20. Bölüm

106 36 409
                                    

Tam elimdeki dosyayı açmak üzereyken kapıdan gardiyan seslendi.

"Ziyaretçin var." deyip kapıyı açmaya başladı.

Bende elimdeki dosyayı yastığımın altına koyup kapının yanına gittim.

Kapı açıldığında karşımda komiserimi gördüm.

Şaşkınlığımı gizleyemeden ağzımdan bir anda "Komiser." çıkmıştı.

"Ufaklık." dediğinde ona sıkıcı sarıldım.

Komiser, bu ani sarılmanın nedenini anlamadığı için bana sarılmamıştı ama şuan birine sarılmaya ihtiyacım vardı.

"Beni çabuk özlemişsin bakıyorum." diyerek dalgaya vurunca yavaş bir şekilde geri çekildim.

"Seni ne özleyeceğim ben ya!" derken sesim istemsizce ağlamaklı çıkmıştı.

Bu duygusallığımın sebebi o haberin sonucunun belirsiz olmasıydı.

"Bir sorun mu var?" diyerek üzgünce konuştu.

Bende ona bir şey söylemek istemediğim için omuz silkerek "Bilmiyorum." dedim.

"Bilmediğin bir şey nasıl sorun olabilir?" diyerek alaya vurmuştu ama bunu beni güldürmek için yaptığını anlamıştım.

Ama benim şuan ona sormam gereken önemli bir soru vardı.

"Gelsene sen şöyle!" diyerek bir kolundan tutup odanın içine çekiştirdim komiseri.

O bu hallerime şaşkın bir şekilde bakarak " Ne oluyor? " diye sordu.  

Odanın içine tamamen girip kapıyı tam bir şekilde kapattıktan sonra konuşmaya başladım.

Gözlerimi onun gözlerinin üstüne dikip "Benim bilmediğim bir şey var mı?" diyerek üstü kapalı bir şekilde sordum.

Gözlerin yalan söylemeyeceğini düşünerek gözlerimi gözlerinden asla çekmedim.

"Bilmediğin çok şey var ama hangi konuyu kastettiğini anlamadım." dedi kendince haklı olarak.

Konuyu bilmiyordu ki. Adam haklıydı

Daha açık konuşmak istediğim için
"Yaramı diyorum komiser. Onunla ilgili bilmediğim bir şey var ? Veya bana söylemediğin bir şey var mı?" diye gözlerimi belerterek sordum.

KARANLIĞIN GİZEM'İ Where stories live. Discover now