23.Bölüm

100 37 64
                                    

Sabah gözlerimi araladığımda ilk başta nerede olduğumu çok kavramayıp sonradan jeton düşmüştü.

Hapishanedeydim.

"Lanet olası şu görev bir bitsin de kurtulsak. Yattığım yatağa yatak demeye bin şahit ister. Bu nasıl bir yatak?!" diye sızlanıp yattığım yerden doğruldum.

Uykum yatak yüzünden bölünüp durduğu için güzel bir uyku çekememiştim. O yüzden üstümde sinirsel bir elektrik var diyebilirim.

Gözlerimin önünde duran tuvalette kısa bir an bakışma gerçekleşince hemen kafamı farklı yöne çevirdim.

"Tuvaletle konuşacak değiliz." diyip karşımda duran koyu gri duvara bakmaya başladım.

Üstünde hiçbir şey olmayan gibi gözüken her şeyin aslında gizledikleri bir şeyler vardır.

Ve bu duvarın gizlediği o kadar çok şeyi vardır ki biz bilmiyoruzdur.

Ne demiş ünlü şair " Her şey yapılabilir boş bir duvarla " diye mırıldanıp duvarın boş durmasını istemediğim için duvarın üstünü çizecek bir şeyler aramaya başladım.

Zeminde kırık fayans veya taş aradım ama yoktu. Ayna bile yoktu ki ağzına tüküreyim.

Ama ben ne yapacağımı biliyordum.

"Gardiyan!" diye bütün gücümle bağırdım.

Ses yoktu.

Tekrardan "Gardiyan!" diye bağırdım ama yine ses yoktu.

"Yaa o kadar maaş alıyorsunuz bari işinizi düzgün yapın be kardeşim." diye isyan ettim.

"Ne var?" diyen sesi duymamla hemen kapının oraya doğru gittim.

Kapıya gelince emir verici bir tonla  "Bana tebeşir ver." dedim.

O da bana çok net bir şekilde "Olmaz." diye kestirip attı.

Bu tavrına çok gıcık olmuştum.

Ne demek olmazdı?

Sesimdeki sinire engel olamayarak "Pardon? Sen kimsin de bana tebeşir vermiyorsun? Ben burada..." diye sözüme devam edecekken gardiyan tarafından bölündü konuşmam.

"Olmaz dedim kardeşim. Uzatma!" diye bağırdığında işaret parmağımı o açıklıktan görecek şekilde sallayıp "Senin işin bitti kızım. Seni buradan kovdurmazsam bana da Gizem demesinler." tehdit ettim.

KARANLIĞIN GİZEM'İ Where stories live. Discover now