Türkiye: . . . *arkasına dönüp, ciddi ifadeyle bakan Osmanlıya bakar*Osmanlı: Odama geç.
Türkiye odaya geçer geçmez arkasından da Osmanlı geçti odaya ve kapıyı da kapadı. Türkiye yatağa oturur, Osmanlı da odasındaki tek koltuğa oturur.
Osmanlı: Açıkla, anlat ve söyle. Bu ne hâl, ne içindir bu?
Türkiye: Şey.. ben... Hani bir arkadaşımla buluşucam falan demiştim ya..
Osmanlı: Hm.. evet?
Türkiye: Aslında önemli bir konu hakkında konuşmak için o arkadaşın yanına gittim...
Osmanlı: Peki kim bu arkadaş dediğin?
Türkiye: ... Çin.
Osmanlı[içinden]: Tahmin ettiğim şey mi bu?..
Osmanlı: Ha? Konu ne?Türkiye: Doğu Türkistan...
Osmanlı[içinden]: Ah be oğlum..
Osmanlı: ... Neden bu hâle geldin? Dövüştün mü?Türkiye: Çin'e "Dövüşte seni yenersem, sonsuza kadar Doğu Türkistan benimle olucak." demiştim... Çin'de sırıtarak kabul etmişti...
Osmanlı: Ve anlaşılan kaybetmişsin..
Türkiye: Maalesef... *burun çeker, gözleri hafif sulanmaya başlar*
Osmanlı: ... En azından boşuna dövüşmemişsin. Ama senin gücünle Çin'in gücü bir değil biliyorsun dimi?..
Türkiye: Şansımı denemek istedim...
Osmanlı: Aslında ben Doğu Türkistanı alabilirim.. Tabii ki anlaşma ile.
Türkiye: Hayır! Sakın baba! Beni ezikce gösterir.. "Türkiye, Çini babasına şikayet etmiş EZİK!" derler ve dedikodu yaparlar.. Hayatım mahvolsun istemiyorum baba...
Osmanlı: Hı.. Diyorsun?... Pekala, anladım. O zaman uzun süre sonra ben gidip almaya çalışsam, o zaman senin hakkında bir şey demezler. Değil mi?
Türkiye: Onu sonsuza kadar yanına alabilmen kesin olmalı... Senin de kötü duruma düşmeni istemiyorum. Artık bunaldım.. Doğu Türkistanın hayatı için çok üzülüyorum... Daya-
Osmanlı: Biliyorum.. Ben de senin kadar üzülüyorum...
Türkiye: *gözünden bir yaş akar* Çok beceriksizim.. Hiç güçlü değilim.
Osmanlı: Emin ol Türkiye'm, benden daha güçlüsün..
Türkiye: Nasıl?..
Osmanlı: Zaman göstericek..
Türkiye babasına, o hafif sulanmış ela gözleriyle bakmıştı.
Osmanlı: Hadi yüzündeki yaralara bakalım..
Türkiye: Hı.. Tamam.
Osmanlı oturduğu yerden kalkıp, komidin çekmecesinden tedavi malzemelerini çıkarmıştı ve yatağa oturdu. Türkiye oturduğu yerden babasına dönük oturdu. Osmanlı, Türkiye'nin yüzündeki yara ve morlukları tedavi etmişti.
Osmanlı: Bir kaç gün sonra yüzün iyi olur. Çinden uzak dur yani fazla muhataplı olma..
Türkiye: Tamam.. Teşekkürler baba.
Osmanlı: Rica ederim.. Başka konuşmak istediğin bir şeyler var mı?
Türkiye: Hmm.. Sanırım var. Daha doğrusı sorum var.
![](https://img.wattpad.com/cover/355237863-288-k687635.jpg)
YOU ARE READING
(CH.) Efsane Hayat[Osmanlı&Rusİmp.]
FanfictionOsmanlı İmparatorluğu x Rus İmparatorluğu (bxb) ! SENARYOLARIM KURGUSALDIR + TARİHİ AÇIDAN YAZMIYORUM ! •Sakin ol cringe değil.(aşırı abartılı değil yani) •Tarihi açıdan hiç yazım yoktur bu yüzden tarihsel olarak okumayın.. •Yazım yanlışları olabili...