Araştırmalar gizliden gizliye devam ediyordu. Arthur giddikçe büyüyordu . Hainlerin nerdeyse tamamı temizlenmişti
Ama Merlin den hayla bir iz bulamamış lardı. Arthur rüyalarınde o günü görüp duruyordu
Alev her yeri kaplamış ama biri tarafından tutularak oradan çıkarılmıştı. Onun ısısı onu rahatlatıyordu
Ama anlamadığı bir şekilde çocukta bir endişe hissediyordu. Her gün gördüğü bu rüyayı anlandiramamisti.
İlk başta Gaiusa sormaya karar vermişti ama sonradan vazgeçti. Böyle böyle günler birbirini götürüyordu.
Bu sırada hayla bir kaç hain yakalanamamıştı. Merlin o buz gibi odada çeşitli isgencelere maruz kalmıştı.
Adam sürekli ondan laf almaya çalışıyordu ama basaramıyorlardı. Merlin in ağzı bıçak açmıyordu.
Merlinin büyüsü neredeyse yoktu bedeni artık bu kadar yarayı kaldıramıyordu. Bir yara iyileşmeden yenisi geliyordu
Ama Arthur iyi olduğu sürece hiçbir yarayı umursamıyordu. Boynunda zincir izleri bedeninde bıçak kırbaç morluklar barındırıyor
Arada su ile boğmaya çalışıyolar onun dışında ısıtılmış demir ile omzunun ordaki kemiğin oraya demiri basıyolardı.
Merlin gene de hiç bir şey demiyordu. Bugüne kadar tek kelime bile etmemişti. Belkide artık konuşmayı bile unutmuştu.
Her gece yanlız kaldığı bir kaç saatlik arada sessizce gözyaşlarını döküyordu onun dışında kimse bunu bilmiyordu.
Aradan yıllar geçtı Arthur artık 19 yaşındaydı. Merlin ise 22 yaşında idi. Arthur rüyaları giddikçe kötüleşmesi sonucu bunu Gaiusa anlatmaya karar verdi.
Arthur şu an Kraldı annesi yaşıyordu ve halk la ilgileniyordu. Halk huzurluydu ve hiç bir sorunu yoktu.
Gaius a vardığında ona rüyasını ve sürekli onu kurtarmasi için yalvaran birinden bahsetti .
Gaius ilk başta 5 yaşında başına gelenleri anlatıp anlatmama arasında kaldı daha sonra bunun vakti geldiğini düşündü.
Arthuru karşısına oturtup ona olanları bir bir anlattı. Arthur duyduklarına sasirdı o zamanlar küçüktü o yüzden hatırlamıyordu
Bu zamana kadar kimseyle arkadaş olmayan Arthur kendisine yakın olan birini dudyunca şaşırmıştı.
"Peki Gaius bu kişi nerde ve neden benim ruyalarıma giriyor?" Dedi. Gaius "Arthur hm sen 5 yaşında iken Merlinle teyzene gittiniz
Ama orada bir saldırıya uğradınız ordan hayatta kalan bir tek sen varsın Merlinden hiçbir şekilde haberimiz olmadı.
Kendisi büyü yapabiliyordu ama o zaman o kadar güçlü büyü yapacak enerjisi yoktu bu yüzden seni kurtarmak için bir Griffin çağırdı
Yetenekli bir buyucuydü bir mektup ve o hayvan sayesinde seni kurtarabilmisti. O gunler de onu çok aradık ama bulamadık bizde onun yaşamadığını düşündük bu yüzden sana söylemedik" dedi.
Arthur zeki bir çocuktu sanki olanlar hayla dünmus gibi her şeyi hatırlamaya başladı. O hainlerin kim olduğunu en önemlisi ise
Hayatını borclu olduğu sevgili Merlini hatırladı. Gaius endişe ile ona bakarken "hatırlıyorum" dedi.
Gaius anlamamış bir şekilde ona bakarken "her şeyi hatırlıyorum o günü Merlini ve (sınırlı bir şekilde) hainleri de " dedi.
Arthur hainleri biliyordu onlar hakkında bir şeyler öğrenmişti bu yüzde şu an nerede olabileceklerini de tahmin ediyordu.
O zaman Merlinin ona dediği sözler aklına gelmişti. Merlin onlardan supheleniyordu ama kimse cocuk olduğu için onu umursamadı.
Sonucu da bu olmuştu hepsi ölmüştü ama Arthur Merli nin yaşadığını biliyordu onla arasında güçlü bir bağ vardı
Asla kopmayan bir bağ birbirlerine bağlı iki kaderdi onlar. Güvendiği askerleri alıp hatırladıgı anılardan Merlinin ona uzak durmasını
Tehlikeli olduklarını söylediği kişileri düşündü onlardan saraya sızmış bir kaç kişi vardı.
Diğerlerinin çoğu ölmüştü. Arthur onları yakaladı ardından sorguya çekti. En sonunda sevgili Merlininin nerede olduğunu öğrenmişti.
