6. BÖLÜM

10 4 0
                                    

Bir yanım sen bi yanım geceden

Müzik dinleyerek odamı toparlıyordum. Sunak hazırladıktan sonra o kadar yoruldum ki odamı toplamayı unutmuşum. Kahvaltı fasılını kısa kestiğimiz için kafam rahattı. İşimi hemen bitirip okula geldim dersim bugün geç başlayacaktı ama biz aynı saatte okulda olmak zorundaydık. Okula geldiğimde Sude ile konuşuyorduk ve ona dün gece gördüğüm rüyadan bahsettim. Bir daha hayatımda benim adımın yanında başka erkek ismi duymak istemediğimi söyledim ve konuyu kapattık. okul bittikten sonra hazırladığım sunağın yanında oturup meditasyon yaptım. Bir buçuk saatlik meditasyonum sonrası arınmış hissediyordum. Tanrıçamdan aldığım gücü kontrol altına almak zorundayım. Babama zarar vermek ne kadar umrumda olmasada çevremdeki insanlara zarar verme fikri beni korkutmuştu.

Annemin yanına indim rüyamı anlatıp annemden yardım istedim " kızım çalışma odasında 2. rafta kineziler diye bir kitap var enerjini kontrol etmek için bakabilirsin işine yarayan şeyler bulabilirsin" dedi teşekkür edip çalışma odasına yöneldim. Hemen kitabı bulup okumaya başladım. Birçok kinezi çeşidi vardı ama ben aynı anda hepsi ile uğraşıp enerjimi bölmek yerine burcumun elementini seçtim. Kinezi beyin gücü ile yapılan enerjileri ya da eşyaları kontrol etme gücüdür. Buna başlamak için size en yatkın yetenek burcunuzun grubudur benimki hava ve ben hava kontrolü ile başlamaya karar verdim. Enerjim yükselsin diye bir frekans açtım ve bir tütsü yaktım. En kolay yolu  tütsü  dumanına yön vermek bunu başarabilirsem neden diğerlerini yapamıyım? Sunağımın yanına oturdum ve ellerime topladığım gücü hissetmeye başladım. Ardından ellerimi tütsüden olabildiğince uzak  tutarak enerjimin tütsü dumanına yön verdiğini imaje ettim.

Bu şekilde geçirdiğim birkaç dakikanın ardından ektiğim tohumların meyvesini toplamaya başladım bunun sevinci ile kalkıp dans ederken Lilith'e teşekkürlerimi sunuyordum. Sakinleşip yatağıma oturduğumda tütsünün dumanının şekil aldığını gördüm dikkatli baktığımda şekilin bi işaret olduğunu anladım. Sıradan bir şekil değildi Lilith beni duymuştu tütsünün dumanı kalp şeklini almıştı gözlerim doldu.

Aradan bir hafta geçti herşey normal ilerliyor bir şey hariç. Çok hızlı ilerliyordum bu çok gurur vericiydi. Artık istediğim gibi havaya hükmedebiliyordum. Bir anda rüzgar estirebiliyordum en azından. Okul servisinde çok heycanlıydım çünkü karar vermiştim arkadaşlarıma bunları kanıtla göstermek istiyordum. Okulun bahçesinde toplanmamız gerektiği mesajını atıp beklemeye başladım dersin başlamasına daha 20 dakika vardı. Herkes geldiğinde onlara açıkladım Selin " seni çok seviyorum ama sence de saçma değil mi belki de  rüzgar senin isteğinle esmiyordur rüzgar eserken bunu sen kendin yaptığını düşünüyorsundur" dedi. Suratımda aynen kanka ifadesi vardı ve hissetmeye başladım devamında ise hava çok sıcak ve rüzgar hiç esmemesine rağmen soğuk bir rüzgar esti. Birkaç dakikalık rüzgar maceramızdan sonra Selin " tamam durdur şunu  gözüme toz kaçıyor " dedi. Anlaşılan başarmıştım Selin korkudan Bartu'nun arkasına geçmiş kolunun altından bana bakıyordu esen rüzgarı kestiğim anda öne geçti " tamam sen kazandın güçlerin var kabul sana inanmadığım için özür dilerim ama bunlar benim için çok uçuk fantaziler alışmam zaman alıyor ama elimden geleni yapıyorum işte" dedi. Gülümseyerek ona baktım yaptığı şey bana karşı bir saygısızlıktı. Tüm hevesimi kırdıktan sonra özür diliyordu kendimi vazo gibi hissettim hiçbir şey söylemeden yanlarından ayrıldım.

Sınıfta sessizce günümü bitirdim dönüş yolunda Sude " herkesi inandırmak zorunda değilsin ben sana inanıyorum evet onlar da bizim arkadaşlarımız ama bence bu konuları onların yanında açmamalısın " dedi gülümseyerek ona döndüm " haklısın zoraki bir şekilde özür diledi onun özürüne de inancına da ihtiyacım yok arkadaşım olarak kalmalı dostum olarak değil artık birşeylerimi anlatmak istediğim son insan oldu" dedim grçekten çok kırılmıştım. Sude beni anlayan tek dostumdu " sana güveniyorum yaptığın her işin sonu mükemmel bitiyor bence bunların devamını getirmelisin" dedi. Haklı olduğunun farkındaydık ikimizde. Eve gelir gelmez anneme olanları anlattım yemeğimi yedim ve odama çekildim. Ödevlerimin bitmesi için bir büyü ya da bir kinezi olmadığından bir buçuk saatimi almıştı. Salona annemle abimin yanına indim mis gibi patlamış mısır kokuyordu abim bana dönüp " ooo kineziler güzeli gel biz de tam seni çağırıcaktık film izlicez" dedi. Gidip tekli koltuklardan birine oturdum.

Filmin sonunu hatırlamıyordum gözlerimi yatağımda açtım. Abim kahvaltıda" kilo almışsın kilo " diyerek dalga geçiyordu abim annemden azar yerken ben patates yiyordum bunun verdiği gıcıklıkla sırıttım. Yemekten sonra anneme yardım ettim ve tekrar odama çekildim. 18 yaşındaki bir kız için olması gerkenden daha yorucu olmuştu. Odama geçip yatağıma uzandım müzik açarak boş tavanı izliyordum. Birkaç saat o şekilde devam etti.

Hiçbir şey yapmama ve yataktan çıkmama kararıma saygı duyarak bir dizi açtım. Günümü böyle tamamlamanın keyfi ile günlüğümü yazdım. Tek bir cümle bazen gençler de yorulur, mola verdiğim günler keşke sonsuza kadar sürse günlüğümü kaldırdım ve uykuya kendimi bıraktım.

Işıkla kalın sevgili okurlarımm...

BİR TANRIÇA'NIN DOĞUŞUWhere stories live. Discover now