12 ve 13. Bölüm Çifte Operasyon

165 11 230
                                    

(Yorum yazmayı ve oylama yapmayı unutmayın... iyi okumalar ♡♡♡)

Şarkılar;
Gimme More-Britney Spears
Somebody that I used to know- Gotye
Eyes Don't lie- Isabel LaRosa

(Yer- mekan isimleri ve olaylar hayal ürünüdür. Gerçeklikle bir alakası yoktur. Kısacası tamamen sallamadır.)

'Beni kendimden başka hiç kimse güvende tutamazdı.'

Kaybolmuştum.

Ben kendi kişiliklerim arasında tamamen kaybolmuştum. Doğru bir şey yapmaya çalışırken ve kendimi buna ikna etmişken hata ediyordum. İntikam ve adaleti birbirleriyle karıştırıyor hislerime göre hareket ediyordum. Kafam çok karışıktı. Zihnimdeki sesler hiç susmuyor, adeta tırmık atıyordu. İçimdeki sızı dinmek bilmiyor beni daha çok üzüyor, yoruyordu. Kimseye belli etmemeye çalışıyordum ama çok korkuyordum.

Sevdiklerim benim yüzümden zarar görür diye korkuyordum. Onları korumaya çalışırken onlara zarar vermekten korkuyordum.

Yüzümdeki maskenin arka yüzünü görmelerinden korkuyordum. O yalandan gülümsemenin ardındaki karanlık yüze tanık olmalarını istemiyordum. Artık belli ediyordum. Hem de her şeyi. Yalan söylemekte gelişmiştim. Hayatımın çoğunluğu yalandı. Hoş, hayatımda yalan olmasını istemeyen ben, yalnızca yalandan ibaret bir hayat yaşıyordum.

Öfkem kontrol edemeyeceğim seviyeye geliyordu yavaş yavaş. Boğazımda bir kuruluk oluyordu ve beynim beni başka yollara sokuyordu. İçinizde bir şeylerin yandığını hissedersiniz, gözünüz döner ve yapmamanız gereken şeyler yapardınız ya işte ben hep içimdeki ateşi söndürmek yerine üstüne benzin dökmüştüm. Yandıkça yanıyor, tutuştukça tutuşuyordum. Telafi edilmesi zor hatalar yapıyordum. Kimseye danışmadan çok büyük bir riske girmiştim.

Yapmamam gereken şeyleri yanlış kişilerin yanında, gözleri önünde yapmıştım. En yakın ve dünyanın hep iyi yönlerine bakan arkadaşımı kötülükle tanıştırmıştım. Onun yanında cinayet işlemiştim. Zaten korkuyordu ve ben onu şoka sokmuştum. O an ne düşündüğümü bile hatırlamıyordum. Öyle ki sanki o adamı öldürürken ruhsuz bir bedendim. Öfke dışında hiçbir şey hissedemiyordum. Beynim bana o bıçağı alıp adamı öldürmemi söylemiş ben de gram düşünmeden bunu yapmıştım.

Yine katil olmuştum. Elime yine insan kanı bulaşmıştı.

Örgüte katil olmak istemediğimi söylemiş buna kalkışmayacağımı bildirmiştim. Lakin sanki kader benimle dalga geçiyordu ve önüme tüm şerefsizleri bir bir çıkarıyordu. Ben de şeytana uyuyor her defasında yemin etmeme rağmen cinayet işliyordum. Yaptıklarım yetmezmiş gibi bundan sonra yapacaklarımda beni ürkütüyordu.

Ellerimle yüzümü kapatıyor düşüncelerim beynimi bıçak darbeleriyle oyuyordu. "Gözlerin mi doldu senin?" diye sordu itfaiyeci. Yanıma oturdu ve kollarını birbirine dolayıp sırtını banka yasladı. Onun bunu demesiyle akmak üzere olan göz yaşımı ona çaktırmamaya çalışarak sildim.

Şu an emniyetten geliyordu. Cinayeti kendi üzerine almıştı. Aptallık mı yoksa iyilik mi yapıyordu, tam kestiremiyordum. Yaşadığımız her şey o kadar tuhaftı ki o yangından sonra sanki ben, ben olmaktan çıkmıştım. Zamanın nasıl geçtiğini bile anlamıyordum.

"Soğuktan."

"Nasılsın peki, daha iyi misin?" diye sorunca buruk bir tebessüm ettim

"İyiyim." dedim.

Bu yalanım söylediğim her yalandan daha büyüktü. Bunu söylerken sadece karşımdakini değil ayrıca kendimi de kandırıyordum. Diğerlerinden farklı olan bir şey daha vardı ki bu yalana bende inanıyordum. İç sesim kulağıma fısıldıyor, 'değer verdiklerin hâlâ yaşıyor, sen iyisin.' diyordu.

KÜLLERİNDEN DOĞAN ATEŞ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin