*⁠.◍. -20- .◍.*

1K 73 43
                                    

Gene tarih yok?
Maşallah 2000 kelime yazmışım..

Yirminci bölüm;
'Sevilmemeyi rahatça kaldırabiliyorsun da. Sevilmek zor geliyor sana, sende bunu anlamıyorsun.'

ᕙ 🍁 ᕗ

Çırpınışlarımın fayda etmeyeceğini anladığım da, etraftaki insanların bizi izlemesine aldırmadan Hakan'ın kafasını yumruklamaya başladım.

"İndir lan beni! Manyak mısın Hakan?!! Çabuk indir beni!" Nereye geldiğini önemsemeden yumruklarımı indirmeye ve bağırmaya devam ettim. Ulan!!

Okula adım atan ayağımı keseceğim! "Sakin ol!" Sakin mi olayım?!!!

Ne dediğinin farkında mı bu?..

Bakışlarım kıkırdayarak peşimizden gelen Görkem'e kaydı. Komik mi amına koyim?!

Çatık kaşlarım ile bakışlarımı Kayra'yı tutmaya çalışan Mert ve Arda'ya çevirdim. Uzaklaştığımız için bağırış seslerini ve ne konuştuklarını duyamıyordum.

Derince yutkundum. Ne kadar sinirli olsam da deli gibi tedirgindim.

Oysa ki, Suna dikkatli olmamı söylemişti...

"Siz delirmişsiniz!? Derdiniz ne lan! İNDİR ARTIK BE-" Bağırışlarım bedenimin araba koltuğuna bırakılması ile kesildi.

Ben daha olayı anlayıp, toparlanamadan bedenim en köşeye doğru itilerek yanıma Hakan yerleşti.

Şaşkın bakışlarım arkamda kalmış araba kapısının açılması ile yerini tedirginliğe bıraktı. Görkem, gözlerimin önünde kapının kilitlenmesini sağlayan ufak şeyi söküp gitmişti resmen.

Elim ayağıma dolanırken "Görkem saçmalama!" diye bağırdım. Korkmaya başladığımı hissediyordum...

Neyden korkuyordum?

Kapıdan çıkmak için hazırlanırken bir anda belimden tutularak olduğum yere sabitlendim. "Sadece konuşmak istiyoruz, sakin mi olsan artık?" Hakan'ın nefesi kulağıma çarptığından huylanarak kaçmaya çalıştım.

Kulaktan kulağa mı konuşacaktık! Az uzaklaş!

Ben çırpınırken, Görkem kapıyı yüzüme kapatarak ön koltuğa geçip kapıları kilitledi. Hemen ardından benim itirazlarım arasında arabayı çalıştırdı..

"Hayır! Sizinle ne konuşabilirim?! Yaptıklarınızı bilemediğimi mi sanıyorsunuz! Pis sapıklar!" dedim bağırarak.

Hakan sanki beni duymuyormuş gibi belimdeki kolunu sıkılaştırarak, nefesi kulağımın dibinde iken konuşmaya başladı.

"Hm? 'Pis sapıklar!', güzelmiş!" Psikopat herif!

Kaşlarım çatıldı. Bedenimi kurtarmaya çalışarak ondan uzaklaşmayı denedim. "Güzel mi? Güzel olan ne gerizekalı!"

Hakan'ın yüzünde piçimsi bir gülümseme oluşurken, Görkem "Aklındakileri hemen unutsan iyi olur, Hakan. Onu korkutma." diye mırıldandı.

Sinirim yerle bir olurken yutkunarak mantıklı düşünmeye çalıştım. Yapamıyorum!!

Kulağımın dibinde Hakan varken nasıl mantıklı düşünebilirdim?

Ben kendi kendime savaş halinde iken bir anda, kulağımın hemen arkasında ufak bir ıslaklık hissettim.

Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Hemen ardından dilim tutulmuş bir şekilde bakışlarımı Hakan'a çevirdim. O...

Beni yaladı mı?....

Ceberut Kölesi / Texting Serisi -1- [BxBxB]Where stories live. Discover now