BÖCEK

6 2 3
                                    

Telaş yaptığım şey aslında pek kötü bir şey değildi. Ancak ben fazla iğreniyordum. Hele de onu birisi gözümün önünde o şeyi eline alırsa, ben o yere kusardım. Ciddiyim iğreniyordum ve kusmam geliyordu.

Bahsettiğim şey herhangi bir hayvanın dışkısı falan değil, böcek. Tabii ki belli başlı böcekler.

Osuruk böceği, kırkayak, yılan, akrep. Bu böcekler neden bilmiyorum ama benden uzak dursunlar mümkünse.

Ve Yaprak sanki elinde altın taşıyormuş gibi bir kırkayak tutuyordu. İyyy iğrenç.

"Kızım ne telaş yaptın ya. Alt tarafı bir kırkayak" demişti Yaprak benim Ateş'in yanına kaçıştığım sırada.

"Sanki tanımıyorsun beni. Ya küçüklükten beri benim böceklere tikim var." Dedim. Benim dışımda hepsi kıkırdarken ben somurtuyordum.

Derin bir nefes aldım. Susmaları için hafifçe boğazımı temizledim.

"Kardeşim" abim cümlesini uzatırken başımı ondan taraf çevirdim.

"Efendim" ne olmuştu? Ya da ne diyecekti?

"Birşey soracağım" dedi. "Sor abi" diyerek ona karşılık verdiğim sırada abimin arkasından yüzü gözü kan içinde Araz çıktı.

Hazır sinirimi alamamışken bir tur daha mı dövsem acaba?

Yok yok. Yazık çocuğa.

Yada ne yazığı be. Mutasyon geçirmiş arizona kerkentekesi. Maymun suratlı!

Maymun ve arizona kertenkelesine acıyorum şu an.

Allah'ından bul Araz. Sürüm sürüm sürün inşallah!

"Ne işi var la bunun burd-"

"Dinler misin?" Dedi Araz. Sanki benimle konuşmaya daha yüzü vardı.

"Ih dinlerim bundan sonra seni. Yüzüme bakmaya hâlâ utanmıyormusun Allah'ın yarattığı maymun surat!?" Ona karşı hâlâ fazla sinirliydim ve o yüzsüzce hâlâ da gelip benimle konuşuyor. Ben bunu bir el daha pataklarım.

"O istedi" birde Gökçe'ye mi suç atıyordu? Yüzsüz şey.

"Ciddiyim. O zorladı beni. Alaca ile aranızı yaparım dedi. Birine şaka yapacağım lütfen dedi" birde gelmiş beni ikna etmeye çalışıyor. İki yüzlü!

Az önce yüzsüzdü ama-

Herneyse ne!

Sakin olacaktım. Ona değil, kendime yazıktı.

Gece fazla soğuktu.

Bir saniye bir saniye bir saniye!

Aklıma bir şey geldi!

Aklımıza tüküreyim!

"Biz neden yakığımız ateşle yerimizi ormandan belli etmeye çalışmıyoruz?!" Diye sordum ortaya.

"Şimdiye kadar bilmem kaç kere ateş yaktık Alaca. Hepsindende şiddetlice duman yükseldi. O dumanda gelmeyen bu dumanda hiç gelmez. Hem belki piknik yaptığımızı düşünürler" dedi Umut. Tek umudum da Umut sayesinde çürümüştü.

"Gökçe senin çantanda vardır böyle ne bileyim fişek, silah falan. Uyarı atışı yapsak?" Dedim. Kocaman bavula her şeyi dolduran, bir iki acil durum eşyası da almıştır herhalde?

ORMANDA KAYIPDonde viven las historias. Descúbrelo ahora