3.Bölüm ~ Ne Umdum Ne Buldum

17 5 26
                                    

Bölümüme hoşgeldiniz.


Ne istediğim gibi bir gençliğim oldu, ne de çok sevdiklerim yanımdaydı. Aslında çok saf biriydim. Çok saf ve iyi niyetli. Ama sonra öyle olamadım. Ya da şöyle diyeyim, onun beni bıraktığı gibi kalamadım.

Ortaokulda gördüğüm saçma sapan arkadaşlık ilişkileri, 10. sınıfta sadece yanında beni tutmak için sevgili olan çocuk, bütün kavgalarda ismim baş köşede olduğu için sürekli velimi görmek isteyen sorumsuz okul müdürü.

İşte hayatım bunlardan ibaretti.

Partiden Alpars ve Pınar'a haber verip çıktım. O burdayken onunla bir daha karşılaşamazdım.

Arabayı nereye sürdüğümü de bilmiyordum açıkçası. Sadece sürüyordum. Aslında gidebilirdim, mezarlığa.

Direksiyonu sola doğru kırıp mezarlığın yoluna girdim. Daha geçen hafta gelmiştim ama yine gelmek istemiştim. Sanki beni dinliyorlar gibi onlara derdimi anlatırdım. Nasıl bu kadar bencil olduğumdan , nasıl bu bataklığa düştüğümden, neden böyle birine dönüştüğümden.

Mezarlığa geldiğimde arabada olan uzun bir hırkayı üstüme giydim. Fermuarını çektim ve arabayı kilitledim. Yavaş adımlarla mezarlıktan içeri girdiğimde sadece mezarlık görevlileri vardı etrafta. Karanlık olduğu için lambalar yanıyordu.

Biraz daha yürüdükten sonra annem ve babamın mezarına gelmiştim.

Nilüfer Koran - Ümit Koran

Ne zaman gelsem hep ellerim titrerdi. Ellerimi görmesinler diye arkama saklardım.

Gözyaşlarım yanaklarımdan bir şerit gibi akmaya başladı. Gülümsedim.

"Yine geldim. Kendimi anlatmaya geldim."

Mezarın yanına oturdum. Annemin toprağını okşadım.

"Palas geri gelmiş anne. Bugün gördüm yine. Kaçtım ondan. Çünkü kaçmaktan başka çarem yok. Sadece kaçarsam unuturum onu. Unutmak istiyorum anne."

Kolumla yanaklarımı sildim.

"Yine terk edilmek istemiyorum. Eskisi gibi değilim. Eğer yine terk edilirsem dayanamayan ben olurum. Sadece kaçıyorum ondan. Yapacak başka bir şeyim yok."

Yutkundum, zorla konuşuyordum. Boğazıma bir yumru oturmuştu sanki. Burnumun direği sızlıyordu.

"Çok değişmiş. Gözleri kömür değil artık. Masmavi , deniz gibi. Saçları da kısalmış. "

Güldüm.

"Kas yapmış bir de. Bayağı yakışıklı olmuş. Benim için hiç önemli değil ama. "

Oturduğum yerden kalkıp babamın mezarının yanına oturdum.

Dikkat etmemiştim ilk geldiğimde ama mezarın yanında saksıda nergisler vardı.

Annem çok severdi nergisleri. Bahçede hep nergisler olurdu. Hatta oyun oynarken çiçeklere bastığım için kızardı.

İki saksıda nergis vardı. Mezarlık görevlileri bırakmıştır diye düşündüm ve saksıdan çiçekleri çıkarmaya başladım. Babamın mezarını elimle kazdıktan sonra çiçeği aldım ve diktim. Elimle üstüne biraz toprak attım.

Annemin mezarına da ikinci saksıyı diktikten sonra ellerimi çırptım.

Son kez mezara baktıktan sonra arkamı döndüm ve yürümeye başladım.

Du hast das Ende der veröffentlichten Teile erreicht.

⏰ Letzte Aktualisierung: Apr 27 ⏰

Füge diese Geschichte zu deiner Bibliothek hinzu, um über neue Kapitel informiert zu werden!

RAPUNZELWo Geschichten leben. Entdecke jetzt