İyi okumalar🌼
"HADİ AMA PEMBE BOXER'IM NERDE"
"BENDE OLABİLİR"
sinirle gülümseyip odada ki karışıklıktan boxer aramaya başlamıştım ki çekmecemde bir tane bulunca belimde ki havluyu gevşetüp düşmesini sağladım boxerımı giyip üstüme bir tanede gömlek geçirip aşağı merdivenlerden inmeye başladım.
Oturma odasına giriş yapıp koltukta oturan jungkook'a ve kemirdiği havuca bakıp sırıttım çünkü bana dönen bakışlarından sonra yediği havuç genzine kaçmış olmalıki şiddetle öksürmeye başladı
"Ciğerini boşalttın be- TAEEE BU NE HAL GİT ÜSTÜNE BİR ŞEY GİY"
"hyu- oppam hava çok sıcak ama"
Jin hyungun rola girdiğini bana olan bakışlarından anlayıp yanına gittim ellerimi omuzlarına koyup bende role girip yutkundum
"Neden bana böyle bakıyorsun"
"Nasıl bakıyorum"
"Kıyamadığın bir şeye bakıyormuşsun gibi"
Jin hyung iyice yaklaşıp gömleğimin kenarını tutup
"Çok güzelsin tae kimsenin seni benim gördüğüm gibi görmesini istemiyorum"
"Hava sıcak old-"
Jin hyungun yana düşüp yerine jungkook'un gelmesi şaşkınca ellerimin havada kalması jungkook'un sinirle düğmelerimi iliklemesi vücuduma değen parmakları bir kaç dakika algılama fonksiyonlarım durdu ama kendime gelip onu kendimden uzaklaştırdım
"Ölmek mi istiyorsun, sen kimsinde wwh ittiriyorsun ya yakışıklı yüzüme bir şey olsaydı "
Jin hyung sinirlendiğini belli ederken jungkook onun ses tonundan daha keskin ve sinirli sessiyle bağırdı hiddetle
"Sabahtan beri övüp dokunduğun kişinin sahibiyim"
Duyduklarım karşısında büyük bir kahkaha attım gülmemi durduramayıp gülerken jin hyungun ve jungkook'un şaşkın yüzlerle beni izlemeleri yüzünden gülümsememi kesip dudaklarımı düz bir çizigi haline getirip sinirle bağırma ve bağırmama arasında bir sesle
"Ben senin eşyan değilim kendine gel haddini bil"
Jungkook dediklerim ve ses tonum karşısında yutkunup bir kaç adım yaklaşıp
"Eşyam değilsin o manada demedim zaten ama be-"
"Boş yapıyorsun jungkook, yapma"
Durgunlaşan sesimle yanından geçip merdivenleri tırmandım odama girip sinirle inip kalkan göğsümü elimle bastırıp nefes almaya çalıştım
"Birde benim diyo pezevenk gerizekalı mal beyni olmayan yaratık "
Sinirim sövüp geçmiceğini anlayıp odanın camını açıp bir kaç derin nefes aldım, sakinleştiğim den emin olup camı kapttım üstümde ki gömleği çıkarıp bir kenara atıp üstüme adam akıllı bir pantolon geçirip farklı bir gömlek giydim düğmerimi kapatıp kolyelerimi yüzüklerimi elime geçirdim güneş gözlüğümü alıp odadan çıktım
Aşağı inip salondan geçicekken herkesin hararetli bir konuşmanın içinde olduğunu fark edip adımlarımı yavaşlattım, geldiğimi ilk fark eden hoseok hyung
"Nereye gidiyorsun tae"
"Bogum'un yanına gidicem"
"Yarın şirkete gitmemiz gerek ama kalmıcaksın değil mi"
"Hayır hyung kalmıcam biraz vakit geçiricem üzülmesini istemiyorum çok ayrı kaldı benden"
"İyi düşünmüşsün selam söyle "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ghost Darling
FanfictionSabahtan beri çalan zille sinirle merdivenleri inip kapının önüne geldim Kapıyı açtığımda kimseyi göremedim taki kapıyı kapatırken yerdeki buketi görene kadar aralık olan kapıyı açıp etrafa baktım kimse yoktu , çiçekleri yerden alıp burnuma yaklaştı...
