6

488 35 6
                                    

Tom masanın üzerindeki elimi tuttu. "Herşeye yeni başlıyoruz karıcım" yutkundum. Ne demekti bu? ne ima ediyordu şimdi? "istemiyorum!" elimi çektiğimde kaşlarını çattı. "Arkamdan iş çeviren bir adamı istemiyorum!"

"Sevgilim-" ayağa kalkarak konuşmasına fırsat vermedim. Salondan çıkarken peşimden geliyordu. Beni kolumdan tutarak durdurdu "dinle" gözlerine baktım. Bana bakarken gözlerinin içi gülüyordu fakat şuan öyle değildi. Sert ve sinirli bakıyordu. "Sadece sürpriz olsun istedim"

"Bu mu senin sürpriz anlayışın?" yüzümü ellerinin arasına aldı. Soğuk bakışlarını zorlukla yumuşatmaya çalıştı. "Bak, üzgünüm tamam mı? sormam gerekliydi biliyorum bir an düşünemedim işte" ellerini ittirdim. "Annemle babamı tehdit ettin dimi?"

"Zorundaydım"

"Gerçekten mi ya?" bıkkınlıkla nefes verdi. Konuşmadan sıkıldığı belliydi. "Ben bu evliliği istemiyorum. Madem arkamdan iş çeviriyorsun bunu bensizde yapabilirsin" gitmeme izin vermeden kolumu sıkıca kavradı. "Zorundasın" belirginleşen çene kasları ve korkunç bakışları beni susturmuştu. "Draco'yu çok seviyorsun dimi?" oldukça eğlenerek devam etti. "Ona zarar gelsin istemezsin April. Biricik kardeşinin ölmesini istemesin" ağlamaya başladığımda kazanmış gibi gülümsedi "bende öyle düşünmüştüm karıcım" kolumu bıraktı ve yakasını düzelterek salona ilerledi "peşimden geliyorsun işlemleri halletmemiz lazım" dedi salona girerken. Duvara yaslanarak sesimi bastırmak için elimle ağzımı kapattım ve ağlamaya başladım. Ben aşık oldum adamı tanıyamamıştım. Beni kardeşimle tehdit edebilicek bir adamı ben öpmüştüm.

Çaresizce salona ilerledim bir kaç evrak imzaladıktan sonra odama geçtim. Tom'un yüzünü görmek istemiyordum. Beni tehdit ederek asla kendini sevdiremezdi aksine ondan çoktan soğumaya başlamıştım. Yaptığı iğrençliğin farkında bile değildi. Bu kadar iğrençleşiceğini düşünmemiştim.

Odamın kapısı çalınca derin nefes aldım. Draco içeri girince zorlukla tebessüm ettim. Draco için yapamayacığım şey yoktu, onun için canımı bile verirdim. Yanıma oturduğunda gergindi suratını asmış, başını eğmişti. Evlenmemi istemediği kesindi fakat elimden gelen birşey yoktu onun için bunu yapmak zorundaydım. Çenesini tutarak başını kaldırdım. "İyi misin?" başını salladı ağır ağır. Ellerini tutarak gülümsedim "ben mutluyum Draco seninde olmanı istiyorum" yüzüme baktı bir süre, derin nefes alıp konuşmaya başladı. "Onu seviyor musun?" yutkundum. Gerçek yüzünü görene kadar evet. Şuan her ne kadar seviyor olsamda içimdeki nefreti bastıramıyordum. Onu seviyor aynı zaman da nefret ediyordum.

"Draco lütfen bunu sorgulama. Sadece mutlu olduğumu bilmeni istiyorum" yalan söylemeyi sevmiyordum. Bu yüzden net cevap vermiyordum. "Seni çok iyi tanıyorum mutlu değilsin ve olmayacaksın" yutkundum. "Bunları düşünme Draco, artık sorgulamayı kes! Tom benim kocam olacak" cevap vermedi. Vermemeliydi zaten. Beni tanıyordu bu yüzden zorlandırıldığımın farkındaydı ama elinden birşey gelmiyordu. Bir tanem birşeyler yapıp beni kurtarmak istiyordu. Draco'dan iki yaş büyüktüm fakat hep ona karşı abla değil kardeş olmuştum. O benim abim gibiydi. "Senden uzak kalamam. Sende bizden uzak kalamazsın" Ayağa kalkarak pencereye ilerledim. Başımı cama yasladım ve göz yaşlarımın akmasına izin verdim. "Annem mahvolucak" derin nefes aldım. "Bir gün zaten evlenecektim" Draco yanıma ilerledi cama iyice yaslansamda ağladığımın farkındaydı.

Odamın kapısı açılınca hızlıca göz yaşlarımı sildim ve kapıya döndüm. Tom'u görünce sinirle nefes verdim. "Ne istiyorsun?" yanıma ilerledi ve elindeki küçük kırmızı kutudan yüzük çıkardı. "İstemiyorum!"

"Draco bizi yalnız bırak"

"Kardeşime emir veremezsin!" derin nefes aldı ve Draco'ya döndü. "Çıkar mısın?" Draco kapıyı çarparak odadan çıktı. Bakışları beni bulduğunda derin nefes aldım. "Böyle gösterişlere gerek yok"

"Sen benim karımsın" benim kısmına vurgu yaparak söylemişti. Elimi uzattığımda kibarca taktı yüzüğü parmağıma. "Senden nefret ediyorum" dudaklarını yukarı kıvırdı. "Bende seni seviyorum karıcım" sakin kalmaya çalışarak derin bir nefes aldım. "Neden bu kadar değiştin?"

"Değişmedim. Ben hep böyleydim" dudaklarımı öpmek için yaklaşınca başımı çevirdim. Yanağıma öpücük kondurdu ve odadan ayrıldı. Parmağımdaki yüzüğü incelerken gözlerim doğum günümde verdiği bilekliğe takıldı. O zaman bu kadar takıntılı olabiliceğini düşünmemiştim. Evlensek bile benim için değişen birşey olmayacaktı ondan olabildiğince uzak duracaktım.

Salona ilerlerken içerde babam ve Tom'u konuşurken görünce kapının önünde dinlemeye başladım. "Başından beri hedefin kız olduğunu biliyordun Lucius" diyordu Tom babama. "Söz veriyorum Lord'um herşeyi düzelticem. Lütfen kızıma zarar verme" babam Tom'a yalvarıyordu. Benim için mi yalvarıyordu? Tom bana neden zarar versin ki anlaşma yaptık sonuçta. "Geç kaldın kızını unut artık" Tom'un gözleri kapıya dönünce geri çekildim. Fark etmiş olmazdı. "Lord'um... O çok masum-"

"Kapa çeneni! işini doğru düzgün yapacaktın o zaman!" neyden bahsediyorlardı? Tom babamdan ne istemiş olabilirdi ki? dinlemeyi bırakarak içeri girdim. Tom'un gözleri benim gözlerimle buluştuğunda gülümsedi. Yanıma ilerledi ve kulağıma yaklaştı "dinlemek yerine yanımıza gelebilirdin sevgilim" eğlenen sesi sinirimi bozuyordu. Gözlerine baktım. Önceki bakışlarımın aksine nefret doluydu bu bakış. Tom bakışlarımla daha da tatmin olurken babama döndü. "Karımla beni yalnız bırak"

"Aileme emir vermeyi kes artık!" yavaşca dudaklarını kıvırdı "bana sesini yükseltip beni sinirlendirmek istemezsin güzelim" sustum. Babam salondan çıkarak kapıyı kapattı. "Seni asla sevmiycem!"

"Her ne kadar inkar etsende beni seviyorsun April" haklıydı. Ama inkar edicektim. "Senden nefret ediyorum!" burnuma öpücük kondurdu. "Bence iyi düşün" kollarımdan tutarak beni kendine çekti "şuan bile kalp atışlarını hissedebiliyorum"

"Bırak!" o kadar sert tutuyordu ki hareket edemiyordum. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı nefesi dudaklarıma çarpıyordu. "Seni bırakmayacam" kolarımdaki elleri gevşerken hızlıca geri çekildim. "İğrençsin sen!" yanından geçerek odanan çıktım ve kapıyı arkamdan sertçe kapattım.

Taştan KalpWhere stories live. Discover now