-1.2-

1.2K 230 162
                                    

Eve döndüğümde saat oldukça geçti. Başkan beni bir türlü yanından ayırmamış, sürekli hakkımda sorular sorup durmuştu. En sonunda uyuması için ilaç verdiklerinde beni göndermişlerdi yanından, ben de yorgun argın eve dönmüştüm.

"Bebeğim?"

"Geldin!"

Koltuktan kalktığı gibi kucağıma atladığında sıkıca sarılıp gülümsedim ve boynuna ufak bir öpücük bıraktım.

"Ortalık çok karıştı, haberlerde gördüm seni, oradan oraya atlıyordun. Başına bir şey gelir diye korktum, neredeydin?"

"Başkanı çıkardıktan sonra gitmeme izin vermediler. Yanında kaldım bir süre daha, ilaç verip sakinleştirmeselerdi daha kalırdım da muhtemelen."

"Saat neredeyse beş oldu, biraz dinlen istersen."

"Sen hiç uyumadın mı?"

"Yok, meraktan gözüme uyku girmedi. Yarın okulları da tatil ettiler, erken kalkmama da gerek yok. Sen gider misin?"

"Bilmiyorum güzelim, çağırırlarsa gitmem gerekir. Bakalım, henüz bir şey söylemediler."

Kafasını sallayıp omzumda asılı duran çantayı almış, yerine asıp bu kez de üzerimdeki hırkayı çıkarmıştı.

"Duş alıp rahatlamak ister misin? Hazırlayabilirim?"

"Bebeğim, hiç uyumadın sen de. Sen yatağa geç biraz uyumaya çalış, ben duş alıp gelirim yanına."

"Ama ben düşünmüştüm ki, birlikte gireriz duşa, ben yıkardım seni."

Kısık mırıltısıyla gülüp kafamı iki yana salladım ve banyoya geçtim. Duş kabini yerine küveti doldurmaya başladığımda Taehyung yerinde sallanıp gülmüştü şapşal şapşal. Evime yerleşmiş gibiydi, bazı eşyalarını burada bırakmaya başlamıştı ve bundan zerre şikâyetçi değildim. Banyo esanslarını suya dökmeye başladığında sıcaklığına da bakmıştı hafifçe, sıcak suyun yeterli geldiğini düşünmüştü ki soğuk tarafa çevirmişti, ben de o sırada soyunmaya başlamıştım. Arkamdan sırtıma dudaklarını bastırmıştı, iç çamaşırımı da çıkarıp ona döndüm, kollarını kaldırıp onu soymamı istediğini belli etmişti. Üzerindeki pijamayı çıkardım, daha birkaç saat önce duş almıştık ama ben yorgunluktan ve gerginlikten kasılmaya devam ediyordum, o ise yalnızca bana katılmak istiyordu. Altındaki eşofmanın ipini çözmemle yere düşmesi bir olmuştu, İç çamaşırı yoktu, bu yüzden önce ben, ardından da o girmişti suya ve bana yaslanıp beline sardığım ellerimi tuttu. Burnumu saçlarına bastırıp suya döktüğü esanslı yağların bedenlerimizi gevşetmesini bekledik. Bir süre sonra köpük de dökmüştü suya ve o tatlı tatlı köpüklerle oynarken ben de gözlerimi dinlendirmiştim. Arkasını dönüp bana baktığında gözlerimi araladım, elindeki köpükleri saçlarımın üzerine bırakmıştı ve öyle güzel güldü ki bana, yaklaşıp sertçe öptüm yanağını.

"Çok tatlı oldun."

"Kim daha tatlı acaba, hiç tartışmayalım bile."

Saçlarımdaki köpükleri durulayıp masaj yapmaya başladığında gözlerimi yeniden kapadım ve derin bir nefes verdim. Saçlarımı ufak ufak çekiştiren uzun parmaklar gerçekten iyi hissettiriyordu.

Masajın ardından çabucak köpüklerden arındık ve giyinip yatağa geçtik yeniden, bana sıkıca sarılıp yüzünü boynuma gömmüştü.

...

Taehyung'un mezuniyet günüydü bugün.

Bebeğim sabah erkenden hazırlanıp evin içinde koşturup durmuştu, ben de onu izlemiştim gülen gözlerle.

Pride×TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin