıyla elbiseyi giydim. Ve hizmetçiler etkilendiler; sanki gözlerinden kalpler fışkırıyordu.

"Aman Tanrım, çok güzelsin."

"Genç efendi seni görünce büyülenecek."

'Hehe, bu elbisenin fiyatını görünce çok şaşıracak.'

"Şimdi düşündüm de, damadın da bunu denemesi gerektiğini düşünüyorum."

Tasarımcı, iki asistanının elinde tuttuğu bitmiş smokini iki eliyle işaret etti. Hepsinin gözleri ışıl ışıl parlıyordu. Bu gözler Hunt'ı görmenin çaresizliğiyle doluydu.

"Maalesef müsait değil."

Polis memuru hafta içi olduğu için işe gitti.

Daha sonra tasarımcının vazgeçip gideceğini düşündüm ama o bunu yapmadı. Elbiseyle hiç ilgilenmeyen ve kart oyununda ortağını kaybettiği için üzgün görünen Doris'e yaklaştı.

"Biz sadece gelinliklerimizle değil, abiyelerimiz ve resmi kıyafetlerimizle de ünlüyüz. Zevkinize uygun her türlü tasarımı yapmaktan da mutluluk duyuyoruz."

Doris Hunt, yüksek sosyetede güçlü nüfuza sahip zengin bir kadındı. 80 yaşın üzerinde olmasına rağmen moda tutkunu olarak ünlüydü. Giydiği şeyler her zaman tükeniyordu.