•Ada

83 5 1
                                    

Uyandığımda Boranın yanımdaki koltukta uyukladığını gördüm. Çok yorulmuş olmalı. Onu rahatsız etmek istemedim ama çok susamıştım. Boğazım kurumuştu. Kalkıp doğruldum zaten o kadar kötü değilim neden beni burda tutuyorlar anlamıyorum. Suya uzanmaya çalışırken. Bora bi hışımla kalktı ve "sen yat ben ne için burdayım" dedi ve su bardağına suyu doldurdu. Kendi elimle bile içmeme izin vermeden suyu içirdi. Boranın telefonu çaldı açıp "efendim amca" dedi. Amca dediğine göre arayan Engin beydi. "Amca çok acil mi? Ada hastaydı diye hastaneye getirdim." Biraz bekledikten sonra tekrar cevap verdi. "Tamam amca geliyorum hemen." Telefonu kapatıp bana baktı "Özür dilerim Ada seni yalnız bırakmak istemiyorum. Ama cidden çok önemli bu şirkette ortağımız olan Aslan beyi biliyorsun. Onların evlerini tadilata sokmuştuk. Karısı gelip 'ben böyle istemedim olmaz' deniş işçilerle tartışmış. Amcamda şu an toplantı odasında beni bekliyor Aslan bey ve karısıda orda. Hemen gitmem lazım." Dedi ve bana yaklaştı elimi tutup. "Bir şey olursa bana hemen haber ver." Dedi ve kdadan çıkıp gitti. Bora çıktıktan 10 dakika sonra doktor geldi. "Adacım kan sonuçların pek iyi değil. Sana emin olmadan bir şey söylemek istemiyorum. Seni tomografiye göndereceğiz. Onun sonuçlarından sonra sana kesin bir şey söyleyeceğim. Ama şimdi bir kaç sorum var." Kafamı salladım "Şimdi kendini bazen yorgun hissediyor musun?" Yani bazı zamanlarda bi anda üstüme bi yorgunluk çöküyordu hiç bir şey yapasım gelmiyordu. "Yani bazen" diye cevapladım. "Anladım peki kil-" Doktorun sözünü kesim öksürmeye başladım. "Öksürüklerin ne zamandır var?" "Hatırlamıyorum ama uzun süredir." Doktor kağıdına bir şeyler not etti sonra sorularına geri dönüp "Geçen yıl kaç kiloydun ya da geçen ay hatırlıyor musun?" Sürekli kilo kaybedip duruyordum. Bu benim için iyi bir şey fazla kilolarımdan kurtuluyordum. "Hayır hatırlamıyorum sürekli kilom değişiyor bi alıyorum bi veriyorum." "Anladım yani kilo kaybı yaşıyorsun." "Evet sanırım." "Sesin bazen kısılıyor mu?" Sesim sadece çok bağırdığımda kısılıyordu. "Hayır kısılmıyor." "Güzel sorularım bu kadar şimdi seni tomografiye götürelim" Yataktan kalkıp tekerlekli sandalyeye oturdum tomografiye gittim.

Bora gideli iki buçuk saat olmuştu tomografimi çekmişlerdi şimdi ise onların sonucunu beklemek zorundaydım. Kapım çaldı Bora zannedip doğruldum. Gelen doktor du "Adacım nasıl hissediyorsun?" "İyi hissediyorum sadece biraz burnum tıkalı gibi" "Çok güzel seni taburcu etmeyi düşünüyordum. Kendini iyi hissettiğine göre artık gidebilirsin" Yataktan bacaklarımı indirip "Peki ya tomografi sonuçlarım" "Evet oraya gelicek olursak sonuçlarının çıkması uzun bir süre alacağından dolayı bana numaranı vermeni istiyorum. Sonuçların çıktığında ya ben ya da hemşireler seni haberdar ederler." Gülümseyip kalktım "Teşekkür ederim" Doktora numaramı verdikten sonra odadan çıktı ve gitti. Bende toparlandım hastanenin kapısında bekledim. Bora ne olursa olsun onu aramamı söylemişti. Telefonumu çıkarıp Borayı aradım. Çaldı çaldı sonra meşgule attı. Bir kez daha aradım aynı şey oldu. Bu sefer taksiyi aradım ve eve gittim.

Annemle hasret giderdikten sonra odama çıktım. Üstümü değiştirdim saat dokuz buçuk du. Uykum yoktu ama yatakta uzanmak istiyordum. Bilgisayarımı alıp bir film açtım. Tam filmi başlattığım sıra Bora aradı. Açıp "Efen-" "Ben dana demedim mi ne olursa olsun arayacaksın diye." "Aradım zaten sen meşguldün." "Arasaydın araman gelirdi değil mi? Neyle eve gittin." "Taksiyle" "Aferin sana ya başına bir şey gelseydi sana beni ara dedim." Sesini yükseltmeye başlamıştı ne olursa olsun bana bağıramaz. "Pardon da ben seni aradım zaten hem de iki kez sen beni meşgule attın hastaneden çıktım ve ilk yaptığım şey seni aramaktı çaldı çaldı meşgule attın. Ben de seni o soğukta beklemek yerine eve gitmeyi tercih ettim." "Bekle" dedi. Bekledim sanırım telefondan son arama kayıtlarına bakıp onu gerçekten aradığımı gördü. Sesi artık daha yumuşak çıkıyordu. "Ada özür dilerim ben görmedim. Meşgule attığımı bile hatırlamıyorum. Bir de gelip sana bağırdım. Çok özür dilerim. Doktor sana ne dedi." Kızmıştım, üzülmüştüm ve çok kırılmıştım. "Bir şey demedi. Gelip taburcu etti iyisin dedi bu kadar. Kapatmam lazım kusura bakma." Diyip yüzüne kapatmaya hazırlandım. "Ada bir da-" telefonu kapattım ve baş ucuma koydum. Telefonum çaldı Bora arıyordu açıp konuşmak istemedim onunda bana yaptığı gibi meşgule attım. Tekrar tekrar aradı ben de her seferinde meşgule attım. En son aramaların kesilmeyeceğini anlayıp uçak moduna aldım. Filmimi açtım ve izlemeye başladım. Odamın kapısı tıklandı annem "Müsaitmisin kızım." Dedi "Evet anne müsaitim gel dedim. Odamın kapısı açıldı ama gelen annem değildi. Boraydı şaşkınlıkla yatağımdan kalktım kapının arasınsan anneme bir şeyler dedi. Sonra kapıyı kapattı ve ardından kapıyı kilitledi. HAYIR ANNEMLE İŞ BİRLİĞİ YAPMIŞ OLAMAZ. Evet yapmış çünkü anahtar annemdeydi ve bana bile vermezdi. Yatağımda kalkıp oturdum o da gelip ayak ucuma oturdu. Bir süre ikimiz de birbirimizi izledik. Sesizliği bozan ilk ben oldum. "Neden geldin." Hemen cevap verdi. "Gelmemde bir sorun mu var?" Sesi o kadar sakin o kadar naif çıkıyordu ki. "Hayır da benim odamdasın ya hani" "Çünkü telefonlarımı açmadın ve ben seninle konuşmak istiyorum." "Çünkü sinirliydim o yüzden açmadım ki hala sinirliyim. Konuşmak istemiyorum." "Biliyorum ama özür dilemeye geldim. Her şeyi karıştırdım kalbini kırdım." "Hayır kırmadın umrumda bile değil bu kadar basit bir şeye kırılmam merak etme." Diye yalan söyledim aslında gerçekten kırılmıştım. Beni dinlememişti bile kendimi açıklamama izin vermemişti ve şimdi onun pişmanlığıyla odamdaydı. "Kırıldığını biliyorum Ada seni tanıyorum." "Hayır tanımıyorsun beraber vakit geçirmedik beraber hiç bir şey yapmadık sen sadece benim patronumsun ve bu kadar kısa sürede beni tanıman imkansız." Ayak ucumdan kalkıp biraz daha yaklaştı karnıma doğru oturdu o öyle yapınca ben de dizlerimi karnıma çektim ve yana kaydım. Elini dizimi üstüne koydu. "Ada kısa süre olmuş olabilir ama ben sana aşık oldum. Sana bunu itiraf ettim. Sen hala inanmasan da ben sürekli bunu söyleyeceğim. Ben seni seviyorum hiç kimseye karşı böyle hissetmedim. Her zaman yanımda ol istiyorum hep elimi tut istiyorum sen istediğim zaman öpmek istiyorum. Seni öpmek için yaklaştığımda tedirginleşip korkmak istemiyorum." Elini dizimden indirip karnıma sonra belime götürdü ve bana doğru döndü. "İster kabul et." Biraz daha yaklaştı burunlarımız birbirine değmek üzereydi. "İster etme sen ne dersen de." Biraz daha yaklaştı dudaklarını kulağıma yaklaştırıp. "Ben sana aşığım ve seni seviyorum." Diye kulağıma fısıldadı. Kafasını döndürüp boynuma uzun bir öpücük kondurdu. Sonra kafasını kaldırıp tekrar boynumu öptü. O her öptüğünde vücudum ısındı. Boraya karşı bir şey hissediyormuyum bilmiyorum. Ama yanımda olması bana huzur veriyor. Bora kafasını kaldırdı ve burunlarımızın bir birine değmesini sağladı. "Seni dinlemediğim için özür dilerim. Telefonunu açmadığım için de özür dilerim. Her şey için özür dilerim. Seni seviyorum." Yüzünü uzaklaştırdı ve gözlerime baktı. "İyi geceler." Diyip kalktı gitmesini istemiyordum. Yanımda uyumasını yanımda kalmasını istedim. O kalkınca bende ayaklandım. Benim ayaklanmamı beklememiş bi halde arkasını döndü. "Sen otur ben giderim." Bende elini tutup yüzünü yüzüme çevirdim. "Gitmeni istemiyorum. Yanımda kalsan olur mu?" Diye sordum. Şaşırmış bi halde bana baktı ve sonra üzüldü. Kırgın bir sesle "Bende yanında kalmak isterdim Ada. Ama senin bunu istemenden çok şüpheliyim. Yanında kalmamı istemez-" sözünü bitirmesini dinlemeden ona yaklaştım ve dudaklarını öptüm. O da sanki bu anı bekliyormuş gibi bana karşılık verdi. Ellerini belime doladı vücudlarınızı birbirine yaklaştırdı. Ben de onu öptüğüm sıra döndürdüm ve sırtının yatağa gelmesini sağladım. Onu öpmeyi bırakıp. İttim yatağa düştü. Gülümseyip bana baktı. "Beni bu kadar çok isticeğini tahmin etmiştim ama bu kadar hızlı olacağını tahmin etmemiştim." O benim yatağımda sırt üstü dururken. Kucağına oturdum ve ona. "Seni istediğimi kim söyledi sadece ayakta öpüşmekten yoruldum." Dedim ve gülümsedim. O da şaşkınlıkla "bunu düşünmemiştim." Dedi. Ona yaklaştım ve öpücek gibi yaptım o da beni kendine yaklaştırdı. Ama öpmedim yana kaydım ve yatağa uzandım. Bana baktı "napıyosun" dedi. Gülümseyip ona döndüm. "Yatağımda uzanıyorum." Yan dönüp elini kafasına koydu  dirseğinden destek alarak eliyle kafasını tuttu. "Onu görebiliyorum niye beni kandırıyorsun." Dedi güldü. "Kandırmadım." Dedim ve yatağımdan kalktım "Resmen duygularımla oynuyorsun." Güzel bir kahkaha attım. "Of çok komiksin." O da yatağımdan kalkıp. "Sonunda beni tanıyabilmene sevindim." Battaniyemi kaldırdım ve yatağıma girdim. Kollarımı açtım Bora yanıma gelip uzandı ama ben ona sarılmadan o bana sarıldı. Kafamı göğsüne koydu. Saçlarımı okşamaya başladı. Sonra "Sanırım pantolonumu çıkarsam çok güzel olur." Ona baktım tekrar konuşmaya başladı. "Bir sorun olur mu?" gösünden kafamı kaldırıp. "Hayır nasıl rahat ediceksen." Gülümsedi ve yataktan kalkıp önce gömleğini çıkardı. Tüm kasları gözümün önündeydi bakmamaya çalıştım. Pantolonunu çıkardığında fazlaca büyük bir şok geçirdim. Ama bunuda gizledim. Evet kesinlikle fazlaca büyük bir şok du. Tekrar yatağıma geldi tekrar kafamı göğsüne koydum. Sonra uyuya kaldım.

Bilinmeyen Mesaj Where stories live. Discover now