Ertesi gün olduğunda Meyralar örgü örerlerken gelen haberle apar topar temizliğe ve hazırlığa girişmişti çünkü görücü haberi gelmişti.İlk önce Arhan'dan izin almışlardı görücüler, Arhan'ın onay vermesiyle de geleceklerini duyurmuşlardı. Merkezdeki işini halleden Arhan hızlıca eve geçmişti misafirleri karşılamak adına. "Çocukla oturup diğer odada konuşursunuz Bilnur. Hoşuna giderse onay veririz, gitmezse de göndeririz."
Bilnur heyecanla başını salladı abisine, kimdi neciydi hiç haberi yoktu ama çok heyecanlanmıştı. "Ve merak etme onay versek bile çocuğu tanıman için nişan sürecini uzatacağım, oldu bittiye gelmeyecek iş." Meyra Arhan'ın anlayış dolu cümleleriyle hüzünlendi, kendi ailesi ona talip çıktığında değil fikrini sormak haberi bile son anda vermişlerdi. Halbuki Arhan kardeşinin fikrini soruyor, içini rahatlatmak adına uzun uzun konuşuyordu. "Bilnur kapı çalıyor, koş kızım aç kapıyı."
Meyra derin bir nefes vererek kocasının yanında durdu. Bilnur elbisesine dikkat ederek açtı kapıyı. "Hoşgeldiniz." İçeriye önce bir kadınla adam sonra da iki genç kız ve damat adayı girdi. Çocuk elindeki çiçeği Bilnur'un yanında duran Meyra'ya uzattığında hepsi şaşırdı. Sonra heyecandandır diyerek bir şey demediler. "Hoşbulduk hoşbulduk."
Herkes sırasıyla içeri geçip oturduğunda Meyralar da oturdu. "Merhabalar nasılsınız?"
Damat adayının Arhan'a yönelttiği soruyla muhabbet başlamış oldu. Büyükler yirmi dakika kadar sonra konuştuğunda Arhan herhangi bir olumsuzluk hissine kapılmadı. Çocuğun eli yüzü düzgün bir şeye benziyordu, işi de vardı. Ailesi de sıkıntılı durmuyordu. Karar kardeşine kalmıştı. "Gençler birde yalnız konuşsun, önemli olan onların fikirleri."
Damat adayı Ali'nin babası bununla kaşlarını çattı, kız kısmına fikir ne zamandan beridir sorulur olmuştu. Tövbe estağfurullah diye geçirdi içinden. "E olur tabii haklısınız, kalkın oğlum birde siz konuşun."
Heyecanlı olduğu yüzünün her halinden belli olan Ali adeta terleyerek doğruldu, Bilnur da heyecanla destek almak ister gibi Meyra'ya baktığında Meyra sorun yok der gibi gözlerini kapatıp açarak gülümsedi. Arkadaşından desteği alan Bilnur ayaklandığında Ali afallayarak Meyra'yla Arhan'a döndü "Başbaşa konuşmayacak mıydık?"
Meyra anlamamış gibi Arhan'a döndüğünde Arhan kaşlarını çattı "Evet gidin işte."
"E bu kız niye ayağa kalktı?"
"Anlamadım?"
Arhan bir haltlar olduğunu anlayarak ayağa kalktığında Ali Meyra'ya döndü "Onun kalkması gerekiyordu, biz onu istemeye geldik."
YOU ARE READING
ARHAN
Romance1980'lerde Osmaniye'nin bir köyünde geçen; Hapisten yeni çıkan kalbi taş tutmuş Arhan ve yıllar öncesinden beri onu kalbinde taşıyan Meyra'nın hikayesi.. ARHAN isimli ilk hikayedir :) ( Eski zaman kurgusudur, bunu göz önünde bulundurarak yorumları...