Cinayet Günü Saat : 19.03
Karanlık ailesinin malikanesinde büyük bir telaş vardı. Telaşın nedeniyse akşam 20.00 da yapılacak olan davete katılmak için yaptıkları hazırlıktı.
Evin tek erkeği olan Atilla Karanlığın yaptığı işle ilgili görüşmesi gereken ortaklarının da yer aldığı büyük bir davet vardı. Bu davette ülkenin ileri gelenlerinden de yer alacağı bir davet olacağı için iyi hazırlanmak gerekiyordu.
Bu davet sonrasında Atilla işlerini büyütecekti lakin günlerdir stresi üzerinde olan bir gizem vardı.
Kimseye söyleyemiyor, kimseye konuşamıyordu.
Canından bile daha değerli olan kardeşi için bir seçim yapmıştı.
Bu seçim iyi miydi? Kötü müydü? Hiçbir fikri yoktu.
Yapacağı şey için çok ama çok pişmanlık duyuyordu.
Kardeşine böyle bir şey yapacak olması onu içten içe 3 gündür tüketmişti.
3 gün önce aldığı tehdit haberi onu yerle bir etmişti. Normalde tehdide boyun eğen bir yapısı yoktu ama kardeşinin canını hiçbir şekilde riske atmak istemezdi.
Annesi ve babasının ölümüne sebep olan Kan ailesi şimdi kardeşinin kanını istiyordu.
Atilla ne olursa olsun Gizem'i koruyacağına dair söz vermişti.
Gizem'in başına bir şey gelmesindense verdikleri teklifi kabul etmek zorundaydı.
Onu bu aleme bulaştırmak hiç istememişti ama bir gün zor durumda kalırsa diye onu küçük yaştan itibaren oluşabilecek her ihtimale karşı eğitmişti.
Belki kendisinden daha iyiydi Gizem.
Hem dövüşte hem de teknik bilgilerde.
Çünkü Gizem'e dövüş sanatlarının yanında bilgisayar ve internet ile yapılan bir sürü işlemi anlatacak birini de tutmuştu.
Gizem bir hacker kadar olmasa da baya bir şey biliyordu.
Dövüş sanatlarında zaten çok iyileşmişti. Abisinin eğitimi dışında kendi de yeni şeyler üretmeye başlamıştı. Kendini günden güne geliştirmişti.
En iyisi olmak için çok çabalamıştı.
Gizem bu bilgi ve tekniklerini günü geldiği zaman kullanacağını çok iyi biliyordu.
