5. Defne

20 4 3
                                    

Annem de gitmişti ve mertle beraber bakışarak anlaşmıştık bile bu defnenin ne olduğunu altaya gösterecektik gözünün içine soka soka deliller bulacaktık. İlk önce telefon numarasını almamız gerekiyordu polis olduğu için zor olmadı mert bilgisayar başına geçip adını yazınca otomatik numarası da belirmişti ama sansürlüydü özel bir mesaj atarak polis yerinden istedik ve geldi işte telefon numarası!
Mert kendine kaydetti ve numarayı abisine attı Mert'in abisi yazılımcı okuyordu yani defne ' nin bütün bilgilerine ulaşabilirdi. Abisi en kısa zamanda herşeyi bize aktaracağını söyledi.

"Bulurlar mı? Dersin" endişe ve korku içindeydim.
"Merak etme abim uzman bu konuda o kadar okulu boşuna okumadı heralde" diyerek omuz silkti mert.
"İyi ama kız polis anlarsa hapis yeriz"
"Merak etme anlamaz eve gelirse bilgisayarı kaldırırız "
Ve ekledi; Ayrıca her şeye hapis koyamaz sanki adalet başkanı"
Kıkırdadım haklıydı.
Saat 19:32 geçiyordu yani uyumak için mi? Yoksa kitap yazmaya devam etmek için mi? Bilmiyordum ama yağmur yağıyordu tam kitap havası!

"Rüya senin yazdığın kitabın adı neydi?"
"Başımın belası mı? "
"Heh o ne zaman basılır?"
"Daha dur yeni yazıyorum ama ismi değiştirmek istiyorum kitap ismini, rüya koymam daha güzel gibi sonuçta herşey bir rüya gibi..
"Olabilir rüyacım"
Bu sefer beraber uyuyoruz deyiverdim.
"Ama sakın sarkma bana vallahi sopayı yersin "diyerek yatak odasına yöneldim.
Yatağın altındaki oklavayla Mert'in gözü çoktan korkmuştu.
"Onunla ne yapmayı düşünüyorsun beni öldürmeyi mi? "
"Hayır rahatsız edersen seni yok edeyim diye" özel tasarım.
"Aman benden uzak dursun da"
Mertle gülerken Mert'in telefonu çaldı ben abisi olduğunu düşünmedim bu kadar erken? Olması imkansızdı.

Mert telefonla bir oraya bir buraya gidip geliyordu.
Telefon görüşmesi bittiği anda mert yere çökmüştü duydukları kendini kendine getirememişki 21:30 du saat bu zamana kadar tek kelime etmedi sadece su içti.
Uzun süren bu saatten sonra sesini duyabildim.

"Rüya.."
"Noldu ne dedi abin"gözleri dolmuştu ama neden bilmiyordum.
"Anlatsana!!
"Rüya..R-Rüya.. defne katilmiş"
Gözlerim ani şekilde mertle bakıştı kendime inanamıyordum. Daha doğrusu Altay'ın bunu bilmemesine ve evlenmek istediğine inanamıyordum.
"Nasıl yani ne yapmış kimi öldürmüş?"
"O henüz belli değil ama biri onu koruyor olmalı yoksa şimdiye hapis yemişti."
"Hmm"
"Bir aileyi yok etmiş rüya..."
" Defne de yani neyse "
"Aslında beklenirdi" deyiverdim .
"Bide evliymiş bu defne " Mert'in gözlerine baktım. Şaşkınlık içerisinde kalmıştım bir mahsur gibi.
"Vay salak defne Altay öğrense n'olacak"
"Altaya diyemeyiz mert"
"Napalım gözümüzün önünde katil üstelik evli biriyle mi evlensin sen varken"
"Ama onu seviyor mert "
"Unutma rüya istersen sevdiğin bir suçlu olsun yine seversin affedersin ama evliyse asla!"
" En iyisi yarın defne ile görüşmek " deyiverdim.
"Olur peki o halde uyuyalım "
Diyerek odaya gittik.
Ben tabiki düşünceler hapisin de mahsurdum. Ama uykuya açtım beynimi.. ve gözlerim güzelce kapandı...

~Rüya~.   |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin